Aile bir dost ziyaretine konuk olarak katılmak için hazırlanmış.
Evin reisi kırmızı gömlek üzerine mavi ceket ve altına da kop pantolon giyerek karısının karşısına dikilmiş.
-Nasıl olmuş hanım, yakışmış mı?
Karısı baştan aşağı süzerek yanıtlamış.
-Hayır! Toplama bilgisayar gibi olmuşsun? Anayasamızın hangi ülkenin anayasasından kopyalandığını bilmiyorum. Ancak yasalarımız değişik ülkelerin yasalarından kopya çekilmiştir. Yasalarımız da öyle. Sanırım medeni kanunumuz İtalyan kanunlarından alınma. Ceza kanunlarımız başka bir Avrupa ülkesinden alınma. Diğer kanunlarımızın durumu da aynı. Acaba İtalyanlar medeni kanun yaparken Türkiye?nin de aynı kanunu kullanma ihtimalini düşünerek, bu gereklere uygun olarak mı, yaptılar? AB Kopenhag Kriterlerini hazırlarken Müslüman bir ülkenin gelecekte birlik üyesi olabileceğini düşünmüş mü? Ona göre gereken inceliği göstermiş midir? İdam cezası dünyanın birçok ülkesinde hâla uygulanmakta. AB ülkelerinde kaldırılmış olması en doğru kararın bu olduğunu göstermez ki. Bir ülke halkının tamamı gerektiği gibi eğitilmişse, dini, milli, manevi değerleriyle birlikte devlet üyesi olmanın görev ve kurallarını hazmetmişse idamın kaldırılmasında yarar vardır. Bir ülkede her bölge ayrı bir eğitim almışsa, her öğretmen ayrı bir eğitim almış ve bunu geleceğin büyüklerine yansıtmışsa, siyasiler bile ülke ve devletten çok kendi parti çıkarları doğrultusunda icraat yapıyorsa, böyle bir ülkede idam cezası da olmalıdır. Çünkü halk demokratik yönetimin idrakinde ve farkında değildir. Eyaletlere bölünmüş Amerika?da hâla bazı eyaletlerde idam cezası uygulamasının nedeni budur. Her ülke kendi yasalarını kendisi yapar. Herhalde yasalarını başka ülke parlamentolarının yaptığı, kopyacı sistem yalnız bizde var. Kopya yasalar fotokopiyle çoğaltılmış sahte paralar gibidir. Halkın vicdan pazarında, gelenek ve göreneklerinde, aralarında doğacak anlaşmazlıklarda geçerli değildir. Bunun sonucu olarak da suçlarda patlamalar yaşanmakta. Mesela hırsızı tahsilli ve kültürlü, iyi ile kötünün bilincinde, hırsızlık yapmamak için aç yaşamaya razı olacak biri olarak düşünmekte yasalarımız. Bu nedenle hırsızın suçu yok. Yakalanınca serbest bırakılmakta. Suçlu olan malını çaldıran kişidir. Madem idam cezası yok. O zaman teröristlerin için sorun da yok. Vur vurabildiğin kadar. Onlarca kişiyi öldürsen de senin hayatın ve yaşamın devlet garantisinde. İşte bize uymayan ve suçu teşvik eden yasalarımızdan iki örnek. Acaba vergi yasalarımız hangi ülkeden alındı. Bize uygun olmadığını söylemeye gerek var mı? Halk içinde yalnızca abalılardan vergi alınmakta. Bütçe açığının geri kalanı sigara tiryakilerinden, akşamcılardan, oto yakıtlarından ve trafik cezalarından tamamlanmakta. Ülkedeki bütün sanayi kuruluşları, bütün holdingler, bütün işadamları, ileri ekonomi sahibi herkes sürekli zarar etmekteler(!). Bu nedenle onlar da zahmete katlanarak asgari ücretli kadar vergi ödeme fedakarlığında bulunmakta. Vergi yasalarımız ülke şartlarına uygun olsaydı bu kadar holding ve şirketten hiç biri yılı zararla kapatmazlardı. Nasıl olduysa bütün zenginlerimiz 12 Eylül?de aniden kâra geçtiler. Okul yaptırma, vergi ödeme, devletin 70 sente muhtaç hazinesini büyük bir özveriyle doldurma yarışına girdiler. O dönemde Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan okul sayısı kadar okul yapıldı. Bazen düşünüyorum. Halkın zengin olması için askerin darbe yapması şart mı? Ya da herkesin vergisini namusuyla ödemesi için başında asker sopası mı olmalı? Devlet babanın yasa denen elbisesi bin yamalı bohçadan daha beter durumda. Sayın Başbakan yeni ve dikiş tutmaz bir yamanın hazırlığını yapmakta. Başkanlık sistemi. Hatırlıyorum. AKP iktidara gelir gelmez eyalet sistemini savunmaya başlamıştı. Bunun için de merkezi yönetimin görevlerinin büyük çoğunluğunu belediyelere yıkmayı öne sürmüştü. Başkanlık sistemine geçilirse nereden örnek alınacağı ve kopya çekileceği belli değil mi? Amerika en geçerli örnek. Başkanlık modelinin de temsilcisi. Ülkeye başkanlık sistemi gelirse beraberinde neler getirecektir? Tıpkı Amerika?da olduğu gibi eyalet sistemi kaçınılmaz olacak. Bu eyaletlere nasıl isim vereceğiz? Lazistan, Kürdistan, Çerkezistan, Alevistan, Sünnistan, Romanistan, Arabistan?. Ülkeyi yönetenlerin şapkası yok. Olsaydı önlerine koyup birazcık düşünürlerdi. Gerçi kopya çekmek varken ders çalışmaya ve düşünmeye ne gerek var ki?