Son aylarda dikkatinizi çekiyor mu bilemem ama benim merakımı arttırıyor.. İş dünyasında küçüklü büyüklü firmaların sahipleri intihara yelteniyor, bazıları da hayatına kastediyor.. Üzülüyoruz elbette ve “gör ki derdi vardı”diyerek, geride bıraktıklarına Allah sabırlar versin diyoruz..Acaba diyorum, bu konularda Sanayi ve Ticaret Odaları, Halıcılar, hatta Ticaret Borsası, buna birde OSB’yi eklersek, başkan düzeyindeki yetkili isimler bu yönde bir araştırma, sorgulama ve detay bilgiler için harekete geçiyorlarmıdır.. Mutlaka bu işadamları bir odaya kayıtlıdır.. O oda, intihara giden sebepleri araştırıp, durumu kötü olanlar için ön tedbirler, destekleme formülleri gibi unsurları göz önüne alıyormudur acaba.. Bu konuyu gerçekten merak ediyorum.. Kaldı ki, odalar üyeleri için böyle günlerde lazım.. Odaların yaşam sebeplerinin en önemlisi, kayıtlı üyelerden aldıkları aidatlar olsa gerek..TİCARET ODASININ PARASI NİYE BANK ASYA’YA YATIRILIR ?Aidat dedim de aklıma, bizim şirketinde kayıtlı olduğu Ticaret Odasının topladığı paraları nerelerde kullanıyor, ne gibi hizmetler yapıyor, hatta paraları hangi bankalarda tutuyor gibi soru sorasım geldi.. Bu soruların içinde, 500 bin lira gibi büyük parayı Bank Asya’ya yatırma fikrinin kimden geldiği de var elbette.. Hemde bu hükümetin, hatta Gaziantep Valisinin FETÖ bağlantısını örnekleyerek iş adamları ve sanayicilerle yaptığı toplantıda sarfettiği “17-25 Aralık bizim için milattır. O tarihten itibaren Bank Asya'ya para yatıran, hesap açan kim varsa suçlu kabul edilir” demesinden sonraki tarihlerde GTO'nun parasının Bank Asya’ya yatırılması gerçeği var iken.. Merak ediyorum doğrusu, üyesi bulunduğum GTO 500 bin lirayı suç sayılması kararlaştırılan tarihten sonra Bank Asya'ya niçin yatırır ? Şunu belirteyim yapılan açıklama benim gibi binlerce üyeyi ikna etmemiştir.. Daha şeffaflık istiyoruz odadan..BİR ÜYESİ OLARAK BU SORULARI SORMA HAKKIM VARDIR HERHALDEAklıma yazınca geliyor sorular.. Ticaret Odası Meclis Başkanı Ali Yener’in bir iftira ve tezgah sonrası tutuklanıp cezaevine konulmasıyla birlikte döndürüldüğü iddia edilen dolapların doğru olup olmadığını da öğrenmek istiyoruz tabii.. Bu dolaplara, Ali Yener’in meclis başkanlığını düşürmek için usulsüz bir komite kararı aldırıldığı iddiası da konuşuluyor camiada.. Sayın Başkan Eyüp Bartık bir buçuk gazeteci akıl danışmanları nedeniyle bu sorulara yanıt vermeyecektir elbette..Hakikaten tam bu sırada aklıma geldi yine.. Sayın Eyüp Bartık’ın araba borcunu ödemediğini iddia ettiği ve araları bozulunca kendisi aleyhinde yayınlara başlayan, hatta fotomontajlayıp bel üstü çıplak resmini yayınlayan gazetecinin ayağına gitmesine, akıl danışmanları öbür bir buçuk gazeteci nasıl izin verdi, onu da merak ediyorum doğrusu..Görüşümü sorarsanız, ayağına gittiği gazeteciye helal olsun dediğimin bilinmesini isterim..Neyse konuyu dağıtmayalım.. Ama bu soruları ve buna benzer soruları sormak, Ticaret Odasının üyesi olarak hakkımız olsa gerek.. Bir merakım daha var elbette.. Bu Ticaret Odasında seçtiğimiz komiteler, yönetimler ve yöneticiler bu kadar yanlışlar olurken, hatalar yapılırken, hatta gereksiz yere yüzbinlerce liralar getirisi olmadan keyfiyen ve hesap yapılmadan harcanırken, niye seslerini çıkarıp tepki vermezler doğrusu şaşıyorum.. Sorulacak şeyler o kadar çok aslında.. Ama olan TİCARET ODASININ saygınlığına oluyor, asıl buna üzülüyorum..MEZARLIKTA DÜZELMELER VARAsri Mezarlıkta yollar daha düzenli hale getirilmiş. Aralara kadar asfalt yapılmış. Tüm geçitlere tabelalar konulmuş.. Eksik bölümler var elbette ama, uzun uzadıya dolaştığım asri mezarlıktaki bu çalışmayı takdir ettim.. Tabii yollar maalesef dar.. Hele birde araçlar parkedince karşıdan gelenler zorluk çekiyor.. Buna bazı mezarların yol düzenini aşacak şekilde izin verilmesi de tartışılması gereken bir konu.. Çok acayip bir görüntü yaratıyor bunlar. Nasıl izin verilmişse verilmiş ama yol düzenini bozduğu kesin..FATMA ŞAHİN BAZI YOLLARI TEK YÖNLÜ YAPABİLİRÖzellikle bayramlarda dikkatimi çekiyor, bazı yollarda gidiş geliş çok hareketli olduğundan insanlar gerçekten perişan oluyor. Herkes sıkıntı yaşıyor maalesef. Birde bu yollarda yayaların yürüme imkanı da yok. Çünkü kaldırımsız.. Aklıma geldi ve acaba bu yoğunlukta olan yollar tek yönlü yapılabilir mi diye.. İncelenirse pekala olabilir, çünkü uygun. Yarınlarda Sayın Ahmet Şireci’nin yaptırdığı mükemmel cami bitince, oraya gidiş ve dönüşlerde bu sıkıntı daha artacak.. Her ne kadar bu camii için Küsget tarafında yol olsa da, insanlarımızın mezarlığın içinden geçmek isteyecekleri göz önünde bulundurulmalıdır.. Sayın Fatma Şahin’in dikkatine sunuyorum..TEDES KALDIRILIR MI ?İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kaldıracağız dedi ama ben Sayın Bakan kadar kesin konuşamam.. Çünkü kaldırılması çok zor.. Bu işin en çok şikayet alan adresi Ordu-Giresun hattıydı. Bizim Gaziantep’te tepki vardı ama sosyal medyadan öteye geçmedi bu şikayetler.. Daha ilk başlarda yazmış ve TEDES iyi ama uygulanmasında adalet sağlanmazsa, sıkıntılar yaşanır demiştim.. Nitekim öyle de oldu..Önce şunu kabul edelim.. Bizim sürücülerimiz sıkıya ve disipline gelmiyor.. Hala emniyet kemeri takmayanlar var.. Kırmızı ışıklarda durmayanlar zaten iflah olmaz sürücüler.. TEDES bu yönden çok iyi, anında yakalıyor.. Ama hız adaletini sağlamadılar.. Ki bunu kasıtlı olarak yaptılar sanırım, çünkü ceza kesilmezse parayı nasıl kazanacaklar.. Bu arada hala TEDES güzergahında ışıklar veya tabelalar dışında hızını arttırıp gaza basanların bu sistemi hala öğrenemedikleri için tuzağa düştüğünü söylemeliyim.. Bu konuda söyleceğim tek şey; Gaziantep’te TEDES’in olduğu yolların tekrar gözden geçirilmesi ve hız sınırları için sürücülerden nokta nokta görüş almalarında yarar görüyorum..KURUNUN YANINDA YAKILMAK İSTENEN ÖĞRETMENLERHani derler ya, “Kurunun yanında yaş da yanar”diye.. Şu andaki durum aynen öyle.. Bildiğim çok sayıda düzgün, namuslu ve mesleğini layıkı ile yaparak kendilerini öğrencilerine adayan öğretmen ve müdür arkadaşlarımız var.. Ama gelin görün ki, onlar da açığa alındı. Hemde asla kendilerine konduramadıkları FETÖ ve PKK yaftalarıyla..Maalesef bugün okullar açılıyor ve sadece Gaziantep’te 1.500’e yakın öğretmen evlerinde kalacak..Elbette bunlar arasında illegal örgütlerle irtibatlı olup, bunu mesleğinde kötüye kullananlar olabilir.. Ama benim işim masum olanların uğradığı haksızlıkları dile getirmek.. Bu isimleri kim belirliyor bilemem ama haksızlık yaptıklarına kesin gözle bakıyorum.. Ve bugün açılacak okullarda öğrencilerin çok sevdikleri ve alıştıkları öğretmenleri göremeyeceği gerçeği ile, çok sayıda sınıfın öğretmensiz kalacağını üzülerek gözlüyorum. Dün son dakikada milli eğitimin apar topar ücretli öğretmenlik için yaptığı hamleye ise resmen gülüyorum..BUNU DA GÖRDÜK MAALESEFÇünkü Milli Eğitim Şehitkamil ve Şahinbey başta olmak üzere tüm camia, açık kapatmak için son anda herkese mesaj geçiyor..Öyle ki, öğretmenlik için tüm kriterleri bir kenara bırakarak, FETÖ’cü mü, PKK sempatizanı mı olduğu bilinmeden şu mesaj gönderiliyor.. “Ücretli öğretmenlik için saat 15:00 a kadar evraklarınız ile birlikte Milli Eğitim Müdürlüğü Atama bölümüne gelmeniz gerekmektedir. Not: Sağlık raporu hazır olmayanlar sonradan tamamlayacaklardır. Acil Durumdan dolayı 15: 00 a kadar gelmeyen kişilerin görevlendirmeleri yapılmayacaktır. (Adli sicil belgesini e-devletten alınabilir.) (istenilecek evraklar Diploma ve formasyon (varsa) belgesi/çıkış- -Nüfus cüzdanın fotokopisi-Adli sicil kaydı)” Evet.. Aynen bunlar yazılıyor mesajda.. (Tabii noktalama ve cümle düşüklüklerini ben düzelttim) Bunu yoldan geçenleri bile öğretmen yaparım, şeklinde algılasanız da olur elbette.. Tabii bugün aralarında belki de değerli insanlar olabilir ama uygulama açısından son derece yanlış bu yöntem nedeniyle sınıflar güya öğretmensiz bırakılmayacaktır.. Allah sonumuzu hayreylesin, başka ne denir ki..HEPİNİZE İYİ HAFTALAR