- "Yabancı savaşçı dediğimiz kişilerin Avrupa ülkelerinden çıkıp da DAEŞ'e katılma konusunda niyet edip etmediklerini olabildiğince erken bir noktada tespit etmeye çalışıyoruz"
GAZİANTEP (AA) - Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, "Yabancı savaşçı dediğimiz kişilerin Avrupa ülkelerinden çıkıp da DAEŞ'e katılma konusunda niyet edip etmediklerini olabildiğince erken bir noktada tespit etmeye çalışıyoruz" dedi.Schulz, Suriyeli sığınmacıların barındığı Kilis'teki Öncüpınar Konteyner Kenti'ndeki incelemelerinin ardından Gaziantep Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılara yaptığı yardımlardan "olağanüstü" etkilendiğini belirtti. Meslek hayatı boyunca iki halk arasındaki bu kadar büyük ölçekli dayanışma ve yardıma çok az tanık olduğunu ifade eden Schulz, "Bir kez daha Türk dostlarıma ve Türk hükümetine teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum" diye konuştu.Türkiye'nin bölgede "olağanüstü önemli rol" oynadığını vurgulayan Schulz, şunları kaydetti: "Özellikle Türkiye'nin komşularına baktığımız zaman çok ciddi krizlerin cereyan ettiği bölgeler olduğunu görüyoruz. Türkiye ile doğrudan doğruya sınırı olan ülkeler ve bölgeler olduğunu görüyoruz. Bu açıdan baktığımızda da Türkiye'nin AB'nin çok önemli bir partneri olduğunu bir kez daha görüyoruz ve Türk hükümetini de bu alanda aracı bir rol üstlenmesi konusunda tekrar cesaretlendirmek istiyorum." Türkiye'de ve Suriye tarafında çeşitli sivil toplum kuruluşlarınca sürdürülen çalışmaların devam etmesi gerektiğini kaydeden Schulz, özellikle eğitim alanındaki çalışmaların önemine dikkati çekti. Schulz, belirli aralıklarla ziyaret ettiği Türkiye'deki ekonomik gelişmişlikten çok etkilendiğini, Türkiye'nin AB için de önemli bir partner olduğunu vurguladı.Ankara'da dün yaptığı görüşmelerde tartışmalı konuları da ele aldıklarını aktaran Schulz, şöyle konuştu: "Bu konular arasında medya özgürlüğü ve ifade özgürlüğü olduğu kadar yeni güvenlik yasası da yer aldı. Yeni güvenlik yasasının meclisten geçmeden önce istişare mekanizmalarına başvurulmuş olmasını dilediğimi ifade etmek istedim. Yasanın içerikleri daha sonra müzakereler çerçevesinde ele alınacaktır, gündeme gelecektir. Bu bağlamda hemfikir olduğumuz düşünceler olduğu gibi farklı görüşmeler de yürüttük. Türkiye'ye yaptığımız ziyaret seçim listelerinin açıklandığı günün ertesine geldi. İki ay içinde seçimler yapılacak. Mecliste grubu olan partilerle görüştüm. Hepsi de seçim kampanyası hazırlıklarına başladı. Heyecanlı bir seçim dönemi olmasını bekleyebiliriz."Schulz, konuşmasının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.Bir gazetecinin Schulz'a, "Türkiye'nin sığınmacılara yaptığı yardım 5 milyar doları aştı. Avrupa'dan gelen yardımların ise az olduğu belirtiliyor. Ziyaretinizin ardından yardımların artırılması konusunda girişimleriniz olacak mı?" sorusuna şöyle cevap verdi: "Türkiye'nin yaptığı çalışmaları ve yardımları ne kadar taktir etsek azdır. 5 milyar dolarlık yardım rakamını hükümet yetkilileri de iletti. AB'nin bu rakamın gerisinde olduğu görüşüne katılmıyorum. Çünkü Ürdün'de ve Lübnan'da birkaç milyon sığınmacının olduğunu unutmamak gerek. Bu ülkelere özellikle Avrupa'nın yaptığı yardımlar aktarılıyor. AB üyesi ülkeler; Türkiye, Ürdün ve Lübnan gibi mültecileri kendi ülkelerine kabul etmiyorlar. Bu durum, coğrafyadan ve komşuluktan dolayı kendiliğinden ortaya çıkan bir durum. Ama Avrupa'da da epey Suriyeli mülteciyi kabul ediyoruz. Ama haklısınız, Avrupa'dan gelen yardımların büyük ölçüde Ürdün ve Lübnan'a gittiği konusunu belirtmem gerekiyor."Schulz, aynı gazetecinin "Avrupa'dan gelen bazı insanlar Türkiye'den geçip DAEŞ'e katılıyor. Bunu engellemeye yönelik bir çalışmanız var mı, olacak mı?" sorusunu da şöyle yanıtladı: "Yabancı savaşçı dediğimiz kişilerin Avrupa ülkelerinden çıkıp da DAEŞ'e katılma konusunda niyet edip etmediklerini olabildiğince erken bir noktada tespit etmeye çalışıyoruz. Sadece oradan yurtdışına gitmeleri değil, çünkü gidebiliyorlar, çeşitli kamplarda eğitim görüyorlar ve tekrardan Avrupa'da çeşitli saldırılar düzenlemek için dönüyorlar. Bunun önüne geçebilmek için yakın işbirliğine ihtiyacımız var. Polis teşkilatları ve istihbarat güçleri arasında yoğun ve yakın bir işbirliğine ihtiyacımız var. Türk istihbaratı ile böyle bir işbirliği zaten devam etmekte."Schulz, bir başka gazetecinin "Türkiye'yi basın özgürlüğü noktasında nerede görüyorsunuz, hükümetle bu konuda görüşmeniz oldu mu" şeklindeki sorusuna, bu konuları görüştüğü kişilerle de ele aldığını belirtti.Daha önceki Türkiye ziyaretinde de Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bu konuyu görüştüğünü ifade eden Schulz, "Dün Cumhurbaşkanı ile de görüştük, siyasi parti temsilcileriyle de ele aldık. Çok farklı görüşler var. Cevabım çok açık, evet, bu konuları ele aldık. İlerleme raporu çerçevesinde de bu konuları ele almak gerekiyor ve bu konular zaten gündemde olan konular" diye konuştu.Schulz son olarak, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bir telefon görüşmesi planlandığını sözlerine ekledi.Schulz'un, toplantının ardından uçakla İstanbul'a gideceği bildirildi.