Memleketime her gittiğimde Gazianteplileri, Kahramanmaraşlılara örnek gösteririm. Memleketine sahip çıkması cezbederdi çünkü beni. Adil Sani Konukoğlu dikkatimi çekiyordu ilk Gaziantep'e geldiğimde. Ve Adil beyin özelinde tüm Konukoğlu ailesi Gaziantep'in ağabeyi gibi gerçekten. Kent için gerçekten ellerini taşın altına koyacak insanlar diye düşünüyorum. Tabii bu benim Gaziantepli olmayan gözlerimden gördüğüm şeyler. Belki Gaziantepliler daha farklı düşünüyordur. Saygı duyarım.
Biz Kahramanmaraş'ta görmedik en azından memleketine sahip çıkan iş adamı, holding sahibi. Belki o yüzden çok etkilenmişimdir. İhtimaldir. Kendi cebini düşünürken memleketin geleceğini de düşünen bir işadamına denk gelmedim memleketimde. O da benim talihsizliğim. Gittiğim bir haberde 'Medya bizi eleştiriyor. Fabrikalarımız çevreyi kirletiyormuş. Biz üretim yapıyoruz. Üretimin olduğu yerde çevre kirliliği de olur' diyecek kadar cüretkar konuşmalara denk geldim maalesef. Baba (!) işadamlarının bulunduğu bir toplantıda bu cüretkar ifadelere 'Dur' diyen de olmadı yazık ki. Medya patronları da yazdırmadı haliyle. Hatta birçok gazeteci patrona sunmamıştır bile eminim. Çünkü gazeteci artık kendisine otosansür uygular hale geldi.
Bu tür olaylarla karşılaşan bir gazeteci olarak Gaziantep'e geldiğimde hoşuma gitmişti buradaki birlik. Eminim mesela Kahramanmaraş Aksu Çayı'ndan akan o simsiyah su Gaziantep'te olsa hem Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin hem de ilçe belediye başkanları ve hem de iş adamları harekete geçerdi. Eminim ama Gaziantep'te değil tabi bu olay. Ancak diyorum ya Kahramanmaraş bu noktalarda geçer not alamıyor hiç bir zaman kendi memleketlisinden. Partililer birbirini şakşaklıyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sayesinde oy alıyor adaylar. Hepsi bu. Yoksa safkan Kahramanmaraşlılar farkında her şeyin.
BAKLAVA GAZİANTEP'İN DEĞİL Mİ ?
Ancak böyle düşündüğüm ve yeri geldiğinde kendi memleketimden bile ilerde gördüğüm Gaziantep beni çok şaşırttı. Nasıl mı? Bir hayal eder misiniz lütfen? Düşünün ki bir dondurma festivali yapılacak. Hangi şehirde yapılmasını doğru bulursunuz bu festivalin? Hangi şehir dondurmasıyla marka olmuşsa o kentte değil mi? Kahramanmaraş'ta örneğin. Yahut kayısı festivali. Adres Malatya'dır o zaman. Leblebi festivali desek? mutlaka Çorum'a gitmeliyiz. Derken liste uzadıkça uzar. Yani meşhur olan ürün neredeyse, festival yahut zirve orada yapılmalıdır. Peki ya 'Gastronomi Zirvesi' desem size? Ya da 'Baklava' desem? Hangi şehri gösterirsiniz bana? Tabi ki Gaziantep öyle değil mi? Geçenlerde de bir gastronomi zirvesinde baklava rekoru kırıldı. Hangi şehir kırdı dersiniz bu rekoru? Gaziantep zannediyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz? Çünkü değil.
Üzülerek söylemeliyim ki, ulusal bir televizyon kanalında yayınlanan ana haber bülteninde gördüğüm bir haber Gaziantep'in gastronomi kenti olmadığı algısı uyandırdı bende. 'Gastronomi Zirvesi'nde 11 bin 700 dilimlik baklava yapılıyor. 30 baklava ustası saatlerce çalışıyor yarım tonluk bu baklavayı yapmak için. 110 kilo un ve 100 kilo şeker kullanılıyor tam 513 kiloluk baklava rekoru kırabilmek için. Kırılıyor mu rekor? Tabii ki kırılıyor. Hatta Guinness Rekorlar Kitabına dahi giriliyor. Ancak baklava rekoru 'Baklava'nın başkentinde değil Türkiye'nin başkentinde kırılıyor.
Tabii insan düşünmeden edemiyor o saatlerde Gaziantep'te ne yapılıyordu diye. Şaka gibi ama Ankara'da 'Gastronomi Zirvesi'nde baklava rekoru kırılırken, Gaziantep'te o saatlerde baklavacılara marka ve logo sertifikası veriliyordu. Baklavada kullandıkları malzemelerin özelliklerinden tutun da etiketleme, ambalajlama ve satış aşamalarına kadar 7 baklava imalatçı firmaya 'Antep Baklavası' markası ve logosu kullanım sertifikası verildi. Geçmiş olsun Gaziantep. Çok ayıp oldu çokkk...
Bu arada Kahramanmaraş geçtiğimiz aylarda 'Dondurma Festivali' yaptı ve Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. Başka bir kente bırakmadı yani dondurma rekorunu. Değerleri elinde bulunduracak her davranış alkış tutmaya değerdir. Hangi şehir olursa olsun. Bil istedim Gaziantep...
