İnternette yaptığım kısa bir ufuk turunda daha önce Gaziantep Üniversitesi'nde görev yapmış olan dostum Prof. Dr. Erdal CEYHAN'ın şiirine rastladım. Ankara Üniversitesi'ne bağlı TÖMER'de (Türkçe Öğretim Merkezi) çıkartmış olduğumuz ?Alleben? dergisinde birlikte çalışmıştık. Uzun yıllar Gaziantep'te kalan ancak Gaziantep'i ve Gazianteplileri hiç unutmayan bu vefalı dostun şiirini sizlerle paylaşmak istedim. Ne mutlu ben Gaziantepliyim diyene ! Ne mutlu bütün mânam ve maddemle ?ben bu şehre aitim? diyebilenlere !

Kentlerin Destanı 1 : Gaziantep

.............................(Evliya Çelebi'nin Anısına )

Gaziantep kentini nice tarih anlatsa yetmez
Tarihten fışkırmış kahramanları saysan bitmez.

?Her taşına bi müslü acem kenti? fedadır
Yükselse yükselse arşa erse başı sezadır.

Çalışkan gayur insanları çevreyi kollar
Antep çevresinde dolanmış ana yollar.

Bin bir ağaçla, çamla dolanmış şirin çevresi
Antepli görev bilmiş her çocuk için dikilir filizi.

Belediye başkanı Celal bey kenti alt üst eder
Bu alt üstten kentlinin yıllarca başı döner

Ama sonuç başarı, yepyeni bir kent yaratılır
Kentin tüm çevresi çeşitli anıtlarla donatılır.

Cemil Cahit Güzelbey (Rahmetli) her şeyle uğraşırdı
Kendi mesleği avukatlığa boşverir kenti kurtarırdı.

Tarihçilik, folklorculuk, şairlik ne dersen onda
Hangi kapıyı aralasan Güzelbey arkasında.

Ömer Asım Aksoy dilcidir, Türkçeyi izler
Türkçenin izlerini taa Antepçede gizler.

Daha ileri gidersen Ali Şir Nevai, Münif Paşa
Nicesini saysan bitmez her biri yazılmış taşa.

Başpınar'a gelince kentin bir ucu başlar
Otobüste oturanlar hazırlanır, görünür taşlar

Burada biraz dur, güzeller güzeli Başpınar
Dülük ormanı içinde yeralır altında gazinolar.

Gaziantep içinde Uzun Çarşı meşhurdur
Destanı'nı hocamız Mitat Enç sunmuştur.

Bu şaheserde, Aktar Musa, Deli Bekir söyleşir
Berber Hüseyin gibi niceleri Antep'de eyleşir.

Bakırcılar Çarşısı doğru Gala altına uzanır
Oraya vardığınızda, Kale sizi hemen tanır.

Buranın yakınında bakırcılar, baharatçılar
Peynirci erbabıyla sözeder eski pazarcılar

Nice büyük insanlar yetişmiş hepsi de namlı
Antep dedin mi akan sular durur tarihi şanlı

Şahinbey, Karayılan, Şehit Kamil gibi nice şehit
Hepsini saysan bitmez binlerce babayiğit

Kırkayak Parkında hepsinin heykeli var
Altında Nazım'dan kalan nice ünlü mısralar.

Binlerce şehidi, gazisi hiç geride kalmaz
Gaziantep'in destanları kitaplara sığmaz.

İsterseniz Uzun Çarşı'da Almacı'ya doğru gidelim
Çevreyi fır dolanıp Evliya Çelebiyi yad edelim

İmam Çağdaş'ın önünde İstanbullu taksiler
Kebap yemek için sıraya girip uslu uslu bekler.

Çulcuoğlu ondan altta kalmaz, Güllüoğlu başka
Yeme içme dersen Kale altında Tahsin Usta

Çavuşoğlu burada, nice ünlü, büyük baklavacı var
Karşıyaka'da gustosu iyi olanlar Halil ustayı arar.

Sarıgüllük, İncilipınar, Allaben'de kebapla sahre var
Nakıp Ali, Ülkü Tamer'le oturmuş konuşur Onat Kutlar,

Antepli nice ünlü ozan Karacoğlan'la aynı hizaya girer
Tamer Abuşoğlu, Ahmet Ayaz, Fevzi Günenç bu sırra erer

Gaziantep Üniversitesi ilkin 1973 de kuruldu
Başta Ömer bey, bu fakir kul da orada bulundu.

Bir Fakülteden 1987 de bir Üniversite doğdu
Analar Gaziantep'de nice yiğitler doğurdu.

Gaziantep üniversitesi nice değerler yetiştirdi
Kadri bilinmez, nice insanı olgunluğa eriştirdi

Bunlardan biri gencecik bilim insanı Elifcik
Üşüdü gitti rüzgarından oldu bir nazlı gelincik.

Daha nice değerler Şule, Tanzer burada yetişti
Nursan Tahtacı, Dilaver Uyanık Allah katına erişti

Gaziantep Üniversitesi nice ulu değerlerin yeridir
Dr.Osman, Dr Sabri Bey'in ünü arşı alaya ermiştir.

Nice arkadaşımızı burada şan ile şad edelim
Kimi öldü kimi sağ adını unutmaz yad edelim.

Gaziantep adını boşuna Şanlı Atatürk'den almadı
Fransız'ı, Ermeniyi yenip ününü dünyaya salmadı.

Günlerce ekmek yok, ot yedi teslim olmadı Antepli
Al kanı oluk oluk aktı da kimseye şikayet etmedi.

?Gaziantep Tarihi? bir büyük şanlı tarihtir
Bu tarihi bu garip şair yazdı bilen bilir, ariftir.

Nice büyükler unutuldu, insanoğlu unutur bu nisyan
Unutulmadık beşer olmaz fakat ediyor insan isyan.

Hey büyük Gaziantep sen her övgüye lâyıksın
Asırlar geçse yine ?Gazi? şanınla yaşıyacaksın.

Yirmi yılımız geçti sende, gönül hala sarhoştur
Kadir kıymet bilene, güzel duamız helali hoştur.

........................................Prof. Dr. Erdal Ceyhan