Uçurtmanın havalanmasını sağlayan temel etken rüzgar diye bilinir. Aslında öyle değildir. Uçurtmayı havalandıran unsur, uçurtmanın 'dayanma gücüdür.' Bir düşünün. Uçurtmada delikler fazla ise o uçurtmanın havalanması asla mümkün olmayacaktır. Yaşamın zorluklarına karşı güçlü bir duruş sergileyen çocuklar ve ergenler de ileride yaşayacakları zorluklar karşısında, papatyanın küçük bir rüzgarda dağıldığı gibi dağılmayacaklardır.

Hayat tercihlerden ibarettir. Dünkü tercihlerimiz bugünümüze nasıl yön veriyorsa, ergenlikte de arkadaş ve akran etkileşimi yoğun olduğu gibi arkadaş çevresinin etkisine de açıktır. Arkadaşlar arasında onay gören, sevilen, sözü dinlenen, güçlü ve aranan bir arkadaş algısı ergenin yaşam tercihlerini de etkiler. Bağımlılıkta da arkadaş faktörünün etkisi bireyin 'dayanma gücüne' bağlıdır.

Çevresini kırmamak, red edilmemek, dışlanmamak adına 'hayır' diyemeyen ergenler tehlikenin sınırındadır. Kendi yeteneklerinin farkına varamayan, özgüven azlığı yaşayan, dayanıksız, güçsüz, sürekli kendini suçlayan, aşağılayan, sorumluluk verilmeyen, aşırı şımartılan ya da aile içinde yeteri derecede kabul göremeyen, coşkulu bir biçimde hazza yönelik yaşam tarzı yaşayan bireyler de risk içermektedirler.

Şöyle ki, ergen yaştaki çocuklarımızın arkadaş çeşitliliği son derece faydalı olacaktır. Arkadaş çevresi sadece okuldan oluşması yetmez. Çocukların dershane arkadaşları da olmalıdır. Mahalle arkadaşları da bulunmalıdır. Çocuğun ya da ergenin arkadaş seçeneği çok olursa bir anlamda arkadaşları arasında 'onay ve kabul' bakımından sadece bir guruba ya da çevreye bağımlı olmayacaktır. Çünkü kendisine teklif edilen bir sigarayı ya da maddeyi red etmek için yeterli arkadaş çevresi olacaktır. Dolayısıyla arkadaş çevresi geniş olursa o denli zararlı alışkanlıklardan uzak olması da çok daha kolay olacaktır. Arkadaş etkisi ile tercihler de böyledir.

Küçük adımlar da kıvılcımlar gibidir. Kıvılcım küçüktür ama koca binaları yakar yıkar. Madde bağımlılığında etkin faktörlerden birisi de çevre rolüdür. Yapılan araştırmalarda özellikle ergenlerde arkadaş etkisi daha fazla olduğu görülmektedir. Bağımlılık üzerine gittiğim seminerlerin birisinde görüştüğüm bir anne ve baba şöyle anlatıyordu: 'evladımız arkadaşlarına öyle bağlı ki, onlara tek söz dahi söyletmiyor. Nasihatlerimize de gönül koyuyor.

Odasına girdiğimizde çok büyük tepki veriyor.'Ergenlik dönemi değişimin ve gelişimin yoğun olduğu bir süreç. Bu geçiş dönemi iyi yönetilmezse kalıcı hasarlar oluşturabiliyor. Bu konuda ailelerin profesyonel destek almalarında fayda var. Eğer bir ergen anne ve babasının odasına girmesine aşırı bir tepki veriyorsa, arkadaşlarını ailesinden daha önde görüp, onları önemsiyorsa burada bir düşünüp öyle hareket edilmelidir.

Bir kere ergene nasihat etmek yerine ergene rol model olmak daha etkilidir. 'sigara içmek sağlığa zararlıdır' diyen bir ebeveyn eğer sigara içiyorsa onun nasihati elbette havada kalacaktır. Kimlik ve kişilik arayışlarının yoğun olduğu bu dönemde ergenlerin fazlasıyla rol modellere ihtiyaçları var.

Bir Alman atasözü der ki,'Güvenmek güzeldir, lakin kontrol etmek daha güzeldir' Biz gençlerimizi kontrol edip, arkadaşları vasıtasıyla davranışlarını, gittikleri yerleri gözlem altına aldığımızda daha az hata yapacaklardır.

Bir anne geçtiğimiz günlerde evin bilgisayarında gezinti yaparken kızının e mail hesabının açık ve unutulmuş olduğunu görür. Annesine dershaneye gittiğini söyleyen kızı, oysa aynı saatte bir doğum günü partisine davet edildiğini görür. Dershaneyi arayan anne kızının dershaneye gitmediğini öğrenir ve kızın yalan attığını düşünür.

Eve gelen kızına nerede olduğunu sorar. Kızı ise 'dershanedeydim' sözü üzerine yıkılır. 'neden yalan söylüyorsun' diye kızına çıkışan anne ile kızı bir süre tartışırlar. Kızının ilerleyen günlerde bile doğru konuşsa bile yalan söylediğini düşünen anne kızına olan güveni sarsılmıştır.

Ailelerin çocuklarıyla kurdukları sağlıklı iletişim daima sağlıklı yarınlar ve umutlar sağlar. Çocukları yargılamak yerine güvene ve sevgiye dayalı iletişim becerileri kişilik gelişimlerinde yarar sağladığı bilinmektedir.