Yine çile dolu, stresi bol bir 90 dakika yaşadık! Kazanırken yaşanan endişe, korkuyu vücudumuzda hissettik. Zenga ile başlayan kötü gidiş, ilk yarının son maçındada kendisini gösterdi. Maalesef takım olma yolunda bir ilerleme olmadı. 17. lig karşılaşması oynamışsın; hala belirli bir kadro, belirlenebilmiş bir sistem oluşmamış. Takım olma ruhunu sahaya yansıtamazsa, Konyaspor karşısındaki gibi perişan olur, taraftarlarına hüzün yaşatırsın. Önemli bir maç oynuyorsun. Bir gol atıp korumaya çalışıyorsun... Rakibe sayısız gol pozisyonu şansı veriyorsun. Verilmeyen golleri karşısında oh be diyorsun... Sahada futbol oynanmayınca, sahneye Zenga çıkıp herkesin ilgisini kendi tarafına çekmeye başlıyor; neler yapmıyor ki... Yan hakemle ve 4. hakemle atışıyor, yaptığı yüz hareketleri ve görüntüsü ile dikkatleri üzerine toplayıp, oynattığı utanç dolu futbol karakterini kapatmaya çalışıyor. Olmadı Zenga yapamadın, her zaman hedefi olan bir takımı yörüngesinden çıkartmayı başardın.Profesyonel olabilirsin; iyi kaleci olabilirsin ama iyi bir Teknik Direktör ollamazsın! Her sözünde "problemler var!" diyebiliyorsan, çık ortaya anlat; yönetimden kaynaklanan ne varsa yürekli bir biçimde söyle... Zenga giderse her şey düzelecek mi? Yine bu yönetim ve futbolcular olmayacaklar mı; tabi ki olacak... Birşeyler iyi hesaplanıp, yönetim tarafından da her şey düşünülüp öyle kararlar verilmelidir. Şu görüntü ile ikinci yarıda da işimiz zor... Biline ki, Zenga gider, Gaziantepspor düzelir... Öyle olmayacağı da iyi biline! Bazı şeylerin de değişmesi gerekir. Sezon başındaki aşı tutmadı.