KIZ Teknik Eğitim Genel Müdürü Emine Kıraç, Hacı Muzaffer Bakbak Kız Meslek Lisesi'nin yöresel mutfakları tanıtım kursunda çağrı yaptı ve "Siz siz olun size ait olan herşeye patent alın" dedi. Kıraç, Yunanista'ın baklavaya sahip çıkmasını bizim ilgisizliğimizden kaynaklandığını söylerken, Gaziantep'e özgü yemeklerin biran önce patentlerin alınması gerektiğini vurguluyarak, "Norveç'liler bile ünlü Antep işine sahip çıktılar. Araştırma yaptım ve nakışın bize ait olduğunu belgeleyen bir tek yazı bulamadım. Ve ben devlet arşivinde böyle bir belge bulunmaktadır demek zorunda kaldım. Lütfen değerlerinize sahip çıkın"' diye konuştu.
Türkiye'de ilk kez Gaziantep'te başlayan ve 38 ilin Kız Meslek Lisesi öğretmenlerinin biraraya geldiği yöresel mutfakları tanıtım kursu Hacı Muzaffer Bakbak Kız Meslek Lisesi'nde start aldı. Yemek kültürünün yaygınlaşması ve herkesin sahip çıkmasının hedeflendiği kursa katılan Kız Teknik Eğitim Genel Müdürü Emine Kıraç, verdiği mesajlarla, dikkat çekti. Dünya'da bir çok ülkenin yemeklerinin haketmediği halde ün kazandığını ve bunun altında reklam ile patentin yattığını kaydeden Kıraç, "Bakın bazı ülkelerin yemekleri ün kazanmıştır ve gelir elde edilen bir sektör halini almıştır. Bunun başını Japonya'nın suşi'si çekiyor. Hiçbir tadı, damakta kalan lezzeti yoktur. Hiçbir lezzeti olmadığı halde insanlar bunu bir damak zevki haline getirmişler" diye konuştu.TÜRK MUTFAĞINDAKİ KADINLA DİĞER KADINLAR EŞ TUTULAMAZ"Ama bizim onca güzel yemeklerimiz ve çok zengin bir mutfağımız var" diyen Kıraç, "Ancak bunları tanıyan insan sayısı belli sınırlar içerisindedir. Gaziantep çok farklı bir diyardır. bir Anteplinin evine misafir olduğunuzda çok farklı bir şekilde karşılanır ve çok zengin mutfağından çıkan leziz yemekleri ile karşılanırsınız. Bu belki Türkiye'nin tüm illerinde böyledir ama Gaziantep'te daha da farklıdır. Türk mutfağındaki kadınla diğer ülkelerin kadınlarıyla eş değerde tutulamaz" şeklinde konuştu.PATENT ALINBazı ülkelerin 1930'lu yıllarda patent endüsttüsü kurduğunu kaydeden Kıraç, "Yunanistan baklavamıza, başka bir ülke dönerimize sahip çıkmış. Biz sahip çıkmazsak onlar sahip çıkar .Çünkü bizim kadar kültürü zengin bir ülke başka yok. İnsanların özelliklerinde bu kadar kültür yoksa, senin malına tabi ki sahip çıkacak. Her yöremizin kendine öz yemeklerine sahip çıkmak için bunların patentlerini oluşturmak gerekiyor. Gaziantep'e özgü yemeklerin bir an önce patentlerini alalım. Çünkü yarın Avrupa Birliğine girdiğimizde bizim elimizde "bizim diyebileceğimiz" bir çok şeyimizi kaybedeceğiz" dedi.BİR ANI VE GERÇEKHacı Muzaffer Bakbak Kız Meslek Lisesi'ndeki kursta çok önemli bir anısını anlatan Kıraç, şunları söyledi: "Bir süre önce Norveç'e giden bir bayan arkadaşım vardı. Bu bir gün beni arayarak, 'Norveçliler bu bizim el işimiz diye Antep el işine sahip çıktılar. Bu Türklerin değil bu bizim nakışımız dediler" dedi. "Akıl alacak iş değil. Yıllardır Antep işi Türk nakışı" dedim. Kesinlikle kabul etmeyin. Buradan ne gerekiyorsa biz yazılı gönderelim" diye belirttim. Kültür bakanlığından tüm devlet arşivlerini incelettirdim. Antep işi Türk nakışının bizlere ait olduğu hakkında hiçbir yazılı belge bulunmadığını gördüm. Gönderecek hiçbir evrak bulamadım. Arkadaşlara oradaki yetkili makama bir yazı yazdım. "Bunlar yıllardır orta Asya'dan buyana Türklere ait el sanatladır, Türk nakışlarıdır devlet arşivinde böyle bir belge bulunmaktadır" dedim. Yani burada neye sahip çıkabiliyorsak o uygulaması yapılıyor. Gaziantep'in yuvalaması, Kars'ın peyniri gibi patentleri de illerin isimleriyle almak gerekiyor. Türk mutfağında birbirine benzer yemek çeşitleri kebap çeşitleri var İllerin adıyla yemekleri isimlendireceğiz."