Evde annem, şirkette insan kaynakları diyen çalışanların mutlu edilmesi midir İnsan Kaynakları departmanlarının görevi?

Bugün biraz bu konuyu deşelim bakalım. Çalışanların mamalarının verilmesi, altlarının kuru olduğuna emin olunması, yemeklerin tuzu, çaylarının şekeri derken...

Yahu şirkette yangın çıksa, İnsan Kaynaklarının neden itfaiye hortumu yokmuş diye sorulur Yaptığınız işin adında 'insan' geçince ortada kalmış bütün işler size mi paslanıyor? İK kulübüne hoş geldiniz! Bu dünya oldukça tuhaf. İdealist bir insan aşığı bile olsanız bir süre sonra bir çalışanın şikayetlerini dinlemekten başınız şişebilir. Bakın en baştan söyleyeyim; kimse tamamen memnun olmaz. Kendinizi kimseyi memnun etmek için boşuna paralamayın. Şirketi üstlerine yapsanız yine de dertlenecek bir şey bulurlar. O yüzden bir İKcı olarak siz kendi merkezinizde ve dengenizde kalın yeter.

Biraz sık karşılaştığımız sorunlara eğilelim. Mesela benim iş hayatında en sık karşılaştığım sorun, peki iyi de şu kişinin maaşı neden benden yüksek? Bu sorunun altında yatan konu şu aslında. Annem beni hep Ayşe teyzemin oğlu Ahmet ile kıyaslamıştı aslında. Ahmet bu dönem de takdir almış gördün mü?

Ahmet yüzme kursunu birincilikle bitirmiş. Ahmet folklor ekibine girmiş.

Ahmetin boyu seni geçti. Ahmet annesini hiç üzmüyormuş. Ahmet tabağına ne konsa bitiriyormuş. Gördün mü bak Ahmet bütün yazını ders çalışarak geçiriyormuş. Of be kardeşim ne Ahmetmiş yahu! Sen bütün çocukluğun ve ergenliğin boyunca birileriyle kıyaslanarak büyütülürsen olacağı bu. Sonra da iş hayatına gelir, kendini başkalarıyla kıyaslamaya devam edersin. Sonra neden bu kadar dedikodu var, neden herkes yıkıcı şekilde rekabet ediyor ve neden kimse olduğu kişiden mutlu değil diye sorarsın. Bakın size sesleniyorum, siz çocuklarınızı sakın ola ki başka çocuklarla kıyaslayarak büyütmeyin.

Sonra sizin gibi sürekli kendini başkalarıyla kıyaslayan ve olduğu kişiden memnun olmayan mutsuz insanlara dönüşüverirler. Ha ben teşhisi yaptım, tedavisi artık sizin bileceğiniz iş. Derin bir nefes alın, olduğum kişiden dolayı mutluyum deyin, yalan da olsa deyin. Nasılsa beyniniz bir süre sonra buna inanacaktır. Ve kendinizi sadece hedeflerinize odaklayın. Kendinize bir hedef koyun ve oraya çıkmak için koşun.

Hatırlayın ne demiş ünlü düşünür; 'Küçük insanlar kişileri, normal insanlar olayları, büyük insanlar fikirleri tartışır.' Hyman G. Ricover

Unutmayın yan masanızda oturan iş arkadaşınızın hikayesi ve koşulları sizinkinden tamamen farklı. Ve herkesin hikayesi kıymetli. Kısacası, işinize bakın kardeşim