Ümraniye deplasmanında tarihinin en ağır 2 yenilgisinden birini alan Gaziantepspor'un yeni teknik direktörü Oktay Derelioğlu futbolculuğuna hayran olduğum bir isim. Bir döneme damga vurmuş, 17 yaşında Beşiktaş'ta oynamış, Milli takımda bir maçta en fazla gol atan oyuncu ünvanına sahip, Belçika'ya attığı gol ile yılın en iyi golü ödülünü almış ve başarıları saymakla bitmeyen bir futbol adamı. Ama bu kariyeri futbolculuk kariyeridir. Çok iyi bir personelin terfi aldığında çok iyi bir yönetici olacağı garanti olmadığı gibi kariyerli bir futbolcunun iyi bir teknik direktör olacağının da garantisi yok. Onlarca örneği olduğu gibi dün birkez daha gördük bunu. Sayın Derelioğlu iyi bir teknik direktör değil. Takımına sahip olamayan, yanlış oyuncu tercihleri yapan, yanlış strateji uygulayan bir görüntü çizdi ilk maçında Derelioğlu, malesef. İlk olarak; Sait ve Serhan mantıksız press yaptılar tüm maç boyunca. Adına 'şok press' deniyor ama böyle yapılmaz. Çok oyuncuyla dar alanda yapılır! 70'e 55 m olan koca yarı sahada bu iki adam 6 Ümraniyelinin arasında beyhude bir şekilde koştu, koştu, koştu. Ümraniyeliler de rahat bir şekilde pas yaptılar ve pasla çıktılar. İkincisi; kontra atak futbolu oynuyorsanız Serhan gibi ağır bir forvetle oynamayacaksınız. Sırf fiziki avantajı var ve bir nebze yaşı büyük diye (-ki o da daha 22 yaşında) ağır bir santraforla kontra oynamaya çalışırsanız bu eleştiriyi de doğal olarak hak edersiniz. Üçüncüsü; Kaleci Adnan'ı bir önceki 2 teknik direktör niye kesti ve oynatmadı diye düşünmedim sanırım Oktay Hoca. Önceki yönetimler niye Selçuk'a ısrar etti? 13.dakikada tehlikeli bir frikikte 4 yerine 3 kişiyle baraj kurdurdu Adnan. Kimse müdahale etmedi. Şenol Can bile uyarabilirdi. Nitekim 17.dakikada Adnan 30 m gibi 'olağanüstü mesafede olmayan' bir noktada kazanılan frikikte 1 oyuncuyla baraj kurdurdu ve topu ağlarında gördü. 2. ve 3. gollerde de (kendi kalesine atılan goller) çıkış hatası yaptı. Diğer hatalarını tek tek saymaya gerek yok. Doğal olarak 3-0'dan sonra takımın bütün özgüveni yerle bir oldu. Son olarak; Defansta Elyasa niçin yedekti? 3-0'dan sonra deyim yerindeyse 'Atın Ölümü Arpadan Olsun' mantığıyla hareket etmenin ve sonunda yenilen 7 golün hesabını kim verecek? Bu skordan sonra oyuncuların özgüvenini nasıl toparlayacaksınız? Dolayısıyla; Sayın Derelioğlu ilk sınavında sınıfta kalmıştır. O kadar kötü bir not almıştır ki benim burada yazmam yakışıkalmaz. Şimdi kimse çıkıp da 'eldeki malzeme' demeye kalkmasın! Bu malzemeyi doğru kullanırsanız en azından 7 gol yemezsiniz.