Bu seçimlerde de en zor kararı OĞUZELİ halkı verecek. İşleri gerçekten zor, çünkü adayların herbiri birbirinden değerli…

Bir tarafta Ak Parti'nin başarılı AVUKAT adayı Süleyman AKGÜN var...

Onun için, 'Çok başarılı bir avukat. Dürüst bir insan. Paraya-pula önem vermez. Bir arkadaşının, tanıdığının başına birşey mi geldi, iki eli kanda da olsa, uzak yakın demez, İstanbul'da da olsa koşar, yardımcı olur…" diyorlar.

Diğer tarafta, CHP'nin KUYUMCU adayı Ufuk MARAŞ var...

Onun da seveni çok… 'Kesentaş köyünde 7 Sene İMAMlık yaptı. Bir yanlışını görmedik. Temiz, dürüst, ahlaklı bir gençtir. Ailesi de, kendisi de Oğuzeli halkı tarafından çok sevilir. "

Bir değer tarafta ise, MHP'nin EĞİTİMCİ adayı Mehmet Sait KILIÇ var...

Onun için, "Tahsilli, kültürlü, dürüst biridir. Geçen seçimi Ak Parti rüzgarı estiği halde 17 oy farkla kaybetti. İşi hem zor, hem kolay" diyorlar.

Oğuzeli'nde 11 bin oy var. Bunun yaklaşık 7 bini köylerin oyu, 4 bini ise merkezde…

Gerçekten kıran kırana bir yarış olacak…

PERİ'DEN CEVAP VAR

Geçtiğimiz haftaki köşe yazımda, Ali PERİ'nin, kendisini Şehitkamil Belediye Başkan adaylığı için arayan Adnan KESKİN'in telefonlarına cevap vermediğini, bunun da parti tabanında tepkilere neden olduğunu yazmıştım…

Yazımın yayınlandığı gün PERİ aradı ve her zamanki beyefendi tavrıyla, durumun partililere aksettirildiği gibi olmadığını söyledi ve telefon hadisesinin perde arkasıyla ilgili şu cümleleri sarfetti:0

'İsmini vermeyeceğim, bir yöneticimiz bana, 'Adnan KESKİN seni arıyor, ancak ulaşamıyormuş' dedi.

Ben de, 'Çekmeyen bir bölgedeydim, genel merkez aradıysa görüşürüm' dedim ve akşam üstü Sayın Adnan KESKİN'i aradım.

Telefona çıkan sekreter, Adnan Bey'in HASTA olduğunu, iki gündür evde yattığını söyledi.

Neye uğradığımı şaşırdım...

Siz olsanız ne düşünürsünüz?

Ben ilk günden beri aynı şeyi söyledim.

Genel Başkan ararsa, ona YOK diyemem dedim.

Beni Akif EKİCİ, il ve ilçe başkanlarının dışında arayan olmadı.

Son gün, yani Salı günü bana Şehitkamil için teklifte bulunuyorlar, ancak bana teklifte bulunulduğu sırada Ankara'da Fethi ALBAYRAM'ın ismi onaylanıyor…

Buna ne denir, peki?

Üstelik, Şehitkamil'i nasıl kabul edeyim…

Bu oradaki arkadaşlara haksızlık olmaz mıydı?

Bu bir iş görüşmesi değilki… Seni beğenmedik, diğeri gelsin…

Neyse daha fazla konuşmayayım…

Doğrunun arkadaşı yoktur…

BİSİKLETLİ BAŞKANLAR

Büyükşehir Belediyesi'nin Avrupa görmüş, vizyon sahibi yöneticilerinden biri, ne yapılırsa yapılsın, bu kafayla, bu yaşam tarzıyla Gaziantep'te TRAFİK sorununun önüne geçilemeyeceğini iddia ediyor…

'İster AK'ı, isterse karası gelsin bu sorunu bitiremez' diyen usta yöneticiyi dinledikçe şaşırıyor, dinledikçe hak veriyor, dinledikçe yeni gelecek belediye başkanının da bu sorunun altından kalkamayacağını düşünüyorsunuz…

Neler mi anlatıyor, belediyenin emektar, vefakar, uzman yöneticisi;

'Meral Hanım, Celal DOĞAN da iyi bir belediye başkanıydı ama onun döneminde Başpınar'ı geçemedik…

Asım GÜZELBEY'den Allah razı olsun. Onun sayesinde birçok batı ülkesini görme fırsatımız oldu…

Ufkumuz açıldı…

İnaın Avrupalılar bizden çok farklılar…

Bir kere GÖSTERİŞ meraklısı değiller…

Kendileri için yaşıyorlar…

Randevularına SADIKlar…

En önemlisi de SAĞLIKlı yaşıyorlar… Örneğin herkes bisiklete biniyor. Üst düzey yöneticisi de, belediye başkanı da, belediye çalışanı da, doktoru da, mimarı da, mühendisi de, ev hanımı da…

Bir Avrupa seyahatimizde, belediye olarak bizler için o ülkenin belediye başkanı bir yemek programı düzenlemişti.

İnanamayacaksınız! Belediye Başkanı, diğer belediye çalışanlarıyla birlikte akşam yemeğine BİSİKLET ile geldi.

Birde BİZİM belediye başkanlarımızı düşünün…

Hangisi bisiklete binip, belediyeye geliyor, bisiklete binip yemeğe gidiyor?

Adamlar bisiklete binmekten keyif alıyorlar…

Hiç unutmam, İsveç'in Karlstad şehrinde bir toplantı vardı...

Toplantıya konuşmacı olarak 65 yaşlarında Harley-Davidson motoruyla bir bayan geldi...

Üzerinde deri yelek, deri pantolon vardı…

Belediyede üst düzey bir yöneticiymiş…

Konuşmasını yaptı, sonra da motoruna bindi, hızla uzaklaştı…

Gözlerimize inanamadık…

Şehri yönetenler bisiklet, motosiklete binerse o şehirde trafik yoğunluğu olur mu?

Biz ise habire araba alıyoruz…

Lüks araba yarışı devam ediyor…

Daha da kötüsü yürümüyoruz, hareketsiz yaşıyoruz…

Sonra da, masanın altına bir kalem, kağıt düşse, eğilip yerden alsak, FITIK oluyoruz…

BASININ ÖNEMİ

20 yıllık Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi'nin 10. Genel kurulu geçtiğimiz aylarda yapıldı…

Her seçime çift liste ile gidilmesi adeta gelenek haline gelen odada, bu genel kurula tek liste ile gidildi, Kenan SEÇKİN rekor bir oyla güven tazeledi...

3. dönemde başkanlığı üstlenen Seçkin'e rakipsiz seçime girmesini neye borçlu olduğunu sordum.

SEÇKİN, 'HİZMET ve BASIN' dedi ve ekledi;

'Üyelerimiz yaptığımız hizmetlerden memnun. Hizmetlerimizi kamuoyuna duyuran basın sayesinde de 3. Genel kurulda karşımıza rakip çıkmadı. Sizlerin emeği inkar edilemez' dedi.

Bunları biliyor musunuz?

TOKİ'yi Gaziantep'e Mehmet BOZGEYİK'in getirdiğini,

TOKİ yöneticilerinin MERVEŞEHİR Projesini görünce gözlerine inanamadıklarını ve BOZGEYİK'in projelerini örnek aldığını…!

Kalın Sağlıcakla…