CHP’li arkadaşlarım sakın alınmasın.. Tabii partiye katkı sağlamak isteyen, birikimli, nitelikli, gerçek anlamda hizmet düşüncesiyle siyasete girmek isteyen, ama kapılardan içeri bile alınmayanlar için söylüyorum bunları.. Yıllardır partiyi bu durumlara düşürenlerin alınıp alınmaması çok etkilemiyor beni.. CHP’li filan değilim..Aslında sadece CHP değil, hiçbir parti ile bağlantım yok.. Ancak Atatürk’ün kurduğu bu partinin benim gönlümdeki yeri farklıdır.. O nedenle, mesleğe resmen başladığım 41 yıldan beri özellikle CHP’yi yakından izleyip takip eden birisiyim.. Bir kere bu partide eski ile son yılları karşılaştırdığımda, arada dağlar kadar fark var.. Eskinin İl ve ilçe başkanlarını, belediye başkanlarını az çok bilirim, diğer partileri bildiğim gibi.. Milletvekillerini de eklemeliyim.. İsimler vermeyeceğim çünkü CHP’de gerçekten değerli insanların sayısı hayli fazla..DELEGE YAPISINDAKİ DÜŞÜNCE PARTİNİN İNSİCAMINI BOZDUAma geçmişten beri CHP Gaziantep’te yapılanma konusunda büyük hatalar yapılmış.. Parti teşkilatları ve delege yapıları farklı profillerden oluşturulmuş. Bunda temel düşünce ön seçim dedikleri belediye meclisleri, başkanlıklar ve milletvekili aday sıralamalarında bu profilleri, kendilerine oy vermeleri için özellikle seçmişler.. Haliyle içlerinde son derece seviyeli insanlar olmasına karşın, büyük çoğunluğu ön seçimlerde oy için işi ranta dökmüşler.. Maalesef onlar bu yaptıklarıyla prim görmüş, aday olan arkadaşlar seçilme uğruna bu kişilerin basit isteklerini karşılamış.. O profiller bu sayede partiye öyle bir yerleşmiş ki, söylemlerde CHP’nin, 1-Cumhuriyetçilik, 2- Halkçılık, 3- Milliyetçilik, 4-Laiklik, 5- Devletçilik, 6- İnkılapçılık - Devrimcilik olan CHP`nin politikası ve Atatürk ilkeleri`ni temsil eden okların anlamını ezbere söylerken, gerçek hayatta maalesef tersini yapar oldular..

PARTİYİ DEĞİL KENDİLERİNİ DÜŞÜNDÜLERHatırlayanlar mutlaka çıkacaktır.. Yıllardır CHP’de hep aynı isimler yönetim ve temsiliyet kademesinde kalır, babalarının malıymış gibi ayrılmak bilmezler.. Babadan oğula, kardeşe, yeğene, akrabaya geçen bir sahipleniş vardır partide.. Ne varki düşünce olarak, partiyi değil kendi geleceklerini hesaplamışlardır.. O nedenledir ki, partiye birikimlerini katmak, hizmet vermek isteyen çok sayıda akademisyen, iş adamı, eğitimci, hukukçu, doktor, esnaf, çiftçi, mali müşavir, bankacı ve sayamadığım meslek kollarındaki insanlar ne davet edilmiş, nede içeri sokulmuştur.. Sadece kendilerinden olanlar partide hayat bulmuşlardır.. Bu düşünceden hareketle toplum gerçeğinden uzaklaşılmış, halkın sorunlarına kulak tıkanmış, şehirde olup bitenlerden haberleri olmayacak noktadaki isimler partide yetkili kılınmıştır. Genel merkezdeki yetkili isimlerle ahbap çavuş ilişkilisine girilmiş, onların gözlerine perde çekilmiş, kentteki sorunlar ve gerçeklere ulaşması engellenmiştir.. Belediye meclislerinde yetersiz kalınmış, bazıları arsa, ihale, istimlak işlerine dalmış, il ve ilçe teşkilatları da bunlara seyirci kalmıştır.. Birkaç meclis üyesinin bu tür alengirli işlere karşı çıkınca, onlar dışlanmıştır..MUHARREM İNCE SON HAYAL KIRIKLIĞIDIREvet.. CHP anlatmakla bitmez asla.. Çok ama çok çok özetliyorum.. Son döneme geldiğimizde Muharrem İnce ile mevcut teşkilat ve çevresindeki yapı, alttan ve geniş bir vatandaş kitlesinin ilgisi karşısında azıcık da olsa kımıldamış harekete geçmiştir.. Ama bu kez milletvekili aday tercihleri, sıralamalarındaki akıl almaz yanlışlıklar, yerlerini beğenmeyip istifa ederek partiye farkında olmadan ağır darbe indirenlerin sağladığı olumsuzluklar, o rüzgarın parti lehine esmesini engellemiştir.. Ve daha hazin olanı, seçim gecesi ortadan kaybolan Muharrem İnce ile genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiye, özellikle İnce’ye güvenenlere büyük hayal kırıklığı yaşatmasına sebep olmuştur.. Hafızalara yerleşen söylemleriyle çelişen Muharrem İnce’nin de, o verdiği mesajları yerine getirme konusunda yetersizliği ortaya çıkmıştır..Gelelim yazımın başında söylediğim şeye.. Mevcut yapısıyla, mevcut görüntüsüyle, bu CHP’yi temsil edenler, kusura bakmasınlar ama ne belediye yönetebilirler, nede ülke.. Ülkeye bakıyorum tepedeki isimlerin bu kafayla ülkeyi yönetecekleri konusuna asla sıcak bakmıyorum.. Gaziantep’e bakıyorum. Mevcut yapısıyla ve partiyi yetkili olarak temsil edenlerle, partinin etrafını saranları gözlediğimde, büyükşehir ve ilçe belediyelerini yönetecekleri konusunda asla iyimser olmadığımı söylemeliyim.. Son sözüm; CHP özellikle Gaziantep’te silkelenip, kendilerini nimetten sayıp partiye çöreklenenlerden kurtulmadıkça, ömür boyu belediye yüzü göremezler.. SURİYELİLER KONUSUNDA HASSAS DAVRANIYORUZ ELBETTEDaha yakın zamanda yine bir yerlerden düğmeye basıldı ve genellikle aynı mahallelerde ayaklanmalar oldu.. Özellikle gençler sokağa çıkıp, Suriyelilerin ev ve işyerlerini tahrip etti.. Bir kere şunu peşinen söylemeliyim.. Bu işin başından beri elini kolunu sallayıp kontrolsüz bir şekilde gelmelerine göz yumulan ve kentin kültürünü, gelenek göreneklerini, asayişini ve ahlakını, hatta kimyasını bozacak noktaya getirilen Suriyeliler için eleştirilerim mutlaka olacaktır.. Kontrol edilemez noktaya getirilmesi, kesinlikle başta merkezi hükümet olmak üzere, Gaziantep’i yönetenlerin hoşgörülü ve iyiniyetli davranışlarından kaynaklanmıştır.. Haliyle suistimale yönelik eylemler için açık kapı bırakılmıştır.. Bunu işin başından beri yazıyor söylüyorum zaten.. İyi ve gerçekten Gaziantep’e katkıları olanları da görmezden gelemeyiz elbette.. Ama çok başıboş bırakılmaları, birde işyeri açmaları için resmi işlemlere göz yumulması, sağlık sektöründe Türk vatandaşlarına tanınmayacak ayrıcalıkların onlara tanınması, ister istemez vatandaşların tepkilerine yol açmıştır.. Evet, ucuz işgücü nedeniyle fabrikalar ve bazı firmalar için gayet iyi bir ortam yaratılmıştır.. Ama olaya sadece bu noktadan bakıldığında, nasıl büyük bir yanılgı içine girildiğini söylememe gerek bile yok..VATANDAŞI VE ESNAFI İKNA ETMEK NEDEN ZORLAŞTIBu gelişmeler, Suriyelilere ayrıcalık tanınıyor algısı, ister istemez ciddi öfke birikimlerine yol açmıştır.. Milletvekili adaylarının sahaya çıktıklarında özellikle esnaf gezilerinde en çok yapılan şikayetin Suriyeliler olduğunu, bizlere tüm çıplaklığıyla MHP Milletvekili Muhittin Taşdoğan anlatmıştı zaten.. İşte böyle ortamlarda bazen o bir yerlerden düğmeye basma işi harekete geçince, olan şehrimize oluyor.. Sosyal medya zaten fitili ateşleyen en büyük unsur olarak karşımıza çıkıyor.. Birisi saçma sapan bir şey yazıyor, ardından çocuklara taciz işleri gündeme getiriliyor.. İşin ilginç yanı tam da böyle ortamda küçük münferit olaylar oluyor hemen.. Sorgulamadan, araştırılmadan, güvenlik güçlerine haber edilip onların işlem yapmalarını beklemeden harekete geçiliyor nedense..VALİ'NİN ÇABASINA MUTLAKA DESTEK VERMELİYİZ

Oysa böyle durumlarda hemen emniyete bildirilse, gereği yapılacak.. Ama yapılmıyor, yapanlar olsa bile polis beklenmiyor, hemen saldırıya geçiliyor.. Gerçekten çok hassas bir dönemden geçiliyor.. Özellikle sağduyulu vatandaşlarımızın tahriklere kapılmayıp çok dikkatli olmaları gerekirken, hezayana kapılıp sonrasını hesaba katmadan, toplumsal ayaklanma hesabı yapanların oyunlarına alet oluyor.. Gaziantep Valisi Sayın Ali Yerlikaya son derece hassas bu konularda.. Bu hassasiyet hepimizde olmalı zaten.. Bu şehirde yaşayanlar olarak huzur istiyoruz.. Aynı zamanda güvenlik tabii.. Ancak güvenlik güçlerimizin de biraz daha dikkatli olmaları, tıpkı Sayın Vali gibi hassas davranmaları ve bu kentin insanlarına hoşgörülü yaklaşmaları da tavsiyelerimiz içindedir.. Polis kardeşlerimizin toplumsal olaylarda nasıl davranacaklarının bilinci içinde olduğundan şüphemiz elbette yok.. Ama öyle anlar var ki, sakin olmak gerekirken heyecana kapılınıyor.. Maalesef orada sıkıntı yaşanıyor.. Elindeki jop ile yoldan geçenlere bile rastgele vurmak, bundan bir gazeteci arkadaşımızın da nasibini alması sadece bir örnek.. Böyle durumlarda polisin o andaki davranışları vatandaşların sağduyusunu yitirmesine yol açabilir.. Haliyle provokatörlerin ekmeğine yağ sürecektir.. Sayın Vali ve Emniyet Müdürümüzün bu kentte huzur ve güveni sağlaması için iyi niyetli yaklaşımına, bizler vatandaş olarak elbette destek vereceğiz.. Ama asıl mesele vatandaşların provokatörlerin etkisinde kalmayacak noktaya getirilmesindeki çalışmalar, verilecek mesajlar ve güvendir.. Nihayetinde Gaziantep olarak huzura ihtiyacımız var..

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR