Gaziantep'e en son bu boyuttaki kar ne zaman yağdı senesini tam olarak hatırlamıyorum ama sanırım 10 yılı geçmiştir.. O yağışta oldukça etkiliydi. Haftalarca ara sokaklarda karların kaldığını bilirim. Ana arterler ve yokuşlu olan cadde ve sokakların da temizlenip tuzlandığını hatırlıyorum..

Yani bundan önceki en büyük kar yağışında özellikle ulaşım konusunda fazla bir sıkıntı çekilmemişti. Bu yağışın en sevindirici yanı, pazar gününe denk gelmesi ve okulların tatil olması..Dün sabah pazar günü yerine pazartesi olsaydı, sanırım belediyelerimiz daha büyük tepki toplayacaklardı..

Her ne kadar konuştuğum belediyeciler ekiplerin durmadan çalıştığını söylese de, dün açıklama yapan Sayın Asım Güzelbey ana arterler olarak ellerinden geleni yaptıklarını ifade etsede, ben yine de vatandaşın memnun olmadığını belirtmek durumundayım..Ana arterlere Büyükşehir, sokak ve caddelere ise ilçe belediyelerin baktığı şehrimiz, bu sınavdan geçer not alamamıştır..

Şu bir gerçek ki, ana ve bazı ara caddelerden kar temizleme araçları geçmiştir, bunu görmedim ama biliyorum..Tuzlama da yapılmıştır.. Eyvallah.. Ama yeterlimidir, işte orası tartışılır.. Bence devam eden kar yağışının, temizlenen yolları eski haline getirmesini önleyecek çözümlerin tek ilacı olan tuz konusunda da sıkıntı yaşanmıştır. Ayrıca karın çok yağdığı şehirlerde tuz dışında ne gibi alternatifler üretiliyor, bu konuda da eksikler olduğunu sanıyorum..

Bu olay şunu net bir şekilde gösteriyor ki, Gaziantep'e uzun zamandır kar yağmadığı için belediyelerimiz KAR REFLEKSİNİ KAYBETMİŞTİR..Tek duamız tatil gününe denk gelmesidir..Aksi durumda neler olabileceğini aklıma bile getirmek istemiyorum..

Bir dostumuzun Twitter'de yazdığı gibi 'Allah Gaziantep'i bir krizle karşılaştırmasın' demek zorundayım..Bu bakıştan yola çıkarak, bu şehirde ihmal edilen ve sürekli ötelenen olası bir AFET VEYA BİR DEPREM olması halinde, resmen perişan olacağımızın endişesini yazmak durumundayım..

FATMA ŞAHİN BENİ ŞAŞIRTTI

Ben o gün Muhtarlar toplantısındaki Tedaş müdürü Ali Akbağ'a yönelik sözlerini dinlerken, yüz ifadesine baktığımda çok şaşırdım ve 'Fatma Şahin'e ne olmuş' dedim..

Bu gördüğüm Fatma Şahin, ne kadar öfkelenirse öfkelensin, ne kadar haklı olursa olsun, yine de benim iyi tanıdığımı sandığım Fatma Şahin'e benzemiyordu..

Ne olmuşta Fatma Şahin böyle davranmaya yönelmişti..O'nu kızdıran Ali Akbağ'ın eleştirilmesi gereken yönlerimiydi, yoksa başka bir şeylermiydi, veya kentte siyasi hakimiyet kurma göstergesi niteliği mi taşıyordu, işte orasını bir türlü çözemedim..

Çünkü benim tanıdığım Fatma Şahin, varsa bir bürokratın yanlışları ve hataları, onu bir köşeye çeker, o kendine has üslubuyla nasihat eder, hatta gerekirse azarlar, sorun varsa çözüm yolları arardı.. Devletin bir Bakanı olarak, hemde Gaziantepli dürüst bir bürokratını böylesine azarlayıcı, küçümseyici yöntemle harcamaya kalkışmazdı..Kaldı ki o bürokrat münferit bazı şikayetlerin dışında dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile bu kentte yaşayanların büyük bölümünün takdirini kazanmış bir kişi.. Çalmayı, soymayı bilmeyen, kimseye iltimas tanımayan, yasaları harfiyen uygulayan, kurallar yönünde kimseye eyvallah çekmeyen bir bürokrat..

BEN ALKIŞ TUTAMAM

Elbette Ali Akbağ'ın eksikleri olabilir. Elbette hataları ve yönetim yönlü yanlışları vardır, ki ben bile yeri geldiğinde eleştiriyorum..Ama bir Bakanın hemde Gaziantep'in dört elle sarıldığı, gurur duyduğu sevdiği Fatma Şahin'in, o çok sert yüz ifadesi ve aşağılayıcı ses tonuyla O'nu böylesine rendice edici davranışını asla haketmemiştir..

Biz Ali Akbağ gibi işini iyi yapan, kurumunu çıkarcıların, ahlaksızların çeşitli oyunlarından koruyan bürokratların çoğalması yönünde dua ederken, onu adeta cezalandırıcı bir konuma sokmak, Gaziantep'te bizler gibi düşünenleri incitmiş, endişeye sevketmiştir..Aynı zamanda, fırsatçılara gün doğurmuştur..Ya orada Ali Akbağ, Sayın Şahin'e cevap vermeye veya tepki koymaya kalkışsaydı ne olacaktı ? Bunu düşünmek bile istemiyorum..Kaldı ki yapmamıştır..

Çok samimi ve yürekten söylüyorum..Sayın Fatma Şahin'e olan sevgim devam edecektir..O'nun başarısını ve bugünlere gelmesini en çok isteyenlerden birisiyim..Ama bu davranışı beni şaşırtmıştır.. Kendisine 'iyi yaptın' diyenler mutlaka olacaktır..Tedaş'tan kişisel beklentileri karşılanmayanlar tarafından şikayet de edilecektir..Hatta kurumu zarara sokan, kaçak kullanan, elektrik hırsızları ve yıllarca kullandıkları elektriğin borçlarını ödemeyenler bu davranışından dolayı Fatma Şahin'e alkış tutacaktır..

Ama ben tutmuyorum.. Elektrik borcunu kaçağa yönelmeden, hileye hurdaya başvurmadan ödemeye çalışan bir vatandaş olarak Sayın Fatma Şahin'in o günkü davranışını doğru bulmadığımı söylemek istiyorum..

HAVA KİRLİLİĞİ KADERİMİZ OLMAMALI

Hafta içinde sevgili dostumuz Necati Kanalıcı'nın görüntülediği dehşet fotoğraflarını yayınladığımızda çok sayıda telefon ve mail aldık..Sadece bir binanın bacasından çıkan o dumanın aynı anda caddeye nasıl indiğini, havayı nasıl kirlettiğini resimlerle ortaya koyduk.. Bu görüntüler, aslında uzun zamandır yazdıklarımızın belgesi niteliğindeydi..

Ne varki, bu kentte hava kirliliğine neden olan unsurların başında gelen kömür için kimse kılını kıpırdatmıyor..Vatandaşların sahtekar kömürcüler tarafından dolandırılması ve çaresiz bırakılışı bir yana, satılan kömürlerin kalitesi konusunda, zehirli madde içerip içermediği yolunda bir analiz bile yaptırılmıyor..Bu analiz konusunda vilayete kaçıncı yazım, ama galiba eğitim meselesi yüzünden başka birşey düşünemediğini gözlediğim Vali Erdal Ata'nın dikkatini çekmiyor..

Elbette eğitim de bu kent için çok önemli..Ama bir kentin tek meselesi haline getirilir ve diger sorunlar için çözüm yolları üretme veya çözme adına teşebbüse geçme düşüncesi rafa kaldırılırsa, işte o zaman bu konuyu tartışmaya açarız..

Kaldı ki ben şu ana kadar görebildiklerim kadarıyla, eğitimdeki temel sorunlarında bu anlayışla çözüleceği konusunda endişeli olduğumu söylemeliyim..Sadece okul yapımına endekslenilen eğitim anlayışının, Gaziantep'i 80'nci sıradan yukarılara çıkartmaya yarayacağını hiç sanmıyorum..

VAN İÇİN VATANDAŞTAN

GELEN ANLAMLI MEKTUP

Geçtiğimiz günlerde Asım Güzelbey ile gittiğimiz Van'da gördüklerimi sizlerle paylaşmıştım..Şimdi de şehrimizde yaşayan bir vatandaşın Güzelbey'e gönderdiği mektubu paylaşmak istiyorum.. Gayet samimi ve içten yazılmış duygusal mektup, aslında çok yönlü mesajlar içeriyor..Oldukça cümle düşüklükleri olan bu mektubu gelin birlikte okuyalım:

Sayın Dr. Asım Güzelbey

Sayın başkanım, öncelikle şunu belirtmek isterimki ben ne bir Vanlı nede deprem mağduru değilim.. Sayın Başkanım. Vanlı vede depremzede kardeşlerimize yapmış olduğunuz yardımlardan ve göstermiş olduğunuz yakın ilgi ve nezaketinizden ötürü teşekkürlerimi sunarım. Öylesine güzel bir davranış sergiledinizki, Van'da 6 köyü kardeş seçmenizle bizleri sevindirdiniz vede gururlandırdığınız için Kılıç ailesi adına teşekkür ederim.Size bir şiir yazdım.

ŞİİR VAN

Ah Vanım, bahtı karalım / Yedi nokta ikiyle yerle bir olanım/ İşte geldi Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanım/ 6 Köyün derdine ortak olanım/ İşte budur benim Büyükşehir Belediye Başkanım..

Ahmet Kılınç- Yavuzlar Mahallesi Güvercin geçidi- Şahinbey-Gazinatep

Hepinize iyi haftalar