Antep harbi topsuz, tüfeksiz yapıldı diyorlar. Hiç böyle bir şey yok. Antep Harbinde 6317 kişinin şehit olduğu bilgisi doğru değil. Ayıntap'ın, teslim olduğu iddiaları doğru değil. Antep’in zenginleri savunmaya katılmamış ve şehirden kaçmış, sonra savaş bitince geri dönmüş. 1919'da Aralık ayının sonunda tam da savaş ortamında Antep'te seçim yapıldı. Vahim bir durum daha var, Antep Harbiyle ilgili 7 çuval belge ve mühür kayıp

Bu kitap EZBER bozacak

Gaziantep Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Celal Pekdoğan, 'Gazi'den Gazi'ye adlı son kitabında, kentimizin tarihiyle ilgili adeta ezber bozdu. Gaziantep Ticaret Odası tarihini kaleme aldığı ilk kitabının ardından, şimdi Gazi'den Gazi'ye isimli ikinci kitabını da çıkaran Pekdoğan, Antep merkezi heyetiye ile Mustafa Kemal arasındaki yazışmaları yayınladı. Pekdoğan kitabında, heyeti merkeziyenin kuruluş tarihinin yanısıra, Gaziantep savaşının topsuz, tüfeksiz yapılmadığını da belgeliyor. Pekdoğan, Antep harbinde bugüne kadar bildiğimiz 6317 şehit sayısının da doğru olmadığını, Mehmet Sait'in Dülgerzadelerden olduğunu, Şahinbey adının Mustafa Kemal tarafından ona verildiğini söylüyor. Pekdoğan öte yandan o yıllara ait 7 çuval belgenin ve heyeti merkeziyenin mührünün de kayıp olduğunu iddia ediyor.

FRANSIZ BELGELERİYLE DE UYUŞUYOR

GAZÜ Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Celal Pekdoğan ile ikinci kitabı Gazi'den Gazi'ye Mustafa Kemal ile Munaberat'ı konuştuk. Yaklaşık 4 yıllık bir çalışmanın ürünü olan kitabıyla ezber bocağını söyleyen Pekdoğan, Fransız belgelerini de gören bir kişi olarak buradaki belgelerin Fransız belgeleri ile uyuşan çok ciddi taraflarının olduğunu belirtti. 7'DE

-M.K. Bu kaçıncı kitabınız. Kitabın içeriği ile ilgili bilgi verirmisiniz?

MUSTAFA KEMAL'DAN HABERSİZ KUŞ BİLE UÇMAMIŞ

C.P.-'Bu benim ikinci kitabım. İlk kitabım Gaziantep Ticaret Odası'nın tarihiyle ilgiliydi. Kitabımda Antep Harbinde, buradaki heyeti merkeziye ile Mustafa Kemal arasında, Türkiye Büyük Milletvekilleri arasında yapılan tüm yazışmaları içeriyor. Bu yazışmalar 1919, 1920, 1921, 1922'ye kadar devam ediyor. Halbuki bugüne kadar biz bu yazışmaların 1920'de bittiğini biliyorduk. Fakat bu yazışmalar görüyoruzki 1922 Mayısına kadar devam etmiş. Burada olan biten herşeyi, bütün emirleri, yazışmaları, bütün faaliyetlerin hepsini Mustafa Kemal ile haberleşerek yapmışlar. Yani Mustafa Kemal'dan habersiz, burada kuş bile uçmamış. "

-M.K. Kitaptaki belgelerin kaynağı nedir? Daha önce yayınlanan bölümler var mı?"

CEMİL CAHİT GÜZELBEY'DEN ALDIM

C.P.-"Ben bunları rahmetli Cemil Cahit Güzelbey'den almıştım. Fotokopi almıştım.

Osmanlıca metinleri okumak çok zor, birde defter çok silik. O silik olan kısımları çeşitli yöntemlerle (photashop) okunabilir hale getirdim. Aşağı yukarı 3-4 yıldır çalışıyorum. Kitabı Ankara'da bastırdım ama yayınevine vermedim. Kısmet bugüneymiş. Bunların çok az bir kısmı daha önce bazı kitaplarda çıkmıştı. İşte Ali Nadi Ünler'in kitabında çıktı, ilk olarak orada yayınlandı. Bu belgeler, yazışmalar aşağı yukarı 212 belgeden oluşuyor. Bu 212 belgenin 60-69 kadarını yayınlamışlar ama parça parça aralıklarla yayınlamışlar. Ama ben bunların tamamını yayınladım."

-"Kitabınızda merkezi heyeti ile Mustafa Kemal arasındaki yazışmalara yer veriyorsunuz. Ne kadar sürmüş bu yazışmalar?"

22 MAYIS'A KADAR YAZIŞMALARA DEVAM EDİLMİŞ

C.P.-"Savaş, Sivas kongresinin ilkeleri doğrultusunda cereyan etmiş, devam etmiş ve 1922'ye kadar da bu yazışmalar sürmüştür. Yani kurtuluş savaşından sonra 25 Aralık 1921'den sonra da bu yazışmalar devam etmiştir. Enteresan olan bir şey var. Mesela Fransızlar şehre girdiklerinde defter orada bitiyor, ara veriyor, ondan sonra defter devam ediyor. Yani Fransızlar şehre girdikten sonra deftere ara verilmiş, ama defter saklanmış ondan sonra 25 Aralık 1921'de Türk Silahlı Kuvvetleri şehre girince yine defter kaldığı yerden devam etmiş, yine Mustafa Kemal ile kalındığı yerden yazışmalara devam edilmiş. Savaştan sonraki dönemlerde de yine Mustafa Kemal'in ve savaşı yöneten komutanların TBMM'nin haberleşmeler 22 Mayıs'a kadar şu anda elde olan belgelere göre devam etmiş."

M.K.-Kitapta, daha önceki belgeleri, değiştirecek, düzeltecek neler var?"

SAVAŞTA BİR SAAT BİLE ÖNEMLİDİR

C.P. -"Kitapta en önemli konu, heyeti merkeziyenin kuruluş tarihi. Antep Heyeti merkeziyesinin 23 Kasım 1919'da kurulduğunu söylüyorlar, Ali Nadi Ünler'de böyle söylüyor. Belgenin orijinalinde gördükki heyeti merkeziye 23 Ekim 1919'da kurulmuş. 1 ay önemli mi diyeceksiniz, evet 1 ay çok önemli. Savaş ortamında bir gün bile, bir saat bile çok önemlidir. Dolayısıyla Sivas kongresinde alınan kararlar doğrultusunda oradada anında bu kuruluş gerçekleştirilmiştir."

ŞAHİNBEY DÜLGERZADE'LERDEN

-"Mesela Şahinbey ile ilgili bugüne kadar yazmışlar, çizmişler ama Şahinbey'in kim olduğunu bir türlü netleştirememişler. Biz bakıyoruzki Şahinbey Dülgerzadelerden. Dülger marangoz demek. Şimdi Şahinbey ile ilgili bu tesbit çok önemli. Tabi şimdi Dülgerzadeleri araştırmak lazım. Mehmet Sait'in Dülgerzadelerden olduğu, Şahinbey adının Mustafa Kemal tarafından ona verildiğini öğreniyoruz. Şahinbey'in nereli olduğu konusunu hakikaten araştırmak lazım. Mesela Dülgerzadeler nereden gelmiş bu ayrı bir araştırma konusu, bunuda araştıracağım."

M.K.-"Savaş yıllarıyla ilgili bilmediğimiz başka neler var?

TOP DA VAR, MERMİ DE VAR

C.P. -"Gaziantep savaşı topsuz, tüfeksiz yapıldı diyorlar. Hiç böyle bir şey yok. Top yok, tüfek yok, mermi yok, asker yok, bunların hiçbiri yok diyorlar. Neredeyse Atatürk de yok diyorlar. Yani onu söyleyenlerde var aslında. Atatürk'te var, askerde var, silah da var, top da var, tüfek de var. Bu belgelerde bütün bunlar ortaya konmuştur. Heyeti merkeziyenin deposunda ne kadar silah var, ne kadar mermi var bunların hepsi o belgelerde yazıyor."

M.K.-"Antep Harbinde 6317 şehit verdiğimizi biliyoruz. Bu doğru mu?

ANTEP HARBİNDE ŞEHİT OLANLARIN SAYISI 10 BİNİN ÜZERİNDE

C.P. "Şehit sayısı kesinlikle doğru değil. Bir defa savaşa katılanlara bakmak lazım. Lohanizade Mustafa Nurettin savaşa katılmış bir kişi, o Osmanlıca olarak neşretmiş olduğu kitabında daha sonra bu latin harflerine de çevrildi ama ne kadar doğru çevrildi bunu karşılaştırdığımızda ufak tefek hataların olduğunu görüyoruz. Lohanizade kitabında 10 binin üzerinde biz şehit verdik diyor ve buna açlıktan ve hastalıktan ölenler dahil değil. Hastalıktan ölenleri açlıktan ölenleri dahil edersek nüfusun üçte biri bitmiş. Antep'in nüfusu 1914'lerde 80 binin üzerinde. Şimdi 1918'e geldiğinde bunların büyük bölümünün gittiğini düşünelim demekki nüfusun çok büyük bir bölümü gitmiş, şehit olmuş, çok büyük bölümüde sakat kalmış."

M.K.-Savaş, Sivas kongresinin ilkeleri doğrultusunda cereyan etti dediniz. Sivas Kongresi'ne Antep'ten giden olmuş mu?

SİVAS KONGRESİ'NE HAFIZ ŞAHİN EFENDİ GİTTİ

C.P.-"Antep'te Sivas Kongresi'ne Antep'i temsilen katılanlar olmuş. Hafız Şahin Efendi Antep'ten gitmiş, Karakol Cemiyeti üyesi Kara Vasıf da Antep'i temsilen gitmiş. Kendisi Antepli değil.

M.K.-Kitabınızda savaş karşıtlarıyla ilgili belgeler var mı?

MUSTAFA KEMAL KARŞITLARI BOŞ DURMADI

C.P. -"Heyeti merkeziyenin yayınlanan bu yazışmalarında M.Kemal karşıtlarının gerçekleştirmek istedikleri faaliyetleri açık şekilde görülüyor. Hatta Mustafa Kemal'in emrindekilerin hırsız, hain, kanlı katil, cani, Kuvay-i Milliye namı altında toplananların adam kasapları olduğu ileri sürülmüştür. Mustafa Kemal karşıtlarının 1922 Mayısında dahi faaliyete olduğunu da belgelerde görüyoruz."

M.K.-Savaş yıllarında Antep'te gazete çıkıyor mu?

FERİT BEY GAZETE ÇIKARMIŞ

C.P.-"Aralıklarla Ayıntap Haberleri Gazetesi çıkarılmış. Bu gazete Heyeti Merkeziye Başkanı Ferit Bey tarafından çıkarılmış. Gazetenin bir sayısında Sivas Kongresi kararlarını yayınlamışlar."

M.K.-Hep, Antep harbinde zenginlerin şehirden kaçtıkları iddiaları anlatılır. Bu doğru mu, belgelerde böyle bir şeye rastladınız mı?

ZENGİNLER ŞEHİRDEN KAÇTI

C.P.-"1 Numara belgede Ayıntaplıların yeteri kadar fedekarlıkta bulundukları, Anadolu ile Suriye arasındaki ticaretin kesilmesi nedeniyle son kuruşlarının bittiği, zenginlerin şehir savunmasına katılmayarak şehirden kaçtıkları anlaşılmaktadır."

M.K.-Antep'in teslim olduğu iddiaları doğru mu?

ANTEP TESLİM OLMADI

C.P.-"9 Şubat 1921 yapılan anlaşmaların hiçbirinde heyeti merkeziye üyesinin imzası yok. TBMM'yi temsilende bu anlaşmaların altında kimsenin imzası yok. Sulh ve Selamet Cemiyet üyeleri anlaşmayı imzalamışlar. Bu cemiyetin bu kentte neler yaptıkları kitapta belgeleriyle zikredilmektedir. O nedenle Ayıntap'ın resmi olarak teslim olması, teslim edilmesi sözkonusu değil. Kaldıki 9 Şubat'ta 2. Kolordu Karargahı Antep merkezine 30 km uzaklıkta olan Koçlu'dadır. Ve şehrin merkezinin dışında savaş devam etmiştir. Sadece şehir merkezi sessizliğe bürünmüştür, nitekim TBMM'de de bu konuda yapılan görüşmelerde Antep'in teslim olmadığı, sadece yaralandığı açıkça ifade edilmekte, bu da TBMM gizli zabıt ceridesi tutanaklarında açıkça görülebilir."

M.K.-Antep Harbi yıllarına ait çok belge var mı?

7 ÇUVAL BELGE VE MÜHÜR KAYIP

C.P.-"Kitabın en baş tarafına heyeti merkeziyenin mührünü koydum. Yazı, mühür kimdeyse Süleyman odur diyorlar. Şu anda o mühür kayıp, biz mühürü belgelerde bulduk. Mühürlü evraklar şimdiye kadar hiçbir yerde ortaya çıkmamış ve görülmemiş. Şu anda evrakta yok, mühürde yok. Evrak fotoğrafları bende var. O yıllardan çok şey kaybolmuş. 7 çuval belge olduğunu söylüyorlar ancak kayıp. 7 çuvaldan bahsediliyor. Hüseyin İnceoğlu sabunhanesinde saklamış. Bir bölümünü Sahir Uzel almış. Çuvalın içinde ne vardı ne yoktu bilmiyorum. Bu defter bir şans eseri tesadüf ortaya çıkmış."

M.K.-Belgelerde, yazışmalarda ilginç bulduğunuz, bugüne kadar bilinmeyen, başka ne gibi olaylar var?

İŞGAL YILLARINDA SEÇİM YAPILDI

C.P.-"1919'de Antep'te seçim olmuş. Mesela Ayıntap'ta Aralık 1919 sonuna doğru seçim yapılmış ve 113 oyla Ali Cenani, 103 oyla Kilisli Abdurrahman Bey, 79 oyla Ahmet Muhtar milletvekili seçilmişler. Böylece Mustafa Kemal işgal altında Ayıntap'ta seçim yaptırmak suretiyle Ayıntaplıların işgali fiilen tanımadığını dünyaya ilan etmek hedefini gerçekleştirmiştir.

-Yine Heyeti Merkeziyeyi kuranlardan biri olan Dr. Hamit Uras'ın ilk kez ifadelerine tanık alıyoruz.

-Milli mücadele programı çerçevesinde çeşitli il ve ilçelerde bulunan diğer müdafai hukuk cemiyetleriyle yazışmalar yapıldığını ve topyekün işbirliği içinde Mustafa Kemal'in emirleri doğrultusunda hareket ettikleri açık şekilde görülüyor.

SARI MEKTEP OLAYI

-Sarı Mektep olayı ile ilgili olarak kitapta ilk kez gerçek belgelerle bu olay ortaya konmuştur. İleri sürüldüğü gibi bu olay Fransızların işgal döneminde olmamıştır.

Bu olay ilk önce İngiliz işgali döneminde gerçekleştirilmiştir. İngilizlerin masum olmadığı Ayıntaplılarında asıl örgütlenmeyi İngilizler döneminde işgalcilere karşı gerçekleştirdikleri görülmektedir.

-Antepliler büyük bir kahramanlık örneği göstermişler yataklarını yorganlarını satıp heyeti merkeziyeye vermişler. Mustafa Kemal'in emirleri doğrultusunda vatanlarını müdafa etmişler ve tarihe malolmuşlardır.

TBMM'DEN ANTEP'E EKONOMİK DESTEK

-TBMM'nin hem savaş döneminde hem de savaştan sonra her türlü yardımı Ayıntap'a yaptığı açık bir şekilde görülmektedir. Asker yardımı, silah yardımı, top, tüfek ve para yardımı yapılmıştır. Nisan 1921 sonlarında 25 bin ödenekle beraber 25 bin parça çamaşır, 5 bin parça ev eşyasını Antep'e gönderilmiş. TBMM 1921 yılı içinde hem Antep ahalisine bir teşekkürname yazmış hem de para yardımında bulunmuştur. O zamanın hesabıyla 1921 yılı içinde toplam 160 bin lira nakit yardımda bulunulmuştur. (Günümüzde yaklaşık 9.066.100 TL yardım yapılmıştır) Fransızlar şehirde iken bu yardım yapılmış. 1921 özel Gaziantep için bir kanun çıkarılmış. Ayıntap'a 120 bin lira tahsisatın verilmesini kabul etmiş. Ayrıca TBMM, Ayıntaptaki yabancı kurumlara karşı direnebilmek için de Ayıntap'da ilim ve irfani kurumlar kurmayı kutsal bir görev olarak kabul etmiştir.

MİLLETVEKİLLERİ MAAŞLARINDAN BAĞIŞTA BULUNDU

-Antep heyeti merkeziye reis vekili Ahmet TBMM'ye gönderdiği telgrafta Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekili maaşlarından bağışta bulunan mebuslara teşekkür ediyor.

-Antep'e savaştan sonra her ay düzenli olarak 87 Bin lira para gönderilmiş.

-Mayıs 1921'den itibaren TBMM tarafından açılan dispanserde 3 bine yakın hasta tedavi edilmiştir.

-Antep'te ekonomik sorunları çözmek için 1926'da iktisat mıntıkası kongresi gerçekleştirilmiştir.

-Antep savaşı Fransız-Ermeni işgalcilerine karşı verilmiştir.

M.K. -Bu kitabınızda, Antep Harbi ile ilgili bilgilerin bazılarında yanlışlıklar olduğunu ıspat eden belgeler ortaya koyuyorsunuz. Böyle bir hata nasıl yapılır?

CİDDİ ÇARPITMALAR VAR

C.P-"Antep Harbi ile ilgili yazılmış olan kitaplarda çok ciddi bilgi yanlışları var, çok ciddi eksiklikler var, çok ciddi çarpıtmalar var. Kendilerine göre yorumlamışlar, halbuki belgeleri karşılaştırarak ortaya koymak lazım. Mümkün mertebe olabildiğince çok belge koymak, görmek lazım. Bir kişinin ağzından değilde karşı tarafları da görmek lazım. Karşı taraflarında belgelerini görmek lazım, onlarla bu tarafın belgelerini karşılaştırmak lazım. Bütün bunları karşılaştırarak sağlıklı bir sonuca gidebiliriz. Tarihte kesinlik var demek tabi çok zor. Kesin demeniz için sizin savaşın bütün taraflarını, bütün belgelerini görmeniz lazım. Bu da çoğu zaman mümkün değil. Ama mümkün olduğu kadar çok belge görmeniz gerekiyor."

M.K. Antep Harbiyle ilgili başka çalışmalarınız var mı?

ANTEP HARBİ ATATÜRK'ÜN ORGANİZASYONUNDA YAPILDI

C.P. -"Antep harbiyle ilgili çok çalışmalarım var. Ayrıca Fransız belgeleri üzerindede çalışıyoruz. Tabi Fransız belgelerini de gören bir kişi olarak buradaki belgelerin Fransız belgeleri ile uyuşan çok ciddi tarafları var. Mesela Fransızlar, buradaki savaşın hepsini Kemalistler yaptı diyorlar. Her tarafında Kemalistler geçiyor. Antepte savaşanları Fransızlar Kemalistler olarak adlandırıyor. Kemalisler şunu yaptı, Kemalistler şurayı aldı, şöyle savundular, bunu yaptılar diye. Buda bize gösteriyorki Antep'te yapılan savaş, tamamen Mustafa Kemal'in organizasyonunda, onun denetiminde yapıldı." Meral KINACILAR