Gelmelerinden mutlu olmadığımızı söyleyemem. Çünkü Gaziantepe her gelişlerinde, şehir olarak kazancımız olduğunu biliyorum.. Çok dolaylı yönüyle bir Başbakan veya Cumhurbaşkanının Gaziantepe gelişi, sorunları ve çözümleri çabuklaştırma adına önemli bir getiridir.. Umarım kenti yönetenler bunlardan istifade etmişlerdir.. Umarım Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın bu gelişinde önemli fırsatlar yaratılmış ve avantajlar elde edilmiştir..

Gelelim madalyonun öbür yüzüne.. Bu ziyaretler kent halkının daha çok memnun olabileceği bir anlayışa dönüştürülmeli.. Ne varki gelişinden itibaren gidene kadar kent halkı ciddi manada sıkıntıya sokuluyor.. Yollar sabahtan itibaren trafiğe kapatılıyor. Toplu ulaşım araçları ortadan kayboluyor, insanlar kilometrelerce yolu yürümek zorunda kalıyor. Hastası, yaşlısı, çocuğu yollarda perişan ediliyor.. Hele tatil gününe denk gelirse ki bu kez öyle oldu, çalışan memurlar dahil, müdürleriyle amirleriyle hepsinin mitinge gelme mecburiyeti konulması, sevgiyi ve saygıyı tartışılır hale dönüştürülüyor.. Sözün kısası; herşey çok abartılıyor.. Yasaklar milleti canından bezdiriyor. Çok geniş bölgeleri kapsayıcı tedbirler, sadece vatandaşa eziyet getiriyor. Elbette güvenlik yönünden tedbirler alınacak ama, bu kadarının çok fazla olduğunu söylemek zorundayım.. Demokrasi meydanına kilometrelerce mesafeden kadın, erkek, çocuk yaşlı demeden barikat kurulup üzerlerinin aranması, yol güzergahlarının değiştirilmesinin vatandaşa eziyet olduğu gerçeğinin bilinmesi halinde, bundan sonraki miting veya toplantılar için belki daha yumuşatıcı tedbirlerin alınmasını sağlayacaktır..

YEMEK ORGANİZASYONU MÜKEMMELDİ

Gelelim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için söyleyeceklerime.. İster korku deyin ister sevgi.. İnanılmaz bir gücü var.. Bakışlarıyla, davranışlarıyla, yaptığı konuşmayla herkesi etkileyebiliyor.. Öyle bir hava yaratıyor ki, karşısında kimse konuşmaya cesaret edemiyor.. Aslında konuşabilmeli insanlar.. Görüşlerini düşüncelerini ifade edebilmeli.. Zaten bunu kendisi de söylüyor.. Ama nedense bizim insanlarımız biat kültürünü daha çok seviyor.. Konuşmalarını kapalı kapılar arkasında yapıyor.. Miting sonrası davet edildiğim yemekte de bunu yaşadım.. Bir kere şunu belirmeliyim ki, mükemmel bir organizasyon yapılmıştı.. Herşey dört dörtlüktü. Teymur otelinin mükemmel salonunda herkes kendisine ayrılan yere oturmuştu. U şeklindeki protokol masasında resmiyet yoktu, bürokratlar, STKların başkanları, derneklerin temsilcileri vardı. Siyaseten dar bir kadro oluşturulmuş, milletvekili aday adayları çağrılmamıştı. Büyükşehir Belediyesinin organize ettiğini söylediler konuşmada. Zaten beni de özel kalemden davet etmişlerdi. Yıllardır gitmediğim bu toplantılara bu kez katılma kararı vermem, havayı koklamak içindi.. Doğrusu iyi de oldu. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğanı daha yakından izleyip dinledim ve herşeye hakimiyetine bir kez daha şahit oldum.. Bir şey daha gördüm, tamamen BAŞKAN gibi davranıyordu.. Anlaşılan o ki, buna inanmış ve gerçekleştirmek için de herşeyi yapacak kadar kararlı bir duruş sergiliyordu.

AK PARTİDEN MİLLETVEKİLLERİNİN HANGİSİ DEVAM EDECEK

Gaziantep hiçbir dönem olmadığı kadar hareketli günler yaşıyor. Özellikle siyasette, ve ekonomide.. AK Parti aday adaylarını belirledi ve dünden itibaren mülakata soktu. Bu hafta boyunca adaylar teker teker görüşmeye girecek. Bu partide tam 106 aday adayından belki de 1 veya 2sinin kazanabilecek sıralamaya girmesi söz konusu.. Çünkü ortada mevcut milletvekilleri var, genel başkan yardımcısı var, kadın faktörü var.. Daha birde tepeden inme isim veya isimlerin konulma ihtimali mevcut..

Şöyle bir göz atalım isterseniz.. Mevcut Milletvekillerinden Şamil Tayyar, Nejat Koçer, Ali Şahin, Halil Mazıcıoğlu, Mehmet Erdoğan ve Derya Bakbak tekrar devam etmek istiyor. Eğer hepsine devam denilirse, zaten sayı 6yı buluyor. Buna birde Abdulhamit Gülü eklerseniz, hatta konumu itibariyle liste başına koyarsanız etti 7.. Bu durumda eğer 9 milletvekili çıkartacaksa geriye 2 aday adayı kalıyor.. Kaldı ki, eğer HDP barajı geçerse, AK Partinin 9 milletvekili çıkarması zora girecek, o zaman sayı da düşecek..

Görünen o ki, yeni isimler girerse listenin kazanılacak yerlerine, o zaman mevcut milletvekillerinin bazıları saf dışı kalacak..Temayül sonrası yapılacak mülakatın ne kadar etkisi olacak bilmiyorum ama bildiğim tek şey, bunların hepsine Reisicumhurun karar vereceğidir.. En iyisi 7 Nisanı beklemekte yarar var..

CELAL DOĞAN NEREDEN ADAY OLMALI

HDPnin teklif götürdüğü ve daha sonra evet dediği açıklanan Sayın Celal Doğanın, kopmadığı ama aktif olarak bir türlü içinde olamadığı siyasette adının geçmesi bile heyecan yarattı. CHPde kendisinden yararlanmayı düşünmeyen zihniyetin değişmeyeceğini düşünen Celal Doğanın HDPye evet demesini son derece yerinde bir karar olarak görüyorum.. Çünkü yıllardır Doğu gerçeği ve Kürtler konusundaki söylemleriyle hep dikkat çekmiştir.. Bu yönde müthiş bilgi birikimine sahip olduğu inkar edilemez bir gerçek.. Ne varki, öngörüleri, uyarıları, tavsiyeleri hiçbir siyasi parti tarafından dikkate alınmadı bu güne kadar.. Oysa gelinen nokta Celal Doğanın dediklerini haklı çıkarttığı gibi, onun gibi değerlerin varlığına her zaman ihtiyaç olduğu net bir şekilde ortaya koymuştur..

Bu gelişme sonrası gözler elbette Celal Doğanın hangi ilden aday gösterileceğine çevrilmiştir.. Gaziantep olacağı yönündeki bilgiler henüz netlik kazanmamıştır. Kendisi de belki kararını vermemiştir şehir konusunda. Ama Gaziantep dışındaki illeri daha çok tercih edebileceğini düşünüyorum.. Celal Doğan Türkiyenin neresinde olursa olsun, her zaman etkili ve ciddiye alınan bir isim olarak bilinmekte, görülmektedir.. Biz gazeteciler açısından Gaziantepte olması siyaseti renkli hale getirecektir elbette. Ama benim şahsi düşüncem, İstanbul veya Diyarbakırda olmasının daha anlam kazanacağıdır..

Hepinize iyi haftalar