Aziz Dost;

Hayatımız gizemli bir deneyimdir aslında sen de biliyorsun. Hayata ve içindekilere nasıl ve nerden baktığımız bizler için çok önemlidir. Çünkü bunun neticesinde mutlu olabildiğimiz gibi; endişeli ve karamsar da olabiliriz değil mi?

Çünkü "Aynı pencereden dışarı bakan iki adamdan biri, sokaktaki çamuru, diğeri ise gökteki yıldızları görür.' Şu hikayeyi sen de hatırlıyorsun umarım?

Arjantin'li ünlü golfçu Robert de Vincenzo, yine bir turnuvayı kazanmış, ödülünü alıp kameralara poz vermiş ve kulüp binasına gidip oradan ayrılmak üzere hazırlanmıştı. Bir süre sonra binadan çıkıp otoparktaki arabasına yürürken yanına bir kadın yaklaştı. Kadın başarısını kutladıktan sonra ona çocuğunun çok hasta ve ölmek üzere olduğunu anlattı. Zavallı kadının hastane masraflarını ödemesi olanaksızdı. Kadının anlattığı öykü De Vincenzo'yu çok etkilemişti, hemen cebinden bir kalem çıkarttı ve turnuvadan kazandığı paranın bir miktarını yazdı çek defterine. Çeki kadının eline sıkıştırırken de ona:

"Umarım bebeğinin iyi günleri için harcarsın." dedi. Ertesi hafta kulüpte öğle yemeği yerken, Profesyonel Golf Derneği'nin bir görevlisi yanına geldi:

"Otoparktaki görevli çocuklar gecen hafta turnuvayı kazandıktan sonra yanına bir kadının geldiğini ve onunla konuştuğunu söylediler bana." dedi. De Vincenzo evet anlamında başını salladı.

"Evet" dedi görevli, "Sana bir haberim var. O kadın bir sahtekardır. Üstelik hasta bir çocuğu da yok. Seni fena halde kandırmış arkadaşım." De Vincenzo:

"Yani ortada ölümü bekleyen bir bebek yok mu?" dedi.

"Hayır, yok." dedi görevli.

"İşte bu, bu hafta duyduğum en iyi haber." der De Vincenzo.

Mevlana'nın da buna benzer bir hikayesi vardı hatırladın değil mi aziz dost. Hani Şems ayrı kalmıştı Mevlana’sından. Öyle yanar ki onun hasretiyle… Bir adam gelir ve öyle der Şems’e:

'Sana Mevlana’dan bir haber vereceğim ama neyin varsa bana vereceksin.' Neyi varsa verir Şems bu haber için. Adam:

'Mevlana buraya, seni görmeye geliyor.' der ve yakar Şems’i... Bir başkası der ki:

'O adam yalancıdır, neden ona her şeyini verdin Mevlana buraya gelmiyor.' Bunun üzerine Şems derki:

'Ben biliyorum bu adamın yalan söylediğini ve yalan olduğu için verdim her şeyimi... Lakin Mevlana gerçekten geliyor olsaydı CANIMI VERİRDİM!'

Sahi ya aziz dost neden şimdilerde yaşanmaz böyle dostluklar? Neden küçücük bir mutluluk için feda edilmez aslında çok değerli gibi gözüken değersizler?

Neden…

Haberler muhtelif olabilir, yanıltıcı olabilir ancak hiçbirisi Hz Ebu Bekir'in dediği gibi bıçak gibi kesici olmaz sanırım:

'O söylüyorsa doğrudur!..'

Sokaktaki çamur gökteki yıldız onlar sadece sembol sen nasıl bakıyorsun asıl bana onu söyle…