Atını, eşeğini kaybettinse, semeriyle uğraşma, at gitsin Oturmadığın veya oturamadığın evin varsa, sat gitsin Eğer yağmur yağıyorsa, atacakların şeyleri, sele kat gitsin Yapacak hiç bir şey bulamıyorsan, ser yatağı yere, yat gitsin... Sevimsiz bir işte ve ortamda, sıkıntı çekiyorsan, o işte bat gitsin. Aksi giden işlerin varsa üzülme, ara sıra kaşlarını çat gitsin. Ne kadar nankör, vefasız, hayırsız varsa, kara listeye kat gitsin. Sağlığını biraz bozuksa da, sevdiğin tüm yemekleri tat gitsin... Lüzumsuz kırtasiye evrak, kağıt, eski püskü şeyleri at gitsin. Nasıl olsa er geç onları atacaksın, kararsız olma, at gitsin Sırtına yüklenmiş maddi ve manevi kamburları üstünden at gitsin Seni üzen insanların ismini, defterinden ve hafızandan sil gitsin. Her konuda temizlik, her insana ve her eve lazım, unutma... Giymediğin, giymekten bıktığın bazı eski giysilerin var Eskimiş, pörsümüş, dar veya bol, rengi solmuş giysiler Üstelik bazıları da belki artık sana yakışmıyor olabilir Neden dolapları işgal etsin, at gitsin, ver gitsin birilerine... Sen öldükten sonra bir gün içinde hepsi yok edilir zaten... Çekmecelerinde bir yığın yazılı not, kartvizit, v.s var Ne tutuyorsun önemini kaybetmiş evrakları ve belgeleri Yırt ve at gitsin onları, temizlik yap ve ferahla biraz Eski şiirlerine de dalıp gitme, yeni ve güzel bir şiir yaz Yeni bir şiir ve şarkı, her zaman bir gonca gül gibidir... Yaşınla, başınla, boyunla, kilonla ve saçınla uğraşma artık Beğenen beğenmiş, beğenmeyenler beğenmemiş zaten Üç günlük ömürde bunun ne önemi var, herkes kendi derdinde Kaldı ki mezarda yakışıklı yok, kim güzeldi diye soran yok Kemiklerin boyu ve ağırlığı da ölçülmüyor zaten... Bir demli çay iç, neşeli bir şarkı dinle, keyfine bak... Sen kendini nasıl hissedersen, her zaman öylesindir... Kalın sağlıcakla değerli okurlarım...