BU PKK MIYDI ?Yanıbaşımızda sınırda ortalık toz duman, tabii biz sanki hiçbir şey yokmuş gibi gayet rahatız.. IŞİD sınıra dayanmış, Karkamışın hemen ötesinde duruyor, bu arada Şanlıurfanın Suruç ilçesinin sıfır noktasındaki Kobaniyi ele geçirmek için tüm çevresini sarmış.. PKKnın Suriye kolu PYD ile çatışmaya girmiş.. Hatta iddialara göre 300 PKKlıyı yakalayıp kurşuna dizdiği iddia ediliyor.Buna karşılık PKKnın silahlı kanadı HPGye mensup 400 kişinin yanlarında uçaksavar, doçka makinalı silahlar ve anti tank ile birlikte Türkiye sınırından geçerek Kobaniye ulaşıyor.. Gaziantep 5. zırhlı tuğaydan askeri sevkiyat yapılıyor.. Açıkçası resmen savaş oluyor hemen yanıbaşımızda sınırın ötesinde.. İnanın hiç böyle olmamıştı ülkemizin komşularıyla durumu.. Temennimiz, Gaziantep olarak adeta sıcaklığını hissettiğimiz çatışmaların bizden uzak olması..Yoksa işimiz gerçekten zor..Haa..., bu arada şunu mutlaka dile getirmeliyim.. Bu PKK değilmi, yıllardır Türkiyeye kan ağlatan, binlerce askerimizi ve masum insanlarımızı şehit eden.. Ne oldu onlara da, bir IŞİD karşısında bu kadar aciz duruma düştüler.. Bu çok önemli gelişmeyi göz önünde bulundurmakta fayda görüyorum..AK PARTİDE HERŞEY YOLUNDA MI ?Geçtiğimiz haftalarda yeni kabinede Gaziantepin Bakansız kalmaması gerektiğini söylemiş, sonra da bu gerçekleşmeyince genel bir değerlendirme yapmıştım. Temel yaklaşım AK Partinin Gaziantepte eski havasında olmadığı noktasındaydı.. Bunu dile getirirken sadece bir bölümünde “neden bu kentin milletvekillerine bir Bakanlık çok görülmüştür.. Var olan 8 Milletvekilinden bakanlığa layık bir isim yokmudur ? İşte burada durmak gerekiyor.. Çünkü siyasette “ağlamayana mama yoktur” Ne varki, iktidar partisinde Gaziantepi temsil edenler sadece kendilerini düşünmektedir.. Gerek partisel, gerekse kentsel bütünlük yoktur.. Eğer olsaydı o bütünlük ve birliktelik, şimdi ben bu satırları yazmamış olacaktım..” diye yazmıştım..Buna karşılık İl danışma Meclisinde Sayın Ahmet Uzer mikrofonlara “ biz iyi bir teşkilatız, güzel bir teşkilatız, teşkilatlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız ile bu zamana kadar çok seçim geçirdik. Kimse bizim aramıza nifak sokamaz. Mevcut milletvekillerinin de hepsinin arkasındayız diye konuştu..BU SORULARIN CEVABINI HERKES MERAK EDİYOREvet.. Sayın Uzerin bu çıkışı mutlaka önemli.. Kendine göre haklı olabilir, ama yaşanan gelişmeler farklı şeyler gösteriyor .. Haliyle AK Partinin içini iyi bilenler, Ahmet Uzerin söylediklerinden yeterince etkilenmiyor.. Çünkü onlar da, bizler de, gördüklerimiz ile duyduklarımız arasında büyük fark olduğunu rahatça tespit edebiliyoruz.. Şunu asla göz ardı etmemek lazım.. Bu şehirde gerek AK Parti içerisinde gereksede kentin gidişatıyla ilgilenenlerin kafasında sorular bir türlü cevap bulmuyor.. 1- Bu teşkilat yeni kabinede bir Bakanımız olması için harekete geçmiş midir ? 2- Ahmet Uzer bu konuda belediye başkanları, milletvekilleri, hatta şehrin önde gelen oda başkanlarıyla ve sanayicileri toplayıp, Gaziantepin bakanı olması için el ele verilmesi yolunda adım atmışmıdır ? 3-Milletvekilleriyle özel olarak toplantı düzenleyip düşüncelerini almış mıdır ? 4- Ankarada Gaziantepliler lobisi oluşturup Bakanlık için kulis yapılmış mıdır ? 5- Başbakan ile temasa geçilip Gaziantepin Bakansız bırakılmaması gerektiği yolunda talepte bulunulmuş mudur ?6-Büyükşehir belediye Başkanı Fatma Şahin ile oturup “Fatma hanım sizden sonra Gaziantepte mutlaka bakan olması gerekir, bunun için hep birlikte harekete geçelim” demiş midir.. Hatta Fatma hanımın Bakanlık konusunda bu kadar sessiz kalışına vatandaşların farklı yorumlar getirebileceğini söylemiş midir ? 7- Yeni kabine öncesi Gaziantepte yerel bir gazetenin aniden anket adı altında AK Parti milletvekillerini itibarsızlaştırma yöntemine girmesi ve Milletvekillerini kimse tanımıyor demesi bir yerlere mesaj anlamına mı geliyor, bir tesadüf müdür yoksa farklı hesaplar mı içeriyor,* bunun araştırmasını yapmış mıdır.. Doğrusu bunları herkes gibi bende merak ediyorum.. Çünkü AK Partinin Gaziantep teşkilatının güçlü olması gerek. O güç iyi kullanıldığı zaman bu şehre lazım olacak.. Haliyle bizler de vatandaş olarak bunlardan yararlanmış olacağız.. Ama maalesef vatandaş olarak iyi ve güzel şeyler göremiyoruz.. Özellikle Sayın Ahmet Uzer, son dönemlerde belki de çevresine çok güvendiğinden, neler olup bittiğini görme konusunda sıkıntı yaşıyor olabilir.. HALİL MAZICIOĞLUNA NİYE SAHİP ÇIKILMADI ? Yoksa öyle olmasaydı, bir haftadan beri Milletvekili Halil Mazıcıoğlunun bir gazetede bu kadar hırpalanmasına izin verirmiydi? Hemde kendi yürütme kurulunda olan, üstelik AK Partide il başkan yardımcısı olarak gözüken ve medya tanıtım yetkisi verilen yöneticisinin yakın bağı olan bir gazetede, milletvekiline bu kadar hakaret edilmesine sessiz kalırmıydı ? Kaldı ki, Halil Mazıcıoğlunu hepimiz çok iyi biliriz ki, gazetecilerle konuşurken onları kendisi gibi sanarak çok samimi davranır.. Elbette hatalı, haber yapılmasını isterken sarfettiği iddia edilen sözler nedeniyle.. Ama ne bilsin o muhabiri gazetenin sahibi gibi sanmıştır mutlaka.. Çünkü o gazete, son dönemlerde kendini partinin gazetesi pozisyonuna sokma yarışına girmiş görüntüde.. Özellikle sahibi, fikriyle, düşüncesiyle gündeme gelme yerine, gerek partiye, gerekse büyükşehir belediyesinin bazı icraatlarına ufacık eleştiri getiren gazetecilere ve yazarlara anlamsız şekilde saldırıp, hakaret etmeye kendini görevli kılmış birisi oldu çıktı.. İşte enteresan olan şey, nasıl olduysa bu gazete AK Partinin milletvekilini zan altında bırakmış ve bir hafta boyunca rezil-i rüsva edecek noktaya getirmiştir.. İşte bunun üzerinde durulmalıdır asıl.. Bunun ardında ne yatmaktadır ?ESKİ UZER OLSAYDI ?Şimdi Ahmet Uzer, eski Uzer olsa ve Kimse bizim aramıza nifak sokamaz. Mevcut milletvekillerinin de arkasındayızdediği gibi, üstelik partide başkan yardımcısı yaptığı birisinin yakın bağı olduğu gazetede milletvekiline haksız yere hakaret ettirir miydi ? Edilmiş olunsa bile sessiz kalırmıydı ? Peki AK Partide diğerleri niye ses çıkarmadı bu gelişmeye ? Partinin önemli isimleri, belediye başkanları, milletvekilleri, hatta gençlik kolları, partinin disiplin kurulları neden sessiz kaldı ? Sonunda Halil Mazıcıoğlu bu konuda masum.. Moral motivasyon açısından desteğe ihtiyacı var ve tam sırası.. Ama günlerce sessiz kalınıyor, sonra kim fikir vermişse, yanına Mehmet Erdoğan ile Derya Bakbakı alıp gazete gazete dolaşmak zorunda bırakılıyor.. Üstelik kendisine hakaret eden gazeteye de gönderiliyor veya gidiyor.. Hatta o gazetenin sahibinin çevreye hava atarak söylediğine göre, Mazıcoğlu *özür diledi olarak gösteriliyor.. Ama nedense o gazetenin Mazıcıoğlunun özürünü ve ziyaretini haber yapmadığı görülüyor.. Bu da çok garip elbette.. Adamı bir hafta boyunca rezil etmeye çalış, gazetene gelip özür dilesin, tek satır yazma.. Yarabbim gazetecilik nereye geldi desem haksız mıyım şimdi.. Dedim ya vardır bu işte bir bit yeniği.. Ama Ahmet Uzer nasıl seyirci kalıyor işte o tartışılır ?BU ŞEHİRDE TRAFİK VE ULAŞIMI ELEŞTİRENLER YAVŞAK MI ?Bu başlığı kullandığım için peşinen özür dilerim tüm okurlarımdan... Ama yazmak zorundayım mecburen.. Bir şey daha var tabii Ahmet Uzerin bilmesi gereken..Bahse konu bu gazeteyle bağı olan, üstelik bir de yerel televizyonun genel müdürü konumunda olan il başkan yardımcısı arkadaşımızın üslubu.. Bu şahıs, ikidir bu şehirde trafikle ilgili eleştiri getirenlere, hem o gazetede hem sosyal medyada yavşaklar diye yazıyor.. Yani bu arkadaşa göre Gaziantep trafiğinden ve ulaşımından şikayetçi olan ve eleştiri getirenlerin hepsi yavşak.. Üstelik bu yavşaklar gün geçtikçe çoğalıyormuş.. Bunu bizzat kendisi yazıyor.. Bakıyorum bu üslup Ahmet Uzerin üslubu değil.. Bakıyorum Hakan Aslansoy, Fikret Tural ve Cuma Reyhan dahil AK Partide görev yapanların da üslubu değil.. Milletvekilleri deseniz onların da değil.. Ama bu arkadaş AK Partiyi temsilen başkanın, milletvekillerinin, belediye başkanlarının, bürokratların yanında arzı endam ediyor.. Ne olarak ? Elbette AK Parti il başkan yardımcısı olarak.. Bakın en son Milletvekili Şamil Tayyarın kendisini ziyaretinde trafiği konuştuklarını söyleyerek Facebook sayfasında yazdıklarına.. - AK Parti Gaziantep Milletvekili, meslektaşım, dostum Sayın Şamil Tayyar ile MEGA TVde bir araya geldik.Ramazan Kurtta bizimleydi.Sohbet edip, dertleştik. Gaziantepin dinamik kavşakları ile virüs gibi çoğalan dinamik yavşakları üzerine tespitlerde bulunduk ve mücadele kararı aldık.Böyle bir saygısızlığı yaparken, aslında farkında olmadan Şamil Tayyarı da bu üsluba ortak ediyor.. Belki de ziyarette hiç böyle birşey konuşulmamıştır.. Nitekim sanki öyle de olmuş ve Ahmet Uzerin yardımcısı olan arkadaş, 2-3 saat sonra facebook sayfasında bu yazıyı şu şekilde değiştirmiş:- AK Parti Gaziantep Milletvekili, dava arkadaşım, meslektaşım, dostum Sayın Şamil Tayyar ile MEGA TVde bir araya geldik.Ramazan Kurtta bizimleydi.Sohbet edip, dertleştik.Şaka gibi ama gerçek.. Ya yazmayacaksınız böyle şeyleri, yada yazıyorsanız değiştirmeyeceksiniz.. BUNLARI GÖRMESİ ŞARTEvet.. Tekrar ediyorum, Sayın Uzer için bazen ne kadar eleştiri getirsem de, temelde saygı duyduğum bir isim olarak kalacaktır.. Kaldı ki benim gazetecilik tarzımı çok iyi bilir ve bunu da her platformda dile getirir.. Söyleyeceğim şu ki, yıllarını verdiği bu partinin yetkili kıldığı bazı isimlerine dikkat etmesi.. Partideki dayanışma ve bütünlük konusunda ciddi manada sıkıntılar olduğunu görmesi.. Gençleri ayrım yapmadan gizliden gizliye başlayan huzursuzluğun nedenini araştırıp doğruda karara varması.. Kadın kollarının çalışmalarını yakın takibe alması.. Yetki verdiği yönetim kurulundaki isimlerin partiyi ilgilendiren mevzularda neler yaptıklarını gözden geçirmesi.. Aslında daha çok şey var ama, bunlar şimdilik yeter diyor, AK Partinin iyi yönetilmesinin bu kentin yararına olacağını belirtmeyi görev sayıyorum.. NOT: Geçen hafta AK Parti Gençliği konusunda yaptığım değerlendirme için Meclis üyesi Sayın Mustafa Dinçoğlu bir açıklama göndermişti. Açıklamayı bu köşeden yayınlayacaktım. Ancak Dinçoğlu gönderdiği andan itibaren sosyal medyadan açıklamanın tüm metnini yayınlayıp, üstelik twetini otomatik olarak tüm üyelere retweetletince Haftaya Bakışın formatı dışına çıkmış oldu.. Bu köşede yayınlanan haber ve değerlendirmeler için gelen yanıtların sadece bu köşede yayınlanacağını ancak yayından önce sosyal medyada paylaşma olduğu takdirde açıklamanın bir anmalı kalmadığını tekrar belirtmek istiyorum.HEPİNİZE İYİ HAFTALAR