* Son model pahalı araçlar için kuyruğa girilmiş sıra bekleniyor

* Restorantlar, Cafeler, eğlence mekanları tıklım tıklım dolu

BU NASIL KRİZ?

Yurttaş Hakları Derneği Başkanı Ali Peri, piyasadaki kriz söylentilerine farklı bir bakış açısı getirdi ve "bu nasıl kriz anlamadım. Araçlara bakın hepsi son model, hepsi yabancı, pahalı araçlar. Son model arabalar, insanlar lüks araba için sıra bekliyormuş. Lokantalar restorantlar dolu, Cafeler, eğlence yerleri dolu, o zaman soruyorum herkese; Bu nasıl kriz arkadaş ? Nasıl ekonomi kötü? " diye konuştu.

ORTA SINIF KALMADI

Türkiye'de orta sınıfın kalmadığını, bunun en büyük göstergesinin ise orta sınıfın yemek yiyeceği bir mekanın bulunmamasından da anlaşılacağını belirten Ali Peri, "Bu ülkede ara sınıf kalmadı. Dikkat edin ya nohutçu var, ya balıkçı, kebapçı ve üst seviyede restorantlar var. Var mı Gaziantep'te şöyle gidip de şurada ağız tadıyla bir kuru fasulye yiyeyim, patlıcan, domates mevsimi bir türlü, kabaklama yiyelim diyeceğimiz bir yer ? Niye yok ? ara sınıf yokta ondan. İnsanlar şimdi iki şeyi tercih ediyor. Durumu iyi olmayanlar gidip nohut dürümü yiyor, patates dürümü yiyor, olanlar ise lüks lokantada yiyor. Orta sınıf ne yiyecek? Lüks lokantalar da dolu, dürümcüler de dolu" dedi.

PARALAR YABANCILARDAN GELİYOR

Ali Peri, 700 milyar dolar borcu olan Türkiye'nin lüzumsuz yatırımlara girdiğini, yabancıların verdikleri parayla lüks yaşandığını, fabrikalar kurulduğunu, yatlar katlar alındığını belirterek, "Eğer ülke olarak dışarıya 700 milyar dolar borcum varsa ne bindiğim araç kendimindir, ne de o evler, fabrikalar benimdir. Bizim olması için ithalat ve ihracat arasındaki makasın tersine dönmesi lazım. Sırtımdaki gömlek, ayağımdaki ayakkabı, ecnebinin ürettiği ise ben kendimden utanırım" dedi.

NASIL MİTİNG YAPACAKSIN?

Yurttaş Hakları Derneği Başkanı Ali Peri ile gündemi, Suriyelileri, erken seçimi ve ekonomiyi konuştuk. Çarpıcı açıklamalarda bulunan Ali Peri, ülkemizin siyaset olarak çıkmaza girdiğini, tek çözüm olan seçimin bu ortamda nasıl yapılacağını ise merak ettiğini söyledi. Ali Peri, "Önceki gün 8 şehidimiz vardı ve zırhlı aracın içinde bunlar şehit oldu. Zırhlı aracın bile param parça olduğu bir dönemde sen nasıl seçim yapacaksın? İşte Suruç'ta canlı bomba diye girdi 30 kişiyi katletti. 30 kişinin arasına canlı bomba giripte onları patlatabiliyorsa, mitingi nasıl yapacaksın? Peki miting yaptın hiçbir şey. O gün bir şehit cenazesi geldi orada sen nasıl güle oynaya kendini alkışlatacaksın? Vicdanın sızlamaz mı, bir politikacı olarak? Analar ağlarken miting meydanlarında 'sayın adayım çok yaşa' diye millet seni nasıl alkışlayacak?" dedi.

KENDİMİZİ ANLATAMIYORUZ

Ülkemizin çok kötü bir çıkmaza sürüklendiğini, işin kötüsü, birilerinin çıkıp, 'hükümet yokturda ondan oldu' dediğini belirten Peri, "Allah'tan korkmuyorlar. Ya 12 yıldır aynı adamlar iktidarda, aynı kişiler iktidarda. 3 sene önce bakan kimse, bugün milletvekili olmamasına rağmen aynı kişiler bakan. Ve çıkıp seçimde bu oyu aldık bunun için bu olaylar oldu diyor. Bir yerde bir terslik var. Bana oy vermediler diye insanlar cezalandırılıyormuş havası var. Kendimizi anlatamıyoruz" diye konuştu.

İTHALAT İHRACATIN ÖNÜNDE

Ekonomik krizin ancak ihracatın ithalattan fazla olmasıyla düzeleceğini, şu anda bırakın fazla olmasını ithalatın ihracatın kat kat önünde olduğunu dile getiren Peri, "Siyasiler çıkıyor, şu kadar ihracat yaptık diyorlar. Yapanın eline koluna sağlık. Ama biraz da ithalattan bahsetsene. Ey millet ben ihracat yapıyorum ama ithalat olarak Türkiye'yi teneke yığınına çevirdim, her taraf araba doldu, oyuncak doldu. Her anlamda giydiğimizden yiyeceğimize, gıdadan tarıma ithal ediyoruz. Süt ithal ediliyor, et ithal ediliyor buğdamız ithal ediliyor. Bu sene buğday fiyatları düşük niye geçen sene ithal edilen buğdaylarla depolar doluda ondan düşük. İnsanlar ekmiyor" diye konuştu.

TÜRKİYE LÜZUMSUZ YATIRIMLARA GİRDİ

700 milyar dolar borcu olan Türkiye'nin lüzumsuz yatırımlara girdiğini, bunun oldukça tehlikeli olduğunu söyleyen Peri, "Geçmişte durumumuz daha kötüydü diyorlar. Geçmişte en az ülke olarak borcumuz yoktu. Elin ecnebisi vermiş bize, biz o parayla lüks yaşıyoruz, fabrikalar kuruyoruz yatlar katlar alıyoruz. Bu bizim mi, bizim değil. Osmanlının son çöküş dönemine baktığımızda bunu görüyorduk. İngilizi, Fransızı vermiş, sonra isteyince, param yok deyince bölün ülkeyi demişler. O döneme baktığımızda saraylar yapıldı. Niye yapıldı, ecnebi para verdi yapıldı. Geldiğimiz nokta ondan farklı değil. Lüzumsuz yatırıma girdi Türkiye. Yatlar, katlar… Eğer ülke olarak dışarıya 700 milyar dolar borcum varsa ne bindiğim araç kendimindir, ne de o evler, fabrikalar benim. Bunların tamamı bizim değil. Bizim olması için ithalat ve ihracat arasındaki makasın tersine dönmesi lazım. Sırtımdaki gömlek, ayağımdaki ayakkabı, ecnebinin ürettiği ise ben kendimden utanırım. Çünkü sosyal demokratım ama herşeyden önce ülkemi seviyorum, milliyetçiyim" dedi.

GAZİANTEP'TE SURİYELİ SAYISI MİLYONDAN AŞAĞI DEĞİL

Suriyelilerle ilgili de çarpıcı tesbitlerde bulunan Peri, Suriyelilerin bizim bir parçamız olduğunu, sayılarının da açıklananın çok çok üzerinde olduğunu ifade etti. Peri şunları söyledi:"Allah nasip edipte savaş durursa onlar burada yaşarlar biz Halep'e gideriz. Çünkü Halep'te kimse kalmadı boşaldı. Antep'te 400 bin deniyorda milyondan aşağı değil Suriyeli. Samimi söylüyorum. Bakın çıkın sokaklara gidin mahallelere sayın, birebir. 300-500, 700 bin dediğiniz resmi kayıtlar, pasaporta sınırdan girenler. Bugün bile Oğuzeli-Karkamış arasında bir yerde oturun. Öbür taraftan tan diye bir top mermi sesi duyduğunuz an insanlar elinde çıkını ne varsa alıp bu tarafa geliyorlar."

SURİYELİLERİN GİDECEKLERİNİ SANMIYORUM

Suriyelilerin son günlerde IŞİD'in korkusundan gelemediklerini dile getiren Peri, "Şehit Yalçın Nane'nin ölümünden bu yana İŞID bırakmadığı için gelmiyorlar. Sırf Karkamış'ta var, Karkamış nüfusunun iki katı. Oğuzeli'ne gidin bakın, Yavuzeli, İslahiye, Araban'a gidip bakın. Nurdağı'na bakın. Suriyeli dolu. Antep'in en yerli en köklü mahalleleri Türktepe, Yazıcık gidin bakın. Eskiden dışarıdan kimseyi barındırmayan mahallelerdi. Yerli vatandaştan çok Suriyeli var. Çevre ilçelerden gelenlerler bile Yazıcık, Türktepe'ye yerleşemediler. Niye ordakiler ancak kendine yetiyordu kimseyi kabul etmediler içlerine. Birde şimdi bakın ev nüfusundan fazla Suriyeli var. Gideceklerini sanmıyorum. Arap ülkelerine göre biz daha çağdaş moderniz" şeklinde konuştu.

ENGELLİ EZİLİYOR

Peri, engellilerin seçimlerde büyük mağduriyet yaşadığını da dile getirdi. Asansörü olmayan veya çalışmayan okullarda oy kullanan engelli vatandaşlara çok rastladığını belirten Ali Peri şöyle konuştu:"3 -4 ay önce bir seçim yaşadık. Belki 3 ay sonra bir seçim daha yaşayacağız. Bundan önceki seçimde, merdiven çıkamayacağı için oy kullanmadan gidenler çok oldu. Bir kısmını yakınları veya ateşli partililer sırtlarına alarak okulların üst katlarına çıkattılar. Okullarımızın hiçirinde asansör yoktu. Seçimler okullarda yapılıyor. Yani her fırsatta engellilere sahip çıkacağız diyen siyasetçiler, seçim günü bile engellileri mağdur ettiler. Seçim zamanı okullarda gelipte onları gördüğümde tüylerim diken diken oluyor. Birileri gelip sırtlayıp çıkartıyor. Yazık, ama çıkarana değil engelli eziliyor. Okullarda engelli öğrenciler nasıl üst kata çıkıp okuyacaklar, kamuda her kesin kullanabileceği bir yapılanma olması gerek'. Bu çocuklar okurken ne yapacaklar? Birçoğunun alt katına da merdivenle çıkılıyor. Her gün okula gitmesi gerekse ne yapsın? Tüm bu olumsuzlukları yaşıyoruz" Meral KINACILAR