Bursa'dan alınan BİR PUA'a, yine alttakilerin kazanmasıyla gölge düşse de, "İYİ PUANDIR" demek zorundayız...
Hele peşpeşe yaşanan veya yaşatılan kaleci BİLMECELERİ'nin, genç Mahmut ile deplasmanda puan kotarılma gerçeğini gözönünde bulundurursak, Bursa'da nefatif futbolun bir örneğini daha yaşadığımızı söyleyemeyiz...
Puan puandır düsturuyla hareket edersek, sergilenen oyunla, rakip kaleye 90 dakika boyunca 3-4 kez gidebilmeyi, oyunun geri kalanını yarı sahada geçirmeyi eleştirmemek gerekir...
Diawara gibi her yerinden golcülük fışkıran bir adamı, haftalardır YEDEK KULÜBESİNDE HAPSEDEN Erdoğan Arıca'yı bile eleştirmemek gerekir...
Çünkü puan puandır...
En gerekli zamanda hemde Bursa'dan alınmıştır...
Bu puanla her ne kadar henüz KARA GÖRÜNMEDİ ise, belirli belirsiz birşeyler ortaya çıkmaya başladığını kabul etmek gerekli...
Ama hemen belirtmekte yarar görüyorum, dahiyane futbol uzmanlarının "37-38 puanla ligde kalınır" teraneleri, belki de ligin son haftasında 41'in bile yetmeyeceği gerçeğini 4 hafta kala bizlere net şekilde gösterdi...
Türkiye'nin sempatisini üzerinde toplamayı beceren Erciyes deplasmanda Gençleri, Rize ise sahasında Ankaragücü'nü yendi. Vestel deplasmanda bu haftaki konuğumuzdan bir puan alarak, iyi bir avantaj elde etti...
Denizli maçı ne olur bilemem, çünkü bu yazı yazıldığında oynanmamıştı... Ama Fenerbahçe'den eli boş dönseler bile, geriye kalan 4 maçı, hala "46 puanı olabilir"liğini gösteriyor... Tabii Ankaragücü'nün durumu, Antalya'nın ve Bursa'nın durup dururken kendilerini ateşe atması, gözlerden kaçmamalı...
İşte bu ortamda Bursa'dan alınan 1 puanın önemi çok büyümüştür...
Bu bağlamda puan cetveline bakıldığında Gaziantepspor'a ancak 2 galibiyet gerekmektedir... Bunu da evinde oynayacağı Ankaraspor ile Vestel maçı, olmadı, Kayseri veya Konya maçlarında gerçekleştirmelidir...
Yalnız unutulmasın ki, Bursa'daki kötü oyun ve rakibin pozisyonları gole çevirmedeki beceriksizliği, diğer takımlara karşı Gaziantepspor'u bu kadar şanslı kılmayabilir...