Aile ilişkileri:Aile içinde yaşananlar bu yönelimde büyük önem arz ediyor. Baskıcı bir baba, aşırı mükemmeliyetçi bir anne veya boşanmış, parçalanmış bir aile ortamında olmak da kişisel risk faktörleri arasındadır. Aile ortamında yaşanan yoğun stresler gençleri maddeye yönlendirebiliyor.Sosyalleşme:Mevcut toplum içinde kendine yer bulamayan gençler, sosyalleşme ihtiyaçlarını gideremediğinde ayrı bir alt grup oluşturur. Bu grubun içinde alt ve üst ekonomik sınıftan gelen ve kendileri gibi olan kişiler yer alır. Bu çocuklar genel olarak aile içinde iletişim güçlüğü yaşayan, kendini ifade edebilme olanağı bulamayan ve toplumla uyum sorunu yaşanan çocuklardır. Kendileri gibi olan kişilerle oluşturdukları grup içinde kalmak onlara daha güvenli gelir.Genetik faktörler:Bazı genetik yatkınlıklar, kişide öfke ve tepkisel oluş gibi etkiler ortaya çıkar. Kişi bu davranış biçimlerini kontrol edebilmek, huzur aramak için bu yolda bir tercih yapabilir. Ancak bazı kişilerde genetik yatkınlığa rağmen kendilerine iyi eğitim verilmesiyle birlikte bu yatkınlığın rolünü ortadan kaldırdıkları görülmüştür.Ailelere düşen görevler nelerdir?Eğer çocuğunuz uyuşturucu madde kullanıyorsa öncelikle sakinliğinizi korumalısınız. Bu durumu çözüme kavuşturmanın yolu asla şiddet değildir. Madde bağımlılığında kontrol kişinin iradesinden çıktığı için ona şiddet uygulayıp korkacağını düşünmek oldukça yanlış bir düşüncedir.Yapmanız gereken ilk adım, çocuğunuzla açık ve duygularını anlamaya yönelik bir iletişim kurmaktır. Doğru bir iletişim kurduktan sonra maddeyi bırakmaya yönelik sınırlar belirlenmelidir. Sınırlar ve kurallara uyması sağlanmalıdır. Ancak bunun yolu baskı olmamalı. Sıcak iletişim burada da devam etmelidir. Unutulmamalıdır ki, bu kurallar çocuğun yaşamının kural ve değerlerini oluşturabilmesi için çok önemlidir. Bu noktada sizin hayır diyebilmeniz, çocuğunuzun da onu maddeye sürükleyen sebeplere, arkadaşlara hayır demesini kolaylaştıracaktır.Madde kullanan çocuklarda öfke nöbetleri olabilir, çok çabuk sinirlenebilirler. Bu noktada çocuğunuzla çatışmaya girmek yerine konuşmak ve sorunu çözmek için öfkesinin dinmesini bekleyin. Her şey yolundayken yapıcı bir iletişimle sorunların üstesinden gelmeye çalışın. En önemlisi de onu anlamaya çalışmayı asla bırakmayın. Madde kullanımı arttığında sorunun tek başına çözülmesi oldukça güçtür. Bu nedenle psikiyatrik tedavi kaçınılmazdır. Tedavide öncelikle ilaç tedavisi ve devamında psikoterapi uygulamalarıyla bağımlılıktan kurtulma yolunda önemli adımlar atılır.