odun at ateşime ey sufi
yaksın beni ateş-i har'ın
bereketin timsali narın
yanayım sönmez alevlerinde 
yüce nur'u narın


………………………..


………………………..


………………………..


aşiyanımı yakan alevin
ezelden ebede uzansın
gölgesiz bir ateş isterim
küllenmesin ateşi kor
göz nurundan nur


……………………………


……………………………


……………………………


yak beni ey sufi
yüce nur'un har'ıyla yak beni…
yandıkça yanayım
yandıkça yeni baştan doğayım (Sufi, sayfa 71-72)

Binlerce yıllık Anadolu'yu yüreğinde yekün eden Muammer Karadeniz, sanatını bir mütefekkir edasında ve titizlikle yansıtma çabasında.

İç dünyasında biriktirdiği itikadi ve ameli bilimler 'Süfi' de de Taptuk'un kapısında çile işçiliğini tamamlayıp yollara düşen Yunus gibi sonsuzluğa açılan bir kapının seyyahlığına talip.

İtikadi ilimlerin kapısından girip şehrine varan, oradan Allah'a ve sonsuzluğa uzanan bu çileli ve meşakkatli yolda türlü tuzaklar, engebeler ve kamuflajlı elbiseler giyenler var.

Dilinden duayı düşürmeyen, menkıbe ve hikayelerle sağ gösterip sol vuran, Allah alıp, peygamber satan din tüccarlarına karşı aklı ve bilimi egemen kılan gerçek mürşitlere yoldaş olmak gerek.

Rehber Hz. Kuran, ahlak Hz. Peygamberdir. Zira peygamberin ahlakı Kuran-ı Kerim'in ahkamıdır. İntisap Hacı Bayram Veli'ye, Hoca Ahmet Yesevi'ye, İmam Maturudi'ye ve Hacı Bektaşı Veli'yedir. Dilimizin ve yüreğimizin tadı Hz. Mevlana ve Yunus'tur.



Sükut/

Savaşa çığlıksız öfke

Dağlardan yiğit ve yüce



Sükut/

İsyana haykırış, direnişe alfabe

Kahramanca, bilgece, yiğitçe



Sükut/

Zaferin erdemi, yenilginin limanı

Dilin, gönlün, ruhun tercümanı (Sükut, sayfa 80)



'Huzur Teknesi'yle Türk Şiir Sanatına yeni bir kapı aralayan Orta Anadolu'nun binlerce yıllık yiğit bozkırlısına 'Hoş geldin' diyor, Gaziantep Valiliğinin gülümseyen yüzünü bütün içtenliğimle selamlıyorum.