Dünyayı sallayan, ama bizde “teğet geçer” diye söylenen ekonomik kriz, intiharlarla, iflaslarla, işten çıkartılan işsizler ordusuyla patlama yaşatırken piyasaları canlandırmak için esnafın kendini kurtarmak adına yaptığı çok ilginç özendirmelerine, yetkili ağızlardan (yerel seçimlere katkısı da olur düşüncesiyle olsa gerek) değişik önerilerde sıralanmaya başladı... Krizin üfürdüğü Piyasaların canlanması, esnafın bitkisel hayattan çıkması, işçi memur ve emekliye bir defaya mahsus “birer maaş ikramiye ve vatandaşa çek verilmesi…” Oysa bütün bunlar krizin üfürdüğü rüzgârın kasırga etkisini meltem rüzgârlarına dönüştürme çabalarıdır… Devlet vatandaşa alışveriş çeki dağıtacakmış… Bir anda; kolayı, doğrusu bu olsa diye düşünsek de… El açan toplum yaratanların birazcık vicdanını rahatlatır, insan onurunu biraz daha az zedeler sanırım… Çek dağıtımının, farklı bir yönünü düşünüyorum da, bu çekleri kimler “nakde çevirecek” kimler bu yoldan getirim sağlayacak… Bir yolu bulunacaktır elbette…“Türk milleti zekidir…” Dar gelirliye dağıtılması düşünülen çeklerle; ev kirası, taksit, kredi kartı ödenemeyeceğine göre, bir şekilde bu çekler el değişecek “üçüne beşine bakılmadan” bazılarının kasasına girecek ve böylece bazı “tuzu kuruların” söylediği gibi “kriz ranta dönüşecek…” Bekleyelim görelim… Çek ve Güven;
Bizim Saffet'in gönderdiği elektronik postayı okuyalım lütfen… İngiltere'de yargıçların maaşı yokmuş… Maaşın yerine ihtiyaçları olduğu zaman kullandıkları sınırsız çek defterleri varmış… Yargıcın biri bankaya gidip 1.000.000 Paunt almak istemiş… Banka yetkilileri bu yüksek miktarı üst makamlardan onay almadan ödeyemeyeceklerini belirtip yargıçtan ertesi gün gelmelerini rica etmişler…
Banka, üst makamlarına ve Adalet Bakanlığına sormuş, parayı ödeyin emri verilmiş ve bir bavul içerisinde yargıca para ödenmiş… Birkaç gün sonra yargıç paraya hiç dokunmadan valiziyle bankaya getirip geri ödemiş… Bu durum karşısında Adalet Bakanlığı yargıcı aramış ve neden böyle bir şey yaptığını sormuş… “kraliçenin hükümeti bize gerçekten güveniyor mu? Onu denemek istedim…” Demiş… Durum bakanlığa iletilmiş ve aynı gün yargıç görevinden alınmış… Görevden alınma yazısında şu cümle varmış “Kraliçe hükümetinin saygın bir yargıcı, devletine güvenmiyor ve onu sınıyorsa devlet ona asla güvenmez…” Dünün sözü: “insanlar arasında yaşamak güçtür, susmak çok güçtür de ondan…”(Nietzsche) Bu gazete ve her gazeteyi “okuduktan sonra” lütfen okunacak bir yere bırakın… Hiç bir yazının “son kullanma tarihi yoktur…”
[email protected]