Gaziantepspor gibi takımların Avrupa kapısını aralaması için sadece Fortis Türkiye Kupası imkanı var. Bunun dışında ligde üçüncü veya değişen konuma göre dördüncü olması halinde Avrupa'ya gidebilir.
Mevcut kadro ile bu imkansız göründüğüne göre, yapılacak tek şey kupa maçlarına özen göstermek, ağırlık vermek ve kazanmaya yönelik düşünce içinde olması gerekir.
Dün maçı hepiniz izlemişsinizdir.
Fenerbahçe'nin ideal onbirinden 5, bilemediniz 6 oyuncu kenara alınmış, onun yerine yedekte bekleyen futbolcularına şans verme düşüncesi göze çarpıyor.
Bu Fenerbahçe'nin yedeklerinden hangisini alsanız, hepsi de Gaziantepspor'da direkt oynar.
Örneğin; Mahmut Hanefi..
Ama Gaziantepspor'un yedekleri değil Fenerbahçe'nin yedeği olmasıyı, Turkcel Süper Ligde oynayan 18 takımdan birisinde bile yedek olamazlar...
Bu gerçekle yaklaşıldığında Zenga'nın hangi aklın ürünü ki, sahaya hem de Fenerbahçe karşısına, ideal onbirden, Mehmet Çoğum ve Bekir'i bir tarafa koyun, hadi Hanefi'yi de ekleyin onun dışında kalan 8 tane yedek futbolcuyla Fenerbahçe'ye kafa tutma çılgınlığını ancak bu kadar gösterebilir...
Şanstan Fenerbahçe ilk yarıda inanılmaz kötü oynadı. Ama burada ikinci yarıda tecrübe denilen unsur öne çıktı ve Gaziantepspor'daki futbol mantalitesi 80'nci dakikada iflas etti. Fenerbahçe'nin özellikle sol kanattan geliştirdiği ataklar önce Uğur'un ortasına Deivid'in kafası, Tuncay'ın pasıyla buluşan Tümer'in boşta duran Semih'i görmesiyle birlikte attığı golle 2-0 galip gelmesini sağladı.
Fazla söze gerek yok..
Bu Zenga kafası demekki, Türkiye Fortis kupasını angarya görüyor. Ama şunu da söylemek isterim; Gaziantepspor dün özellikle ilk yarıdaki Fenerbahçe karşısında Antalya maçından bile rahattı. Çünkü Fenerbahçe 45 dakika boyunca pozisyon üretemedi.
Allah'ı var genç çocuklar ellerinden geleni yaptı. Onların hiçbirisine söyleyecek lafım olamaz. Ama nihayetinde karşınızda Fenerbahçe var...
Maç Kadıköy'de ve en önemlisi de tecrübe...
Sonuçta kazanan da tecrübe oldu diyebiliriz.