Trabzonspor ile eski adı ve gücüyle oynadığınızda Avni Akerde beraberlik iyidir elbette.. Ama bu dağınık Trabzonspor ile karşılaştırırsanız, beraberlik için iyi diyemeyiz.. Hele 2-0dan o dağınık, o taraftarının tepkisiyle soyunma odasına giderken seyircisinin yuhaladığı, ikinci yarıya çıkarken saha içinde ne yapacağını bilmez halde dolaşan bordo mavili oyunculardan 2 gol yeniliyorsa, o zaman bu beraberlik tartışılmalıdır.. Durum 2-0 olduktan sonra Gaziantepsporun oyunu kendi yarı alanında kabul etme düşüncesi, daha önceki maçlardaki 'AT-YAT' anlayışına dönülmesi, o ölü Trabzonsporu canlandırmaya sevketti.. Burada Trabzonun attığı ilk goldeki ofsayt görüntüsü kaleci Karcemarskasın kontrpiyede kalmasını sağlayacak oyuncunun hakem tarafından süzülemeyişi Gaziantepsporu paniğe, Trabzonsporu ise canlandırmaya yol açtığını belirtmeliyim. Görüldü ki, Gaziantepsporda böyle durumlarda oyunu kontrol altına alabilecek, rakibin durumunu iyi kavrayıp ona göre hareket edebilecek anlayışa sahip oyuncu grubumuz yetersiz.. Elbette buna Mutlu hocayı da eklemek zorundayım.. Meslektaşı Şota, hamlesini yaparken Mutlu hocanın, saha içinde Şotanın hamlelerine karşılık oyuncu grubunda veya saha içi oyun anlayışında tedbir almayışı tartışılmalıdır.. Şu bir gerçek ki, kolay maçı zora sokarak, Trabzonspora moral verip onları canlandırma yanlışı, 90 artı dakikalarda az kalsın bir puan bile alamaz yapacaktı Gaziantepsporu.. Neyseki sahanın en kötüsü hakem Çağatay Şahanın son saniyelerde penaltı itirazlarına kulak tıkaması ve pozisyona devam demesiyle Gaziantepspor Trabzondan 1 puanla dönmeyi sağladı.. Sonuçta Mersin maçında alınan 3 puan sonrası, Trabzonspor deplasmanından 1 puanla dönülmesi, elbette kazanç görülmelidir.