Düşer miyiz, kalır mıyız korkularıyla süren 34 haftalık lig maratonu İstanbul Belediye maçı galibiyetiyle noktalandı. Ve Gaziantepspor 43 puanla ligde kalmayı başardı... Acısı ve tatlısıyla geride kalan lig maratonunda alınması gereken çok dersler var. Takım çok kötü günler geçirmiş, pamuk ipliğine bağlı bir çizgide gidilip gelinmiştir. Bir zamanlar Avrupa arenasında boy gösteren Kırmızı Siyahlı takımın bu sezonu saymazsak iki sezon üst üste ligde kalabilmek için dokuz doğurduğu bir gerçektir. Nerede hata yapıldığı ve bu takımın bu günlere nasıl geldiği hesabı yapılacak bir dönem başlamıştır. Eğri oturup doğru konuşulacak zamanı iyi değerlendirmek, güveni sarsılan taraftarı yeniden kazanmanın bir yolunu bulmak şart olmştur. Görmezlikten gelemezsiniz. Ligin son karşılaşması oynanmaktadır ve tribünde taraftar denecek bir taraftar topluluğu yoktur. Karşı tribünde Gençlik 27 diye yırtınan ufak bir taraftar topluluğundan başka, neredeyse herkes boş zamanını değerlendirmek için maça gelmiş gibiydiler! Zaman zaman yapılan cılız tezahürat, 90 dakika içerisinde kaybolup gitti. Kırmızı Siyahlı taraftarların yeniden tribünleri doldurması için çare yok değildir. Onlarca adı duyulmamış futbolcu almak yerine az ve öz transfer yaparak takıma yıldız futbolcu transfer etmekle seyirciyi tribüne çekmek mümkündür. Diğer takımların yaptığı gibi yapmalı ve taraftarın takımın yanında yer alabilmesi için taraftarlar derneği ile sürekli istişare halinde olunmalıdır. Taraftarı ateşleyecek amigolara ihtiyaç vardır. Bu işi seve seve yapacak gönüllülerden ziyade taraftar tarafından sevilecek kimselere görev verilmelidir. Son lig maçının ardından maç kritiği yapmak yerine kulübün ne yapması gerektiğini anlatmanın daha uygun olacağına inanıyorum. Önümüzdeki sezon daha seyredilir ve taraftarı arkasında bir takım görmek umudu ile...