5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Atatürk Anıtı'na çelenk konuldu. Baro Başkanı Aziz Canatar, yine önemli konuşmalarından birini daha yaptı ve mesleğin en çok kan kaybettiği bir dönemi yaşadıklarını söyledi. Avukatlık mesleğinin itibar kaybına uğradığını kaydeden Canatar, "Dünden bugüne yargı bağımsızlığı ülkemizde hep tartışılmıştır. Bu konunun tartışılması, ülkede yargıya karşı güvensizlik yaratmaktadır. Herkesin en son hakkını arayacağı ve kavuşacağı yargıya karşı güvensizlik, devlete güvensizliğe dönüşür" dedi.SINAV NEDEN KALDIRILDI ?Avukatlar için getirilen sınavın kaldırılması ile yargının üç saç ayağından biri olan avukatlık mesleğinin itibar kaybına uğradığını üstüne basa basa tekrarlayan Canatar, "Hakim, savcı, katip, memur, aşçı, içşi ve şoför sınava tabi tutulurken, avukat neden sınava tabii tutulmasın ? Bunu anlamış değiliz. Ülkemizde açılan 40'a yakın fakültede iyi bir eğitim verilmemektedir. Nitemil hakimlik ve savcılık sınavına katılan ve özel okullardan mezun olanların kazanımı bulunmamaktadır" diye konuştu.HAKİM VE SAVCIYI AVUKATIN İTA AMİRİ OLDU"Avukatın yaptığı görevden dolayı ücretinin ödenmemesi ve ödenin ücretin çok düşük olması, avukatın işini gereği gibi benimsememesine neden olmakta" diyen Canatar, "yasa değişikliği ile hakim ve savcının sarf kararı ile ödenmeye başlanması, Hakim ve savcıyı avukatın ita amiri haline getirmiştir. Bu sistemle, bağımsız savunmayı temsil eden avukat statüsü zedelenmiştir, avukatlar mesleği itibar kaybetmektedir. Ekonomik durumu iyi olan insanlar bile avukat tutmamaktadır. Yargı bağımsızlıı sürekli tartışılmıştır" şekline konuştu.BAĞIMSIZ SAVUNMA YAPILAMIYORCanatar, günümüzde savunmayı temsil eden avukatların görevlerini bağımsız olarak yerine getirdiğinin söylenemeyeceğini vurguladı. Yargının haklıya hakkını vermede geciktiğini ifade eden Canatar, "Hala yargı bağımsızlığının tartışılması, hakim ve savcı kadrosunun yetersiz olması, hakim ve savcıların eline gelen dosyaların çokluğu nedeniyle dosyaları inceleyip kısa sürede karar vermemesi, Yargıtay'a giden dosyaların çokluğu gibi nedenlerle hak sahibinin hakkına kavuşması gecikmektedir.Ülkemizde dünden bugüne yargı bağımsızlığı hep tartışıldı, bugüne kadar bu tartışmanın içinde yer almayan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da bu tartışmanın içinde yer almaya başladı. Bir çok basın ve yayın kuruluşu da konuyu gündeme getiriyor. Bu tartışma yargıya karşı güvensizlik yaratıyor. Herkesin en son hakkını arayacağı ve kavuşacağı yargıya karşı güvensizlik, bir sonraki aşamada devlete güvensizliğe dönüşür. Bu tartışma nedeniyle 'adalet devletin temelidir' anlayışı zedelenmiş, bu anlamda adalete olan inanç ve güven azalmıştır. Bundan herkes zarar görür" dedi.