*Baro lokalinden, Et Balık'a kadar yerlerin tamamı vakıfmış. Mevcut vilayet binası, tapu kadastro, ticaret odası, büyükşehir belediyesi, vergi dairesi, Kamil Ocak Stadı vakıflardan istimlak edilmiş…*Yardım yaparken fakiri rencide etmeyeceksiniz. Fakir yardım alırken birbirini itmeyecek, birbirinin saçını başını çekmeyecek. Ama biz davul zurnayla yardım dağıtıyoruz, reklamlarla dağıtıyoruz bu da yazık günah…*Vakıf mallarını yağmalayan, çarçur eden, gelişi güzel kullanan daha çok belediyeler. Belediyeler vakfın malına müdahale ettikleri zaman kendilerinde sanki o yetkiyi görüyorlar gibi. Bu konuda sıkıntılıyım….*Kamil Ocak Stadı'nın 40 bin metrekaresi vakıflardan istimlak edilmiş. Zaman aşımı olmasa, hukuki yollar açık olsa, ben dava açar, iptal ederim. Bana kalsa orası güzel bir spor alanı olur veya güzel bir yeşil alan, meydan olur. Gaziantepli de nefes alır.*Eski camilere gittiğimiz zaman camide bir manevi hava ve bir huzur var. Şimdiki camilere bakıldığında ise hepsi birbirinin kopyası. Öyle ucube, minareler, betondan kubbeler var ki, milyarlarca para harcanıyor ama görüntü çok kötü..Bu Müdür farklıGaziantep Vakıflar Bölge Müdürü İsa Güven bir konuştu pir konuştu. Vakıfların yağmalanacak yer olmadığına değinen ve şimdiye kadar bilinmedik birçok şeyi açık yüreklilikle gazetemize anlatan İsa Güven 6 yıl önce yıllık 600 bin TL olan vakfın gelirini yaptıkları iş merkezleri projeleriyle yıllık 6 Milyon TL'ye çıkardığını belirterek, vakfın gelirini artırıcı projelere devam edeceğini söyledi.Bu projeler arasında bir AVM bir de fabrika olduğunu söyleyen Güven,Vakıf mallarını yağmalayan, çarçur eden, gelişi güzel kullanan belediyeler konusunda sıkıntılı olduğunu söyledi. Kamil Ocak Stadı'nın 40 bin metrekaresinin vakıflardan istimlak edildiğini hatırlatan Güven, "Zaman aşımı olmasa, hukuki yollar açık olsa, ben dava açar, iptal ederim. Bana kalsa orası güzel bir spor alanı olur veya güzel bir yeşil alan, meydan olur. Gaziantepli de nefes alır" dedi. HABERİ 5'TEBEDESTEN'İN YERİNDE KİMSE İFLAH OLMUYORGaziantep'in geçmişte vakıflar açısından en zengin illerinden biri olduğunu, ancak zamanında vakıf mallarına sahip çıkılmadığını, gayrimenkullerin çoğunun elden çıktığını anlatan İsa Güven, "1875'lerde 162 tane vakıf varmış. Ama, günümüzde bu 162 vakıftan çok azı elimizde kalmış ve vakıf gayrimenkulünün büyük bir kısmı istimlak edilmiş, üzerine resmi kurumlar kurulmuş. Mevcut vilayet binası, tapu kadastro, ticaret odası büyükşehir belediyesi, vergi dairesi, Kamil Ocak Stadı vakıflarındı. Örneğin Bedesten'in yeri vakıfların şu an, ama yeşil alan diye istimlak edildi, ondan sonra ticari alana çevrildi. Hiç kimse sesini çıkarmadı. Süre geçti yoksa ben dava açardım. Belediye 3 tane çürük lojman vermiş, onun karşılığında belediyenin yerini istimlak etmiş. Yeşil alan diye istimlak etmiş düşük bir bedelden, sonra ticariye çevirmiş, ondan sonra Bedesten yapılmış. Gerçi orda da kimse iflah olmadı ya" dedi.DAVUL-ZURNAYLA YARDIM DAĞITIYORUZVakıflar kültür varlığı ve vakıf gayrimenkulünün bir ilin, hayırsever, yardımı seven bir il olup olmadığını bir nevi ortaya koyduğunu ifade eden İsa Güven, "Gaziantep bu konuda çok zengin. Mal varlığı olan vakfetmiş. Günümüzde değişik sosyal yardım yapanlar var ama çoğuda davul zurnayla yapıyor. Siz fakiride rencide etmeyeceksiniz. Fakir yardım alırken birbirini itmeyecek, birbirinin saçını başını çekmeyecek, Osmanlıdaki vakıf anlayışı bu. Ama biz davul zurnayla dağıtıyoruz, reklamlarla dağıtıyoruz, bu da yazık günah. Bizim dilencilere değil, bizim kişilikli insanlara ihtiyacımız varki, toplum ayakta kalabilsin" diye konuştu.EKİLİP, BİÇİLEBİLEN YERLER VAKFEDİLMİŞVakıf yerlerinin verimli araziler olduğunu, bunda da gelir getirmesinin amaçlandığını anlatan Güven, "Atalarımız Gaziantep'te vakıf kurarken bir hayrat kurmuş, bir cami veya bir medrese kurmuş. Ama bunun yanında bu caminin, bu medresenin ayakta kalabilmesi için akar (gelir getirici yer) bırakmış. O zaman fabrikalar yoktu, o zaman bostanlar, bahçeler vardı. Dikkat edin, mevcut Baro lokalinin ordan, Et Balık'a kadar yerlerin hemen hemen tamamı vakıfmış. Bu verimli yerlerde şu anda ya yeşil alandır, ya da resmi kurumlardır. Kamil Ocak stadı gibi" dedi.KARATARLA'DA DÜKKANLAR YAPILSIN MI YAPILMASIN MI?Geçmişte vakıf yerlerinin istimlak edilip, yağmalandığını, el değiştirdiğini anlatan Güven, bugün, geriye kalan yerleri değerlendirmeye çalıştıklarını ifade ederek şunları söyledi:"Bütün tarihi eserlerimizi restore ettik. Alaüddevle cami, Tekke cami, Eyüpoğlu camiine başladık, Sam köyü camisi restore ediliyor. Burç köyü camiini restore edeceğiz. Karatarla cami restorasyonu var. Orda bir sıkıntı var. Şimdi o caminin önünde dükkanlar vardı, o dükkanlar bu camiye akardı. Hayırseverler, 'biz o dükkanların yerine dükkan verelim, siz caminin önünü açın' dediler. Bizde tamam dedik, dükkanlar yıkıldı, bu defa, hayırseverler geri çekildi. Geri çekilince biz o vebal’a girmek istemiyoruz. Şimdi kurulda da bir ikilem var. Bir kısmı, vakfın önemini ve manevi ruhunu bilenler, 'dükkanları yapalım' diyorlar. Bir kısmı 'caminin kapısı güzel görünüyor, herkes görsün' diyerek karşı çıkıyorlar. Böyle bir anlayış var, biz bu anlayışı aşmaya çalışıyoruz."BELEDİYELER VAKIF YERİNE CAMİ YAPIYOR-“Ben bundan 300 yıl önce vakfedip, kendi hür iradesiyle gayesini beyan eden insanın gayesini çiğneyemem” diyen Güven konuşmasını şöyle sürdürdü: "Benim o yetkim yok. Ama bazıları vakfın malıymış, Alllah'ın malıymış, çiğneyip geçiyorlar. Bir mahallede Cami lazım, gidip vakfın yerine yapıyor. Aslında vakfın yerine o bırakılan arsa, zamanında bostandı. Bir caminin, bir medresenin hayratıdır. Siz oraya gidip cami yapamazsınız, siz günah işliyorsunuz dediğimiz halde, maalesef kimsenin umurunda olmuyor, özellikle belediyelerin. Yani vakıf mallarını yağmalayan, çarçur eden, gelişigüzel kullanan belediyeler. Vatandaş öyle değil, vatandaşa biz müdahale ediyoruz. Belediyeler vakfın malına müdahale ettikleri zaman kendilerinde sanki o yetkiyi görüyorlar gibi. Onun için o konuda ben sıkıntılıyım. Özellikle belediyelerin vakıf konusunda bizden daha çok hassas olmaları lazım. Çünkü veballi iş, kul hakkına giriyor."DOĞRULARI SÖYLEMEK BOYNUMUN BORCUGeçmişte bize, bu güzel eserleri ve akarları bırakan ve her vatfiyesinde beddua olan, bir kurumda görev yaptığını söyleyen Güven, "Ben vakıflar için iş merkezleri yapıyorum, bunları kiraya veriyorum, onlardan aldığım kira gelirleriyle fakir-fukaraya gıda yardımı, fakir öğrencilere burs veriyorum, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yardım almayan, alamayan kişilere maaş bağlıyorum. Ben şu anda bir emanetçiyim. Geçmişte bize, bu güzel eserleri ve akarları bırakan ve her vatfiyesinde beddua olan, bir kurumda görev yapıyorum. Kişisel olarak bana zarar gelse dahi, vakıfla ilgili doğruları her yerde söylemek benim boynumun borcudur. Aksi takdirde ben vebal altındayım. Ama benim tüm seslendirmeme rağmen, sağır olanlar vebalini kendileri çeksin" diye konuştu.YAŞAM ALANLARI DEĞİL,BARINMA ALANLARI OLUŞTURUYORUZGaziantep'te vakıfların, köyler dahil 100'ün üzerinde tarihi eseri ve 1200'e yakın gayrimenkulü olduğunu kaydeden Güven, 2006 yılında göreve başladığında vakfın yıllık geliri 600 Bin lira iken, şu anda yıllık gelirini 6 Milyon TL'ye çıkardığını söyledi. Güven, "İş merkezleri yaptık, Gaziantep'e çirkinlik değil, güzellik kattık. Geçmişte yapılan eserler, cami, medrese, han, hamam hiçbiri içeri girdiğiniz zaman sizi sıkmıyor, size bir huzur veriyor. Ama şimdi yapılan konutlara bakıyorsunuz sanki cezaevi gibi, küçük küçük pencereler, balkonlar yok denecek kadar küçük ki, Gaziantep gibi sıcak iklimde yer alan iklimde balkonlar çok daha geniş olmalı. Eski evlerin ortasında hayat denilen açık alanlar olurdu. Atalarımız yaşam alanlarını oluşturmuş ama biz maalesef şu anda barınma alanları oluşturuyoruz" dedi.YARATICILIK YOK, KOPYACILIK VAREski camilere gittiğimiz zaman camide bir manevi hava ve bir huzur olduğunu, şimdiki camilere bakıldığında ise hepsinin birbirlerini, kopyaladıklarını dile getiren Güven, "A şehrinde yapılan caminin aynısı Gaziantep'te. Öyle ucube, ucube minareler, böyle ucube ucube betondan kubleler, ne estetiği var, ne manevi bir havası var. Milyarlarca para harcanıyor ama doğru dürüst bir şey ortaya çıkmıyor. Günümüzde yeni yaratıcılık yok, yeni proje ortaya koyma fikri, düşüncesi biraz kıt. Erzurum soğuk, Antep sıcak bir il. Erzurum"a yapılan binayla Gaziantep'e yapılan bina aynı. İşte biz bu kadar bu teknoloji çağında basit düşünüyoruz. Emek vermek istemiyoruz hazırcıyız ya" diye konuştu.BAZI BELEDİYELER DİRETİYORBelediyelerin imar düzenlemesi yaparken vakıf yerlerini gözetmesi gerektiğini belirterek, vakıf yerlerinin belediyeler tarafından ticari alan yapılmasını isteyen Güven, "Belediyeler imar düzenlemesi yaparken, sağlıklı ticari amaçlı veya konut şeklinde imar uygulaması yapacakki ben vakıfların gelirini artırayım, sosyal hizmeti daha çok artırayım. Bu konuda geçmişte çok büyük hatalar yapılmış, çok çok büyük zararlar verilmiş, ama şimdi teklif ettiğimiz zaman kimi belediyeler diretiyor, sanki çocuğun oyuncağını elinden alacaksın gibi, ama kimi belediyelerde aklı selimle yaklaşıp, bize yardımcı oluyor" dedi.GAZİANTEP NEFES ALIRKamil Ocak Stadı'nın yerinin geçmişte spor alanı olarak istimlak edildiğini hatırlatan Güven, stadın yerinin güzel bir spor alanı veya güzel bir yeşil alan, meydan olacağını belirterek, "Kamil Ocak 45 bin metrekare. 40 bin metrekaresi vakıfların. O zaman donatı alanı, spor alanı olarak istimlak edilmiş. Hukuki yollar açık olsa, ben dava açar, iptal ederim. Ancak belli bir süre geçtikten sonra öyle bir şey sözkonusu olmuyor, Verimli vakıf yeri spor alanı olarak istimlak edilmiş, bana kalsa orası güzel bir spor alanı olur veya güzel bir yeşil alan, meydan olur. Gaziantepli de nefes alır. Bizim görevimiz topluma hizmet olduğu için biz isterizki toplumun menfaatine olan konularda değerlendirilsin" dedi.BİR FABRİKA PROJEMİZ VARVakıflar olarak devam eden restorasyon projeleri yanında, yeni projelerinden de bahseden İsa Güven şu bilgileri verdi:"Şehitkamil'de bir özel okul projemiz, bir fabrika projemiz var. Küçük sanayi sitesindeki yerimizi fabrika şeklinde değerlendirmeyi düşünüyoruz. Yap, işlet-devret modeli veya biz yaparız kiraya veririz. Ayrıca bazı okul yerleri var. Özel idare ile biz takas etmeyi düşünüyoruz. Biz okul alanlarımızı özel idareye verelim, özel idarede de kendi ticari alanlarını bize versin. Bu gibi takaslarda veya ufak tefek imar tadilatlarında bunun öyle rant gözüyle değerlendirmesini ben hoş karşılamıyorum" dedi.ÇIKSORUT'A AVM DÜŞÜNÜYORUZGüven, Vakıf gayrimenkulünü günün şartlarına göre değerlendirmek mecburiyetinde olduklarını belirterek, "Hem bir devlet memuru, hem bir tüccar gibi davranmalıyım. Kayseri'de iki AVM yaptırdım. İki AVM'den yıllık 1.5 milyon dolar kira alıyoruz. Burdada niyetim vardı, fakat nasip olmadı. Forum'un yerini ben almak istedim büyükşehir belediye başkanımızla da görüştüm o da sıcak bakıyordu fakat, nasip olmadı. Forum'u başka bir frmaya verdi. Bir AVM düşünüyorum. Az gelişmiş, nüfusun yoğun olduğu bir yere düşünüyoruz. Mesala Çıksorut taraflarında olabilir" dedi.