*Gaziantep'i eğitimde diplerde görmüyorum. 80 sıradayız deniyor, ama böyle bir şey yok

*Eğer arkadaşlar ana okullarında Kuran ve namaz öğretiyorlarsa onları tebrik ediyorum

*Başarısız olursam giderim, kimseye kulluk etmem, üç amirim var, Vali, müsteşar ve bakan

*Dershanelere tabiki karşıyım, çünkü dershanelere ihtiyaç olan sistem zulüm sistemidir

*Bir camide toplantı yaptık, bunun kayıtları da var, yaptığım şeyin de arkasındayım.

Gaziantep’e ilk kez İl Milli Eğitim Müdürü olarak gelen Celalettin Ekinci, dün basınla ilk kez biraraya geldiği toplantıda farkını farkettirdi.. Çarpıcı açıklamalarda bulunan Ekinci, Gaziantep'in eğitimdeki algısının çok kötü olduğunu, sanayi ve ticaretteki özgüvenin eğitimde de oluşması gerektiğini söyledi ve bu kötü algının hep birlikte başarılacağını ve bu konuda kendisine güvendiğini söyledi. Dershanelerin zulüm sistemi olduğunu belirten Ekinci, siyasetle işinin olmadığını, 3 amiri olduğunu belirtti. Ekinci, ana okullarında namaz ve kuran öğretildiğiyle ilgili bir soruya tepki göstererek, "Tabiki kuran ve namaz öğreteceğiz, öğretmeye devam edeceğiz. Eğer arkadaşlar öğretiyorlarsa ben o arkadaşları tebrik ediyorum" dedi.

80. SIRADA OLDUĞUMUZ DOĞRU DEĞİL

Gaziantep'e geleli 1 ay olduğunu, daha önce Gaziantep'i hiç görmediğini, hatta Gaziantepli bir arkadaşı dostunun da olmadığını anlatan Ekinci, " Buraya sıfır beyaz bir kağıtla geldik. Antep ile ilgili araştırma yaptım, çalıştay raporlarını gözden geçirdim. Şu algıyla karşılaştım. 'Gaziantep eğitimde çok kötü' algısı var. Nereye gitsem insanlar söze eğitimde çok kötü olduğumuzu söyleyerek başlıyor. Eğitim zor bir iş. Ama öncelikli bana göre yanlış olan bu algıyı değiştirmeliyiz. Eğitimde herşey bitmiştir veya dört dörtlük diye bir şey olmaz, nokta koyamayız. Eğitimde çalışmalar sürkekli devam eder. Bu algılara rağmen ben Gaziantep'i eğitimde diplerde görmüyorum. 80 sıradayız deniyor, ama ben bunu göremiyorum, nerede böyle bir şey yok" dedi.

GAZİANTEP'TE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ ÇOK GÜÇLÜ

'Biz oyunun teknik direktörüyüz' diyen Ekinci, "Öncelikle eğitime verdikleri desteklerden dolayı hayırseverleri kutlarım. 77. protokol imzalandı. Bu hangi şehirde var. Öyle eften püften bir destek de değil. 33 derslikli bir okulun maliyeti 4-5 Trilyon demek. Bu Gaziantep'e özgü üstün bir özellik. Başta Sayın Valimiz olmak üzere tüm hayırseverleri kutluyorum. Ayrıca Gaziantep'te müthiş bir sivil toplum örgütü var. Sivil toplum burada çok güçlü ve etkili. Bunu başka şehirlerde görmek mümkün değim. Ben birlikte çok güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Birlikte başarabiliriz" diye konuştu.

SOSYAL MEDYADA AKTİFİM

İlk talimatının web sitesindeki dilek ve şikayete ilişkin bölümü ön plana çıkarmak olduğunu söyleyen Ekinci, "İletişimi çok önemsiyorum. Sosyal medyada çok aktifim. Kendime güveniyorum. Başaramamak bir başarı nedenidir. Bu altyapıya rağmen, bu güzelliklere rağmen başaramamak ayrıca değerlendirilmesi gereken bir başarıdır. Başaramamayı nasıl başarıyorsun. Kısa sürede göreceksiniz. Antep'i her yönde olduğu gibi eğitimde de Türkiye'nin örnek alınabileceği bir hale getireceğiz" dedi.

EĞİTİMDE ADALETİ ÖNEMSİYORUM

Eğitimi geliştirmek için neler yapacağını anlatan Ekinci, Türkiye ve Gaziantep'in proje bataklığına döndüğünü belirterek şunları söyledi:"Bireysel başarı çok fazla ama bunu kollektif bir şekle çevirmemiz gerekiyor. Ortada bir taş var herkes bu taşı kaldırmaya çalışmış ve bırakmış ancak gelin birlikte kaldıralım denilmemiş. Okul müdürlerini ayda bir biraraya getireceğiz. Akademik başarı önemli ama sanatsal ve kültürel başarıda önemli. Gaziantep'ten şair ve yazarlar çıkmalı. Bunun için kitap okuyan değil şiir okuyan değil roman yazan, şiir yazar gençlerin yetişmesi için çalışmalar yapacağız. Gaziantep'ten ünlü yazar ve şairler çıkmalı, ünlü sporcular çıkmalı. Dershanelere gidiyor. Çocuklar çalış ha çalış, çalış ha çalış. Ben bu çocukları gördükçe yıllardır üzülüyorum. Kİtap oku, sporla ilgilen diyoruz. Ne zaman okuyacak? Her sınıf Hababam Sınıfı olmaya çalıştı. Yetiştiremediğimiz bir insan dünyayı yakabilir, dünyayı yok edebilir. Gaziantep'in potansiyelini iyi değerlendirmek gerekiyor. Başarıda iletişim önemli. Güven önemli. Gaziantep'te eğitimde özgüven eksikliği var. Sanayide ve ticaretteki özgüven eğitimde yok. Eğitim gönülülük işidir. Bunu bir meslek olarak değil gönülllük esasıyla yapmak gerekiyor. Adalet önemli. Liyakat ve başarıya önceliği önemsiyoruz."

ELEŞTİRİLERE AÇIĞIM

'Bu büyük camiada 1092 tane kurumumuz var' diyen Ekinci, "Sorunlar her zaman olacak. Sizler bize yol gösterin. Ben kendi yanımda çalışanlara sürekli şunu söylüyorum. Bana çok iyi yapıyorsunuz, aferin, bravo demeyin, geçin bunları. Bana, 'müdür bey şu konuda yanlış yapıyorsunuz, bu konu insanlığa zarar verebilir' diyen insan benim dostumdur. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Beni tanıyanlar eleştirilere nasıl yaklaştığımı bilirler. Birisi beni eleştiriyorsa hemen savunma pozisyonuna geçmem. Mutlaka bir haklılık payı vardır, der olaya öyle yaklaşırım" dedi.

3 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞIMIZ VAR

18 binin üzerinde öğretmen olduğunu, 3 bin civarında öğretmen açığı olduğunu belirten Ekinci, yaz ayındaki 40 bin öğretmen atamasıyla Gaziantep'te öğretmen açığının kapanacağını söyledi.

KREŞ'İN YABANCI DİLDE KARŞILIĞI AHIRDIR

Kreşlerde namaz ve kuran öğretildiği yönünde bir soruya ise Ekinci şöyle cevap verdi:"Kreşin yabancı dilde karşılığı ahır demektir. Peki niye batılılar kreş yerine ahır kelimesi adını vermişler. Hz. İsa Aleyhisselam bir ahırda dünyaya gelmiş. Hz. Meryem insanların iftirasından dedikodusundan kurtulmak için gizlice onu bir ahırda dünyaya getirmiş. Dolayısıyla batı dünyası çocuklarını kreşe yönlendirmiş. Yani orada kendi kültürleri, kendi değerleri kendi dinleri ve kendi inançları üzerine ana sınıflarında eğitim alıyorlar. Avrupayı gezmenizi tavsiye ederim. Oradaki hocaların, öğretmenlerin kimler olduğunu görmenizi isterim. Orada Kiliseler, Avrupa'daki din adamları bizahiti eğitimin içindedir. Fizik öğretmeni papazdır, kimya öğretmedir papazdır ve Avrupa'nın en iyi okulları da bu okullardır."

KURAN VE NAMAZ ÖĞRETMEYE DEVAM

'Şimdi siz bana ne diyorsunuz? Türkiye Cumhuriyetinde, müslüman bir ülkede ana okulunda Kuranı Kerim ve namaz kılmanın, ana sınıfında öğrenciler için kötü bir şey mi olduğunu söylüyorsunuz?' diyen Ekinci, "Bir gazeteci olarak bunu mu soruyorsunuz? Yani ben ana okulunda Kuran-ı kerimi ve namaz kılmayı yasaklayayım mı, bunu mu istiyorsunuz? Yani böyle birşey mi demek istiyorsunuz. Eğitimin koordinasyonluğu milli eğitim bakanlığında. Bizde bürokratız. Biz bakanlığın anlayışını kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde yerine getiriyoruz. Dolayısıyla bizim bu anlayışımızın dışında birileri eğer, bu eğitimin başına gelirse, onlar ana sınıfında namazdan ve Kuran'dan başka birşey öğretebilir. Ama biz öğreteceğiz, öğretmeye devam edeceğiz. Eğer arkadaşlar öğretiyorlarsa ben o arkadaşları tebrik ediyorum" dedi.

CAMİ'DEKİ TOPLANTININ KAYITLARI VAR

Bir camide velilerle toplantı yaptığıyla ilgili bir soru üzerine Ekinci, yaptığı şeyin arkasında olduğunu belirterek şunları söyledi:"Bir cuma günüydü. Bir köyün camisinde cuma namazı öncesi erkeklerle toplandık. Bir saat konuştuk. Yarım saat bilgi verdik. Camiye sadece veliler gelsin, diğerleri gelmesin demedik. Yaptığımız şeyin arkasındayız. Biz veli toplantıları yaparak, velileri çocukları ile ilgili bilgilendiririz. Bir veli toplantısında kaç tane erkek vardır. Veli deyince akla anne gelir. Bende maalesef aynı konumdayım. Çocuklarla eşim ilgileniyor. Babaların sorumlulukları nedir, tabi en az anne kadardır. Camide toplantı yaptık. O toplantıda ne konuşulduğunu kimse bilmiyor. Merak etmeyin onun kayıtları da var" dedi.

ATATÜRK CAMİLERLE İLGİLİ NE DEDİ?

'Toplantıda ne koşulduğunu sormuyorsunuz, söyleyeyim' diyen Ekinci, "Babalara dedikki, çocuklarınız sabah evden çıkarken kahvaltısını yapıyor mu, kıyafeti temiz ve ütülü mü, saçları temiz ve taralı mı diye ilgileniyor musunuz? Bunları kahveharelerde, camilerde velileri nerede bulursak orada söyleyeceğiz. Yani bu cami ve kahveye özel değil. Milli eğitim müdürü olarak ne konuşacağız. Birileri bunu siyasi yöne çekti. Ben de bundan dolayı çok üzgünüm. Emniyet camilerde vatandaşları kapkaç hırsızlara karşı bilgilendiriyor. Doktorlar vatandaşları sağlık konusunda bilgilendiriyor. Bizde vatandaşların toplu olduğu heryerde bu cami olur, kahvehane olur eğitimle ilgili, çocuklarımızın geleceği ile bilgilendiriyoruz. Bu ilk değil, sonda olmayacak. M. Kemal Atatürk'ün camilerle ilgili bir sözü var. Atatürk, 'Efendiler, câmiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Her şeyden evvel itâat ve inkıyâd-ı tâmme ile ibâdet, din ve dünya için neler yapılması lâzım geldiğini düşünmek için yapılmıştır. Millet işlerinde her ferd başlı başına bir hizmet ifa etmelidir' demiştir. Siyaset bizim işimiz değil." diye konuştu.

DERSHANELERE TABİKİ KARŞIYIM

Dersanelere karşı olduğunu söyleyen Ekinci, "Dersanelere ihtiyaç olmayacak. Dershanelere ihtiyaç olan sistem zulüm sistemidir. Dershanelerde de ekmek yiyen insanlar var. Ama eğitimde dershanelerin yeri olmamalı. Dershane sistemi, eğitim sistemi içinde olmaması gereken bir sistem. Çocuklarımız çalışmaktan insanlıktan çıkıyor. Bizler sokakta büyüdük. Sokakta topaç bilye oynadık. Bizim çocuklarımız sokağa çıkamıyor. Hem ödevlerden hem güvensizlikten. Çocuklar çocukluğunu yaşayamıyor. Özel kurslar alsın ama bu saz kursu olsun, güzel sanatlarla ilgili kurslar olsun. Hükümet trilyonlarca lirayı eğitime yatırıyor. Ancak dershaneler, 'çocuklara okulda gereken eğitim verilmiyor, ben vereceğim' diyor. Okul eğitim ve öğretim kurumudur. Fizik öğretmeni hem fizik dersi verecek, hem öğrenciyi adam edecek, ahlak ve edep öğretecek. Dersaneye tabiki karşıyım. Karşı olmamızı anlamayanlar yüzünden dehşete düşüyorum. Öğrencilere bu kadar yük yüklenir mi? Böyle bir sistemde çocuklarımıza insanlığı kaybettirirsin. Dershanelere ihtiyaç olmayacak, dershanelere ihtiyacak doğuracak sistem doğru bir sistem değildir" dedi.

BENİM 3 TANE AMİRİM VAR

Koltuk sevdalısı olmadığını, inanmadığı şeyi kimsenin kendisine yaptıramayacağını söyleyen Ekinci, "Ben sadece rabbime kulluk ederim. Diğerleriyle istişare ederim. Başarısız olursam koltukta durmam giderim. Benim üç tane amirim var, biri vali, biri müsteşar ve bakanımız" dedi. Milli Eğitim Müdürü'nün Med Gold Otel'de düzenlediği basın toplantısına, Şahinbey İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdülhalim Ünverdi, Şehitkamil İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Yağcı, Şahinbey İlçe Şube Müdürü Emin Erdem ve Özel Kalem Müdürü Mustafa Yıldız da katıldı. Meral KINACILAR