Antalya'dan yazıyor Herkesin olduğu gibi bizimde gözümüz Erdoğan Arıca'nın futbolcular üzerinde nasıl bir etki yaratıp, bu zamana kadar göremediğimiz ve adeta hasret kaldığımız takım olma havasının ipuçlarını görmeye çevirdi...
Ligde ikinci yarı 'neler olacak' bunu ciddi ciddi maçlar oynamaya başlayınca göreceğiz. Ama bunları görebilmemiz için, öncesinde neler yapılıyor'u tespit amacıyla Antalya'ya geldik ve ayağımızın tozuyla Topkapı stadının tribünlerinde yerimizi aldık.
Erdoğan Arıca'nın Konyaspor karşısında sahaya sürdüğü 11'de, en geride sağda Göksel, solda Ekrem, ortada Bekir ve Çoğum yer aldı. Defansın önünde Krita - Özgür ikilisi defansa daha yakın, orta sağ dıştaki Engin ile soldaki Faruk ise daha kenarlarda, Veysel ve Diawara ise ilerde değişken olarak görev yaptı.
Bu düşünce rakip ataklarını ortadan Krita ve Özgür, kanatlardan ise ilk etapta Engin ve Faruk ile kesmek ve kazanılan toplarla özellikle Engin ve Faruk'un da vereceği destek ile gol pozisyonu üretmek düşüncesini gösterdi.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Konya'nın özellikle Faruk ve Ekrem'in kanadını Alex Yordanov ve Ozan ile hallaç pamuğu gibi atmasına çaresiz kalındı. Çünkü Ekrem ileri gidiyor, Faruk da zaten gittiğinde hiç dönemiyordu. Sağda ise Engi'in oyuna hiç katkısının olmaması haliyle Konya'ya hem ortada, hem de kanatlarda rahat pas yapma, Antep kalesine gitme ortamı yarattı. Zaten maç öyle bir havada oynandı ki, ilk 45 dakikanın yüzde 90'lık bölümü Gaziantepspor sahasında oynandı. 26'ncı dakikada attığımız gol, rakip kaleye ilk ve ciddi olarak son gidişimizdi. Yani ilk yarıdaki görüntü klasik Zenga'lı Gaziantepspor görüntüsüydü.
Rakibine basmayan, topa sahip olamayan, ikili mücadelelerde hep kaybeden bir takım...
İkinci yarıya Arıca gençlerle birlikte Zurita ve Nigris'i de katarak tam 7 değişiklikle başladı. Bu kez Ekrem'i sağa aldı, çıkardığı Bekir'in yerine de genç Uğur'u koydu. Ama, 50'nci dakikada kalesinde golü gören yine Gaziantepspor'du.
Sonrasını söylemeye gerek var mı bilmiyorum..
Ama, Konya'nın rehavete girmesi Gaziantepspor'un gençlerle biraz top yapmaya başlaması, gerekli gollerin gelmesine yetecek kadar iyi değildi.
Aslında Nigris önce karşı karşıya kaldığı, sonra da penaltıdan elde edilen fırsatı değerlendirebilirdi. Ancak, isteksiz, arzusuz görüntüsü bunun gerçekleşmesini engelledi.
Konya'nın genellikle gençlere önem verdiği karşılaşmadaki oyun disiplini, yardımlaşma anlayışı ve topa sahip olma düşüncesinin yarısı Gaziantepspor'da olsa dün hiç değilse göze hoş gelen bir oyun seyretmemizi sağlayacaktı.
Ama olmadı...
Kısacası; "Bu Gaziantepspor hala, aynı Gaziantepspor" demek zorundayız...
Erdoğan Arıca'nın takıma ne verebileceği, katkısının ne olabileceğini de ilerleyen zaman sürecinde göreceğiz.