Hayal meyal hatırlıyorum… Bir zamanlar ülkemiz tarımda kendi kendine yetebilen dünyada sayılı ülkelerden birisiydi… 1980 Darbesinin ardından seçimle devletin başına geçen Turgut Özel,ülkemizi dışa açtı.Dış ticaretin kapılarını aralamış olduk.İthalata yapılan yasaklamalar,kısıtlamalar zamanla terk edildi.Liberal ekonomi denilen şey,yavaş yavaş hissedilmeye başlandı. 1980’li Yıllarda da tarımda kendimize yetebiliyorduk.Sonra zamanla sanayileşelim,üretelim,ihracat yapalım derken bir baktık ki,tarım sektörü erimiş,bitmiş,kaybolma noktasına gelmiş.Her zaman düşündüğüm bir şey var,dünyada örnekleri de var,bir ülke hem tarımda hem de sanayide aynı anda iki sektörü birlikte götüremez mi? Ülkemizin taşı toprağı dünyada bulunmaz güzellikte,güneşi bol,sulama kaynakları yeterli.Ne eksek,mahsulünü toplayabileceğimiz uçsuz bucaksız verimli tarlalarımız vardı bir zamanlar,çiftçi üretiyordu,az çok bir şeyler kazanıyordu. Geçinip gidiyordu…. Biz bir sektörde iyi olmak için çabalarken,elimizdeki kozumuzu kaybettik.Sanayisiyle ünlü birçok ülke artık tarıma yöneldi.Çünkü onlar biliyorlar ki,ileride bir gün dünyada global bir gıda krizi baş gösterecek… Tarımı kuvvetli olan ülkeler ürettikleriyle gıdasını sağlayacak.İleride gıda ithalatı olanakları daha da zorlaşacak.Küresel ısınma denen olay,mevsimsel dengesizlikler gibi birçok etken,tarımı zorlaştıracak.Tarım eskiye nazaran daha da yapılması zor hale gelecek.Her ne kadar teknoloji gelişse de,dünyadaki bu değişme toprağa anında yansıyacak… Birçok Avrupa ülkesi olayın farkında iken,tarım konusunda biz ne yapıyoruz? Koca bir hiç desem ayıp olmaz herhalde… Gün geçtikçe köylü toprağını terk ediyor.Satıyor,o bir şey kazanamadığı,her sene zarar ettiği toprakları,geliyor büyük şehirlere beton yığınları arasında kaybolup gidiyor.Emeğinin karşılığını alamayan herkes bunu yapar.Çiftçilerimize suç bulmuyorum,ülkemizi idare edenlerin acilen yeni tarım politikaları geliştirmeleri gerek,15-20 sene daha böyle devam edersek,istediğimiz kadar sanayi ülkesi olalım,aç kaldıktan sonra istediğimiz kadar üretim yapalım,bir faydası olur mu sizce? 98 Farklı gıda maddesini 104 farklı ülkeden ithal eden Türkiye,o verimli toprakların üzerini betonla kapatıp,üstüne fabrikalar inşa ettikçe her adımda tarımdan biraz daha uzaklaşıyor.Gıda ithalatında kapıları sonuna kadar açık olan ülkemizde,ithal ürünlerle yerli ürünler arasındaki o büyük fiyat farkı çiftçinin belini büküyor… Bir zamanlar buğdayda,pamukta dünya liderliğine oynayan Türkiye,şimdilerde buğdayın da pamuğun da büyük kısmını ithal ediyor.Hiç kimse kusura bakmasın ama elindeki tarım gücünü kullanmak yerine,kısa vadeli kar ve kalkınma hayalleriyle sanayileşme sevdasına girdiğimiz bu günlerin bir gün sonu gelecek.Ahlar vahlar fayda etmeyecek. Büyük bir pişmanlık yaşayacağız,benden söylemesi… İşadamlarımız sanayiye yaptıkları kadar tarıma yatırım yapsalar,devletimiz çiftçiyi desteklese,girdi maliyetlerini makul düzeylere getirse diyorum,güzel olacak diyorum,imkansız bir şey demiyorum. Hatırlar mısınız bilemem ama Gaziantep’in her bölgesinde o güzel topraklarda neler neler yetişirdi.Ne zaman sanayi sevdasına tutulduk, o topraklar birer birer fabrikalara dönüştü ve halen dönüşmeye devam ediyor. Çocuklarımıza,torunlarımıza bir zamanlar diye başlayan cümleler kurmak istemiyorsak çiftçisinden,işadamına,devleti idare edenlerden biz vatandaşlara kadar herkes oturup bir düşünmeli ve bu gidişata bir dur denilmeli…