Aylardır siyaseten aynı şeyler yaşıyor, adeta tekrar yapar duruma geliyoruz.. Dön dolaş aynı noktaya geliyoruz açıkçası.. AK Parti nasıl olsa Cumhurbaşkanının 26 Ocak’ta geleceği güne kilitlendi. Artık bir sürpriz beklenmiyor nasıl olsa.. Olursa bomba etkisi yaratacak elbette. Özellikle merkez ilçelerde.. CHP’de tam hareket sağlandı ama bu kez İYİ Parti’nin karşılıklı anlaşmadan kaçmasıyla, Celal Doğan faktörlü çözüm çıkmaza girdi.. Koray Aydın kesin tavır koydu ve Gaziantep’te CHP’ye yolları kapattı. Ama CHP’nin yeni başkanı Melih Meriç pes edecek bir yapıya sahip değil.. Şimdi farklı formüller üretiyor ve genel merkezin önüne koyuyor.. Bu büyük ihtimalle Gaziantep’te Mersin formülü uygulanması.. Her parti kendi adayı çıkarsın formülü tabii.. Liderler buna yanaşır mı bilemem ama eğer gerçekleşirse, bundan muhalefet olarak en kazançlı çıkacak partinin CHP olacağını söylemeliyim..

EJDER DEMİR TUTAR MI ?

Bir de MHP’de yaşanan burukluk var.. İttifak olmayacak denilmesi, aday gösterilecek denilmesi ve sonra da aday olanların yarı yolda bırakılması.. MHP’de biliyorsunuz şu anda adaylık için en popüler isim Ejder Demir.. İşte bunu fırsat bilen İYİ Parti Büyükşehir olarak Ejder Demir ile irtibata geçti.. Açık kapı bıraktığını bildiğim Ejder Demir ile geçen haftanın başında konuyu değerlendirmek istedim.. “Abi şarjım bitebilir”dedi nitekim bitti ve konuşamadık.. Bir haftadır Sayın Demir’in şarjının dolmasını bekliyorum. Eğer şarj dolarsa mutlaka arayacaktır.. Hiç değilse doğru ağızdan doğru bilgileri sizlerle paylaşabilirim..Ama şunu unutmamak gerek ki, eğer Ejder Demir, İYİ Parti’den aday olursa, MHP’den beklediği oyu alacağını sanmıyorum.. Çünkü MHP’de değerler ölçüsü kendi bünyesinde olduğu sürece geçerlidir..

GAZİŞEHİR'DE İŞLER NİYE YOLUNDA GİTMİYOR ?

Gelin siyasete nokta koyalım ve biraz spora el atalım.. Aslında spor konusunda sevk ve idare olarak çok da başarılı olduğumuz söylenemez.. Tepeden başlayacak olursak, Gazişehir bir türlü düzen tutturamıyor.. Daha önce de yazdım bu kulüple ilgili.. Herşeyin para olmadığı, hem teknik, hem de idari olarak sancılar yaşandığını söylemiştim.. Doğru hamleler yaptıklarını sananların, mevcut kulüp yapısında bunun çok da işe yaramadığını görmeyişleri, zaten işin başında görüş ayrılığımızı tablo gibi ortaya koyuyor.. 2 senedir bunları sürekli yazıyor ve anlatamıyorsam, demek ki bende bir eksiklik vardır.. Şahsen öyle düşünüyorum..

MENEJERLERLE NEREYE KADAR

Şu bir gerçek, profesyonel futbol kulüplerini idare etmek çok zordur. Bizim gibilere göre yanlış yapılan herşey, kulübü yönetenlere göre doğru yapılıyor demektir.. Hiç ayrıntıya gitmiyorum, bir kere en büyük sıkıntı, kulübü abluka altına alan menejerler.. Menejerlerin eline düştüğünüzde yandığınızın resmidir.. Hele bir de bu menejerlerle muhatap olan yönetici kim ise, o da futbol dünyasının içinde değilse, futbolcu ve teknik adamın kimyasını çözecek bilgi ve beceriye sahip değilse, işte o zaman o kulüpte bütünlük ve başarı sağlanması zordur.. Gazişehir’de maalesef oyuncu transferleri, gelen ve gönderilenlerin tercihleri hep yanlışlıklarla doludur.. Bu işlerin para ve hava gücüyle başarıya gitmeyeceğini bizler biliriz ama kulübü yönetenler tam tersini düşünür.. Hatta bunları söylüyoruz diye hedef oluruz.. İbrahim Kızıl döneminden beri Gaziantepspor bu kafayla kaybetti..

BİR HATAYSPOR DA Kİ RUH GAZİŞEHİRDE YOK

Denizlispor karşısında izlediğim Gazişehir’in görüntüsüne inanın hiç şaşırmadım.. Çünkü içerdeki sıkıntıları duyunca, bunun sahaya yansıyacağını adım gibi biliyordum.. Futbolcuda hırs, mutlu olmasıyla ve takımdaşlık ruhunun aşılanmasıyla gerçekleşir..Tek tek ele aldığınızda bu kalitenin takım bütünlüğüne ve mücadeleye dönüşmediğini görürseniz, biliniz ki, orada kimseler mutlu değildir.. Bakın Hatayspor'a.. 2. ligdeki kadrolarıyla mücadele veriyorlar. Para desen Gazişehir'in 10 da biri kadar bile değil harcanan rakamlar.. Ama ben o Hatayspor'u izlerken hayran kalıyorum. O mücadele, o inanç, o ruh inanılmaz.. Peki Gazişehir'de o ruh niye sağlanamıyor ?
İşte bütün mesele burada.. Denizli maçında gördünüz kim çırpınıyor, kim kendini parçalayacak kadar mücadele ediyor. Hiç biri elbette..

İNŞALLAH BU TRANSFER HATASI YAPILMAZ

Yazacaklarım çok uzun aslında, ama daha işin başında olduğumuzdan, umarım yönetenler bundan önce yaptıklarını yapmazlar.. Bildiklerinin yanlış olduğunun farkına varırlar.. Örneğin santrfor eksikliğinin aylardan beri bilinmesine rağmen, hiç arayışa geçilmeyişi ciddi bir hataydı.. Bu hatayı yaptılar resmen.. Ama böyle zamanlarda daha ciddi hatalar yapılabilir.. Geçen sezon Webo örneğinde olduğu gibi, şimdi de 1 senedir doğru dürüst top oynamayan ve yaşını başını almış bir forvet ile anlaşma sağlanırsa hiç şaşırmam.. İsim vermiyorum ama biliyorum.. Burada kazanacak olan 1- MENEJERLER 2- GAZİŞEHİR'E SATILMASI SÖZ KONUSU YABANCI FUTBOLCU.. Burada kaybedecek olan ise GAZİŞEHİR'DİR..

KÜFÜRBAZLARA VERİLECEK CEVABIM YOKTUR

Gaziantepspor’u yazmaya gerek görmüyorum, çünkü yaza yaza hayatımdan olacak kadar saldırılara, ihanetlere, kalleşliklere muhatap oldum.. Sonunda güzelim kulübü bu noktaya getirdiler.. Şimdi gazetede haber olarak küçücük bir olumsuzluğu yazdığımızda sosyal medyadan küfürlü saldırılara uğradığımı bilmenizi isterim.. Elbette onlara verilecek cevabım yoktur. Ancak bu kenti yönetenlerin bu tiplerle ilişkilerinde dikkatli olmalarını tavsiye ederim..

BAŞARILI OLANLAR DA VAR

Gaziantep’te spor sadece futbol değil elbette.. Bir Polisgücü Hokey Kulübünün kız ve erkek takımlarının Türkiye’de ve Avruda aldığı şampiyonluklar var bu şehirde.. Ama buna karşılık o sporculara karşı görevimizi yerine getiremiyoruz.. Bu başarı Avrupa’nın herhangi bir ülkesinin takımınca sağlanmış olunsa, Hatta Türkiye'de Gaziantep dışında başka illerde gerçekleşseydi, o şehir sporcuları bağrına basar, ödüllere doyururdu.. Şu gerçeği maalesef göremiyoruz.. Nihayetinde Avrupa’da Gaziantep temsil ediliyor, nereye gidilse kentimizin adı konuşuluyor. Bunun önemini bile kavrama konusunda yeterince çalışma yapılamıyor.. Gastronomi kentinin temsilcileri Avrupa’da sahalara çıkıyor ama sessiz sedasız.. Şampiyon olup Gaziantep’e geliyor yine sessiz sedasız.. Oysa o sporculara ödüller verilmeli, hepsini bağrımıza basmalıyız.. Şimdi Polisgücü Hokey kulübünün Avrupa'dan defalarca şampiyonluk getirmiş sporcusu olarak, Bir Ampute takımımıza sağlanan ödülleri haketmiyor mu ? İnanıyorum ki, Gaziantep’in yeni Valisi Sayın Davut Gül ile Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin, şehrimizi en iyi şekilde temsil eden bu sporcularımıza hakettikleri ödülleri vermek için formüller üretecektir..

BASKETBOL BU ŞEHRİN VAZGEÇİLMEZİ

Salon sporlarına gelince Gaziantep Basketbol takımımızın Tahincioğlu Süper Basketbol liginde mücadele vermesi yine bu şehir için bir kazançtır.. Şehrin sosyal yönlü yaşanılabilirlikte çok önemli değerleridir.. Bu sene iyi gitmeleri elbette kent olarak kazancımızdır. Sayın Deniz Köken’in Eyüp Sulnat’a belediye başkan adayı olmasıyla birlikte bu kulübü sporun içinden hiç kopmayan Cengiz Şimşek’in getirilmesi önemli bir kazançtır.. Futboldaki olumsuzlukların salon sporlarında sağlanan başarılarla yüzümüzü güldürmesi Gaziantep’in artısıdır..

BİR DE ENGELSİZ GAZİANTEPSPOR VAR

Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şube başkanı Hulusi Kalender’in bu şehirde engelliler için verdiği mücadeleyi bilmeyen yoktur.. Engellilere spor kapısını açan, onların evlerde hapsolmaması için kapı kapı dolaşan Hulusi Kalender’in başkanı olduğu Engelsiz Gaziantepspor Tekerlekli Basketbol takımının büyük destek görmeden verdiği mücadele de takdire yaşandır..Gittiniz mi bilemem ama lütfen gidin ve o engelli vatandaşların tekerlekli sandalyelere bağlı olarak verdiği mücadeleyi izleyin.. Hulusi Kalender'in yokluktan neler var ettiğine şahit olun..

ŞEHİTKAMİL'İN YÜZMEDEKİ BAŞARISI

Havuz konusunda yıllardır mücadele ederim.. Bu şehrin denizi yok ama havuzları olmalı derim.. Hep sporcu yetişir hemde insanlar sosyal faaliyetler içerisinde doğru ve yararlı işler yapar.. Şehitkamil Belediye Spor Kulübü yüzme takımı sporcuları, bu imkanları iyi kullandı. İstanbul'da gerçekleştirilen Türkiye Kısa Kulvar Küçük ve Yıldız Bireysel Yüzme Şampiyonasında 2 antrenör ve 9 sporcu ile başarılı sonuçlar aldı. Örnek vermek istersem, 4x50 karışık bayrak yarışında yeşil-siyahlı kulübün erkek takımı Türkiye'nin en köklü yüzme kulüplerini geride bırakarak tarihi bir başarıya imza attı.,Altın kulaç Gülşen Mercan, 2 farklı kategoride Türkiye Şampiyonu oldu. Yüzme branşının en zorlu disiplinlerinden biri olan kurbağalama yarışlarında 50 Metre 14 yaş kategorisinde 30.35'lik derecesiyle Kaan Kara, altın madalyaya uzanan bir diğer isim olurken, 400 Metre Ferdi Karışık 14 Yaş Kategorisinde 4.46.69'luk derecesiyle Yunus Ayvazoğlu, Türkiye 3.'sü olma başarısını gösterdi. Bunları duydukça elbette mutlu oluyor, Rıdvan Başkanı ve ekibini kutluyoruz.

MEHMET TAHMAZOĞLU’DA KUTLAMAYI HAK EDİYOR

Niye kutluyorum, çünkü bu spor dalına belediye olarak el attı.. Başarılar elde etmesini sağladı. Desteğini veriyor ve bu engelli vatandaşlarımızın hayata sarılmasında büyük rol oynuyor. Dün ısrarla maça davet etti ama hasta olduğum için gidemedim. En yakın zamanda sözümü yerine getireceğimi söylüyor ve Sayın Tahmazoğlu’nu kutladığını bir kez daha belirtiyorum..

SON SÖZÜM ŞUDUR;

Yeterli spor tesisi olmayan, yıllardır tesissizliğe mahkum edilen, mevcut spor alanları ranta kurban edilen Gaziantep için Sayın Vali Davut Gül’ün spor şehri olacağız söylemleri, nedense beni heyecanlandırmıyor.. İnşallah yanılırım.. İnşallah Sayın Davut Gül’ün dediği gibi Gaziantep spor şehri olur..

DİP NOT: Halı saha yapmak spor tesisi sayılmaz, belirtmekte fayda var..


HEPİNİZE İYİ HAFTALAR