BÜYÜK HARFLE YAZIYORUM

Hemen Sanayicilerimiz, İş Adamlarımız; Bakanlarımız; Odalarımız, Kobi ve Küsget, Lonca ve Loncalarımız; Gazeteciler, Matbaacı ve Yayın Medya Kuruluşlarımız, Yazarçizer ve Reklamcılarımız; Okullarımız, Üniversitelerimiz; Belediyelerimiz; Vakıflar ve Din Adamlarımız, Bu Kurtuluş Bayramını Birbiriyle Rekabet Eder Tarzda Lütfen Kutlamaya Azmetsinler.

Çeşitli Protokol Espirileri İçinde Günün Mana Ve Ehemmiyetini Pasta Kesmek Bilboardlarda Boy Boy Afişler Asmak, Kapalı Salonlar Sıradan (Veciz) Sloganlar Atmak Yerine, Şehrimizde Yaşayanlara Ve Dışardan Gelenlere Bu Günü Hafızalarından Silinmez Bir Biçimde, Milli Ve Mahalli Bir Hürriyet İblağ Etsinler.

O Günün Anısına İlerde Ön Görecekleri Bir Eserin veya Hali Hazır Antepi Temsil Eden Bir Anıtı veya Kaleyi veya Bir Şehidimiz veya Muharibimizin Anısına Yapılmış Bir Biblo veya Hatıra Eşyasını veya Bir Broşürün Dağıtsınlar. Reklamasyon Mu Olur, Promosyon Mu Olur? Ne Olursa Olsun. Günümüzde Bunları Hazırlamak Ve Karşılamak Gayet Kolay ve Ucuzdur?

Mevcut Şahinbey Heykelimizin Küçük Bir Kopyası Olabilir, Özel Kutusu Atılmayacak Küçük Bir Baklava Dilimi, Nefis Bir Tarzda veya Antep Harbinde Yenen 'Zerdali Çekirdeği Ekmeği' Denen, Şimdilerde Zerdali Çekirdeğinden Tatlılandırılmış Yani Arsenik Eserinden Arındırılmış, Badem Gibi Çarşılarımızda Satılan Çekirdek Ve Bir Tür Yulaf veya Arpa Unundan İmal Edilip Küçük Parmak Kadar İçine De Bir Kaç Habbe Kuru Üzüm Konmuş Dürümler O Açlık Günlerimizin Anısına Bol Bol Dağıtılabilir?

Bu Öneri Kapalı Açık Bütün Tören Öncesi ve Sonrası İçin Çok Uygundur Üstelik Beldiyelerimizin Kendi Mutfak Tezgahlarında Üretebilir.

Bayram deyip te geçmeyelim neden bayram ettiğimize bir bakalım. İnsan en ufak bir zorluktan kurtulunca bayram eder. 50li yıllarda bir yabancı misafirime Antepin kurtuluş şenliklerinde ağırladım onunla beraber ben de yollara düştüm şurası senin burası benim gezmekten dolaşmaktan ayaklarıma kara su indi. Yorgun argın fakat neşe ve sevinç dolu dükkanımıza davet ettik. Gece de (bizim dükkan) Foto Mercekte kaldık eğlence ve tezahürat sabaha kadar sürdü. Misafirim sabah ve akşam yemeği diye bir dürüm ekmek yerken bana çok yerinde bir sual sordu;

- Siz Antepliler ne kadar çetin bir savaş, ne sıkıntılı günler yaşamışsınız ki bu kadar büyük bir bayram yapıyorsunuz. Yediden yetmişe herkes sokakta günlerdir bir kurtuluş kutluyorsunuz? Bu hep böyle midir? SÜRECEK