Gaderin Romanı

Yunus Bey, yazları 'bôg başları!' çiftlêne davet eder. Çiftlê dillere destan. Hele de avradının gözellê! Çifligde hususi bi cibi bile var. Ama şehere getirmez. Yasag ya! Gün olur bu yasag da kahar görün o zaman Yunus Beyi siz! Muhaggag gurulur cibine şöyle beki bi şoför bile dutar, gendisi sürerse mi da fiyahalı olur, şöför sürerse mi? Burası meşgug? Yunus Bey Mısdafa Kemaldan yana. Ona 'sarı çıyan! filan deyen hacı-hoca tahımına yüz vermez. Zaten gendisi de tekelci, rejici oldô uçun onlar da gendisini peg sevmez ya. Ama her iki taraf da birbirine peg reng vermez. Yunusun erkanla işi çıharcıla dayanmaz, o işin havasında, itibarında Cumhuriyet memurları uçun da rüşvet icad edilmeyk. Sadece hatır gönül için eşraf takımıyıa filan eyi geçinir Cumhuriyet memurları. Gendilerini memleketin gelişmesine ve galhınmasına adıyan bunların halg arasındahı itibarları da fena sayılmaz. Egmê dêl amma, baggaldan çaggaldan bazı şeyleri aybaşında ödemeg üzere borca satın alabilirler. Cumhuriyete garşı çıgmayan halg Sağıra verir verişdirir:' Aha şu sağır hep işin bohunu çıhartan. Bahalılê yapan o, egmê garneynen dattıran o, candarma daya o,y ol vergisi o… Neyse şindi Sağırı bi yana bırahag da biz asıl annatmag istedêmizi annadag.

Yunus Beyin çiftlê dillere destan deyk ya, haggaten de eyle…Nizip yoluna gediyken bi tümsên üzerine gondurug çiftlê…Antebe yohardan bahar…Şehreni hemen her tarafından görülür…Şêrden uzag…Yunus Bey oruya atnan geder gelir…Dedêmiz kimi cipi var amma cibi samanlıgda salgı...Cip gullanmag yasag, benzin nerde yav…gıdlıg…Amma gene de bazısı harb zenginlerine gıdlıg mıdlıg yog…

Yunusun avradı yên mi yên gözel. Çintig vursan gan damlar. Hele hele de o kömür gözler, hele de o alma alma yanaglar, utangaç, yüzü yerde, tam bi rüya gadını ki, Allah boş zamanında yaradmışdır… Yunusdan çog genç, yirmi filan var yog. Evleneli bi yılı birez geçdi. Çiftlê Rahime içun yapdırdı derler. Rahime garısının adı. Yosa şêrde de evi var. Hemi de aha şu şêr glubünün yahınında…Belki de birez gözden uzag olsun dey düşünmüştür Yunus Bey kimbilir ? Amma dorgusu şu ki Rahime her şeye değer… Gıskanılmıyacag, sahınılmıyacag, saglanmıyacag, gizlenmiyeceg bi gözelig dêl … Rahimenin bobası da hatiri sayılır bi kôlü …oldukça varidatlı…Neyse hele onun bobası galsın şindilig…

Gazatanın en az üç, dört günde geldêni sölemişdig dêl mi ? Zaten gazata filan ohuyan da bi gaç memur, muallim, şu bu…Zaten Antepli şô harbden belli ohumayı dêl de gonuşmayı da çog seviy oldu…Bi de Ajans haberlerini çog dinneyler… Sabahları yeni Türkçe saati ile sabah yedi otuzda açılış ve program. Sekiz otuz gapanış Sôna on iki otuz açılış, on üç otuz gapanış. Saat on yedi elli dohuz açılış ve program. O sekiz fasıl, on dohuz ajans haberleri…Sôna Geçmişte Bugün… Radyosu olanlar bazı programları radyonun pili heder olmasın dey gapatır. Amma Yurddan Sesler oldu mu, Sarı Recepi dinnemeg içun gulağını gıvırır radyonun. Saat yirmi üçde gapanır radyo. 'Şu gavurlar neler icad ediy neler! Şuna bag guru tahdey gonuşduruylar yav. Gövden daş yağsa yeridir!' Şêr de bi gaç arabanın yanında, balon teker. ince teker, çift beden püsgülüdler de vardır. Amma çog dêl ha! Halı vagdı yerinde olanların uşagları biner…Cansız atdır kôlünün kentlinin azında adı. Püskülüd, püsküled yabancı dil gonuşmaya meyilli gösderiş düşgünü sônadan görmelerin adlandırmalarıdır!

' Müddümü bey gecikdi, dedi Vali mavini.

- Müstantig nolmuş yav, dey sordu Candarma Gomutanı.

- Müstantig? Müstantik…Hah! Buldum: Sorgu Yargıcı diyecegmişiz.

- Bi de türkü var, bilirsez:

' Hey müstantik müstantik dabancamı ver bana,

Bir hayırsız yar için, on yıl verdiler bana,

Ben verem oldum yar yoluna…'

-Eyi aglına geldi yav, hele azıcıg sôlesene…

- Benim sesim gözel dêl ağam, a şindi Baraglı Hamiş olmalıydıhı elini gulana atardı…

O zamanlar verem de en amansız, en onulmaz, en çaresiz hasdelig ha! İnce hasdelig de dellerdi adına. Bulaşıcı, naled bi hasdelig…Allah kimselerin başına vermiye…Bi dutulan önce saralıp solar, sôna hıralır, bi deri bi gemig galır…Tokdurlar da,' Sen guvvedli yimelisin, et yimelisin,y umurta yimelisin, yağ, süt…' Fakir fuhara sahı buldu da yimey, nerden bulucu da et med yiyci…

Neyse biz şindi hakiyemize döneg….