MÜSİAD, 'hükümetten beklentilerini" düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. Teşviklerde sektörel gözetim şart olduğunu belirter MÜSİAD Şube Başkanı Sadullah Tayşi, teşviklerin öncelikli bölgelere ve stratejik sektörlere yönlendirilmesi gerektiğini anlattı ve iş dünyası ve kamu işbirliğiyle 'bölgesel kalkınma alanları' kurulmasını önerdi. "'Bölgesel kalkınma alanları kurularak bölgenin topyekun kalkınması hedeflenmelidir" diyen Tayşi, "Bölgemiz, markalı ileri teknoloji makine üretimi ve AR-GE'nin Gaziantep'te, dondurmanın Kahramanmaraş'ta, elektronik eşyanın Kilis'te, yer fıstığının Osmaniye'de tütün üretiminin Adıyama'da teşvik edildiği ve katma değeri yüksek bu ürünleri ihraç edildiği bir bölge haline gelmelidir" şeklinde konuştu.YAPISAL REFORMLAR SÜRMELİTayşi, hükümetin ana gündeminin küresel rekabete hazırlanmış bir ekonominin inşası olması gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin makro ekonomideki kazanımlarının ancak küresel pazara açılarak ve global rekabette yer edinerek kalıcı hale getirebileceğini anlatan Tayşi, "Bu uyum ve küresel bütünleşme sürecini sağlam temellere dayandırmak için çeşitli alanlardaki yapısal reformlara devam edilmesi ve demokratikleşme sürecini tamamlamak önemlidir" diye konuştu.GLOBAL SERMAYE ZARAR VERİRYeni dönemde, doğrudan yabancı yatırımlar üzerinde kontrol sağlanması ve yönlendirici olmak gerektiğine işaret eden Tayşi, "Son yıllarda artan doğrudan yabancı yatırımların bir taraftan ülkemize akışı için gerekli ortam şartları sağlanırken diğer taraftan bu yatırımların üretim ve istihdam artırıcı alanlarda yeni teknolojileri ülkemize kazandıracak şekilde yönlendirici olunmalıdır. Aksi halde global sermaye ülkemize sadece pazar olarak görecek ve tüketim ekonomisi ile sosyal yapımıza zarar verir" dedi.VERGİDE ADALET SAĞLANMALIVergide adalet sağlanması gerektiğini belirten Tayşi, 2008 yılında asgari ücretten verginin kaldırılmasını, gayrimenkul rantlarının vergilendirilmesini, KDV'nin yüzde 10'a çekilmesini talep etti. Mesleki ve teknik eğitim reformunun acil olduğunu da vurgulayan Tayşi, milli eğitim ve insan kaynaklarının aynı bakanlıkta birleştirilmesinin, sanayi için gerekli vasıflı iş gücünü sağlayarak işsizliği büyük ölçüde gidereceğini sözlerine ekledi.