Yok ben almayayım. Gerçekten çok sıkıcı!

Yaklaşık 10 yıldır kurumsal ve bireysel eğitimler geliştiriyorum. Kişilerin ve kurumların performanslarını ve kapasitelerini arttırıcı koçluk sistemleri kuruyorum. Artık biri bana ekip arkadaşlarının eğitime gitmek istediğini söylediğinde, cidden durup düşünüyorum. Bir kere şöyle bir kolaycılık var; 'Kurumum beni geliştirsin, beni eğitimlere yollasın, eğitim organize etsin.' Gelişime böyle yaklaşan çalışanlara hemen 70-20-10 kuralını hatırlatmak gerekiyor. Nedir peki bu? Biz yetişkinler işimizi başarılı sonuçlarla gerçekleştirebilmek için bize gereken bilginin %70ini işin kendisini yaparken öğreniriz. %20sini çevremizdeki iyi ve kötü örneklerden, ve sadece %10unu ise kurslardan! Yani beni eğitime yolla diyene, %10luk kısma gelip gelmedine bakmak lazım. İşin kendisini yaparken, ihtiyacın olan bilginin %90ını zaten edinebiliyorsun. Bilgi dağarcığın %90a çıktığı an, işte o zaman başka neler öğrenebilir ve işimi geliştirebilirim diye ekstra kaynak arama vakti gelmiş demektir. Gelişmek kişinin kendi elinde, elbette işe yeni başlayan bir çalışanın iyi kurgulanmış bir oryantasyon programından geçmesi gerektiğini de unutmayalım. %90ını alabilmesi için, kaynakların tanımlanmış ve ofis içi koordinasyonun iyi düzenlenmiş olması gerekmekte. Bütün bunlardan sonra, bir kişinin işini daha iyi yapabilmesi için ekstra eğitimlere yollanması, çok sonraki aşamalarda gerçekleşirse eğer verimli olabilir. Buradaki verimden kastımız, iş sonuçlarının gelişimine katkısı elbette. Aksi taktirde, ekip arkadaşlarınızı 'çok moda eğitimlere' yollamak uzun yıllardır ekibinizde çalışan ama terfi alamamış, motive edilmeye ihtiyaç duyan, sıkılmış çalışanlarınızı taşıma suyla motive etmeye çalışma çabasından öteye geçmez. Siz siz olun, ekip yönetiyorsanız, ekip arkadaşlarınıza bu detayları iyi anlatın. Yoksa masalarında oturup sizin onları eğitimlere yollamanızı bekler ve gönderilmediklerinde de şikayet kültürü yaratma eğiliminde olurlar.

Gelişim 3 element ister:

- Zorlayıcı bir görev

- Öncesinde, esnasında ve sonrasında alınacak geribildirimler

- Yeni şeyleri nasıl yapacağımızı öğrenmek

Tabi bir başka can alıcı konu da, eğitimin hedefleri, sonuçları ve tüm bunların ölçümlenmesi. Artık eğitmenin sunum yaparak anlattığı ve katılımcıların da 'bitse de gitsek' modunda yaklaştığı eski usul eğitimlerin sonu geliyor. Yeni teknolojilerden yararlanılan, eğitim oyunlarıyla eğlenceli hale getirilen ve katılımcıların aktif birer üye olarak görüldüğü öğrenme ortamları yaygınlaşıyor. Bunları kurumlara nasıl entegre ederiz sorusu ise, elbette 'eğitimcinin eğitimi' modülleriyle ve 'iç eğitmen yetiştirme' sistemleriyle mümkün. Bu noktada tavsiyem, bu konuda oldukça iyi danışmanlardan destek alınması. Çünkü bu üzerinde çokca araştırma yapılması ve tüm güncel bilgilerin yurt dışından takip edilmesi gereken, oldukça derin uzmanlık isteyen bir konu. Dolayısıyla konuyu uzmanına bırakmak en güzeli.

Yani aklımızda bulunsun; Biri beni eğitim yollayın derse şunları bir tartmak oldukça fayda sağlar:

- Öğrenmeyi hedeflediğin şey nedir?

- Bunun için doğru kaynak başka ne olabilir?

- Bu eğitim için doğru zaman şimdi mi?

- Eğitimde öğrendiğin bilgiler, iş sonuçlarını geliştirmende sana nasıl katkı sağlayacak?