Antep savunması,yürekleri yurt sevgisi ile dopdolu bir avuç Anteplinin inanılmazı efsaneleştirmeleridir. Alın teriyle ıslanmış , umutla yeşertilmiş toprağını ,düşmana vermemek için canını feda eden , bombardıman altında inim inim inlerken dahi vatanım diyebilen bir avuç insan hikayesidir. Hürriyete inanan, kendi kaderine terk edildiğini , çaresizliğini bildiği halde, kenetlenmenin en güzel örneğini sergileyerek, akıllara durgunluk veren bir özveri ile kendisin düşmanına bile hayran bıraktıran, onurlu bir milletin zaferidir.

Gözlerinin önünde süngülenen yavrusunun çığlıkları yüzünden top,tüfek sesini duymayan, kaybettiği eşinin kanının sıcaklığı yüzünden soğuğu hissetmeyen ,yavuklusunun ıtır kokusu hasretiyle barut kokusunu farketmeyen sevgililerin babaların anaların yavruların kahramanlık destanıdır. Şehit babasının,yokluğunu gözü yaşlı annesiyle paylaşarak silahı kapıp cepheye koşan delikanlıların zaferidir.

Bahçede oynaması gerekirken,minicik elleri ile boş kovanları toplama çabasına düşüp, dedesine götüren torunun eseridir. Torunlarını bu güzel beldede özgürce,yaşatabilmek için kendi hayatlarını çekinmeden feda eden büyüklerimizle gurur duyuyoruz. Bize bıraktıkları miras olan vatan sevgisini Antepli olmanın gururunu Gaziantep var oldukça onurla sürdüreceğiz.

İŞGALLER VE ANTEP SAVUNMASININ BAŞLANGICI İNGİLİZ İŞGALİ:

30 Ekim 1918 de Mondros Mütarekesi imzalandığında Antep ,Türk sınırları içinde bir sınır şehri olarak kalmıştı. Mondros Mütarekesinin 7. maddesine dayanarak 15 Ocak 1919 da İngilizler Antepi işgal ettiler Antepliler bu işgali mütareke şartlarına uygun olmadığından protesto ettiler;ancak yeteri kadar güçlü olmadıklarından baş kaldırmaları sonuçsuz kaldı.

İngiliz işgaliyle birlikte, savaş sırasında Suriyeye sürülmüş olan 50.000 kadar Ermeni yavaş yavaş şehre gelmeye başladılar .Özellikle Ermeni gençleri Türklere karşı büyük bir kin besliyorlardı.Ayrıca İngilizleri Türkler aleyhine kışkırtıyorlardı. İngilizler,Ermeni sürgününe neden oldukları gerekçesiyle şehrin önde gelenlerini tutuklayıp aileleriyle bile görüştürmeden Mısırdaki esir kampına gönderdiler.Mart 1919 da bir beyanname yayınlayan İngilizler halkın elindeki bütün kesici alet ve silahları teslim etmesi,aksi takdirde evinde silah bulunanı idam edeceklerini bildirdiler.Halk ertesi sabah elindeki ve evindeki bütün silahları teslim etmelerine rağmen herkesin teslim etmediği gerekçesiyle bütün iş yerleri ve dükkanları kapattı.Bunun sağlanması için çarşıları silahlı askerlere denetlettirdi. Bu arada bütün evlerin aranması ve Ermenilere dokunulmaması şehirde büyük dehşet yarattı.Ermeni tahriki ile uygulanan bu korkunç baskı korkunun yavaş yavaş yerini,direnme hissine bırakmasına yol açtı.İngilizler yapılan haksızlığı Türklerin davranışlarında anlayıp daha ılımlı olmayı tercih ederek mahalli idareye karışmadılar ve resmi dairelere Türk bayrağı çekilmesine izin verdiler.

FRANSIZ İŞGALİ:

1919 Kasımında İngilizler Antepi fransızlara terk ettiler.

5 kasımda Şehre giren Fransız birliklerini, Ermeniler çiçek yağmuru, Türkler yaşlı gözlerle karşıladılar.Bir süre sonra olaylar birbiri ardına patlak vermeye başladı.Akyol karakolundaki Türk Bayrağının bir Ermeni tercümanı sayesinde bir Fransız subayı tarafından zorla indirilmesini,Türk kadınlarına sarkıntılıkları,çocukları dövme olaylarını ,Türk erkeklerine işkenceleri birbirini takip etti.

MEHMET KAMİLİN ŞEHİT EDİLİŞİ VE

BABASININ ONURLU DAVRANIŞI

Bir akşamüzeri sarhoş Fransız askerlerinin annelerine sarkıntılık etmesini önlemek isteyerek minicik vücuduyla annesini korumaya çalışan bir çocuk;Mehmet Kamil, süngülenerek alçakça şehit edildi .Bu olay bomba tesiri yarattı ve cemiyeti-islamiye olayı şiddetle kınadı.Halkın galeyana gelerek zaptedilemeyecek hale gelmesinden korkan komutan Sent Mari katillerin cezalandırılacağına dair teminat verdi. Hatta çocuğun babasına tazminat vermeye çalıştı ancak gururlu Ökkeş Ağa bu teklifi şiddetle reddederek oğlum öldü ama milletim intikamımı alacaktır.

FRANSIZ KOMUTANLARIN ANTEP

HALKINA UYARISI VE ŞARTLARI

Kolonel Andreanın galip kuvvetleri tarafından memleketiniz kuşatma altına alınmıştır.Bu galip kuvvetler karşısında hareket etmeniz boş bir çabadan başka bir şey olmaz. Ağır toplarımızla pek amansız bir surette memleketinizi taş üstünde taş bırakmayıncaya kadar tahrip edeceğiz. Bunu arzu etmiyorsanız tanklarımızın himayesinde olarak büyük kuvvetlerle kasaba dahiline hücum edeceğiz aşağıdaki şartlarımızı kabul ettiğinizi bildiriniz. Aksi takdirde zühur edecek katliam ve vahşetten dolayı Fransa hiç bir mesuliyet kabul etmeyecektir.

Şartlar şunlardır:

1- Şehrin kayıtsız şartsız iki saate kadar teslimi (bu teslim şartını kale üzerine beyaz bir bayrak keşidesiyle görecegim. (Şanlı Türk Bayrağı Gaziantep Kalesinden Hiç İnmedi ve Bugün de Gururla Dalgalanıyor..

2- İki saat sonra bilûmum memureyni hükümet, Kuvva-yı Milliye Kumandanı, Heyet-i Merkeziye azaları, eşraf memleket isteklerini belirtmek üzere derhal karargahıma gelecek.

3- Memlekette ne kadar silahlı ve muharip kuvvet varsa silahlarıyla beraber teslim olacak.

4- Antep kasabasi halkı Fransızlara isyan ettiginden dolayı ceza olmak üzere birbuçuk milyon altın lira harb tazminatı verecekler.

5- Bu para tedarik edilinceye kadar bilûmum eşraf, tüccar hapsedilecektir.

Tarih: 11 Ağustos 1920 Kolonel Andrea Kolonel Abadi

ANTEP İÇİN NELER DEDİLER ?

*Antepin sükutunu görmek için 9 ay beklemek lazım geldi. Halbuki Anadoluda bin Antep var. Anadolu cenuptan işgal edilemez.

Fransız Şark Orduları Baş komutanı General Gouraud

*Antep harbine iştirak eden askerler, Antep ismini, kendi sancaklarına, kemal-i iftiharla yazabilirler.Fransız Tümen Komutanı General Dolamount

Londra Konferansında İngiliz delegeleri:

* 'Yunanlara daha çok destek verelim. Artık Türklerin işini bitirsinler' anlamında konuşunca, Fransızların yüksek komiseri olup, Çanakkalede sağ kolunu kaybeden general Guro, pardesüsünün boş kolunu sallayarak ayağa kalkıyor ve 'Beyler siz hayal görüyorsunuz! Türklerin işini Yunanlar mı bitirecek?..Biz,koca Fransız devleti, bir Antep Sancağı ile başa çıkamadık! General Gouraud (Guro)

*Gaziantep gibi İstiklal mücadelesinin kahramanlık sembolü olan Gazişehri yakından görmek, vatani,hislerimi daha çok ateşlemiş ve bozullaşmış oldu. Orada halkı vatanına,milletine çok bağlı gördük. Dillerinin yiğitçe telaffuz edilen kelimeleri bizi,doğudan göç eden atalarımızın asırlarında yaşattı.Kahramanlık örneği Gaziantep! Sen,anavatan topraklarında daima var ol... Mehmet Faruk Gürtunca

* Gaziantepi bir defa gördüm. Şehri ve insanlarını o kadar sevdim ki...İstediği yerde doğmak insanın elinde olsaydı,ben mutlaka Gaziantepte doğardım.

Şevket Rado

Antep, yani Gaziantep benim için ama şerbetçi ve Karayılandır.

Sürerim sürerim gitmez kadana,

Gavurun kurşunu geçmez adama,

Antepe selam ederim.

Yaşar Kemal

* Gaziantepin toprakları kan kokar,6 bin Anteplinin kanı sihirli bir koku olup,Antep topraklarına sinmiştir. Ak sakallı ihtiyarlar,analar,bacılar,kızanlar,çocuklar yatıyor kan kokulu toprakların altında. Şahin Bey, Karayılan Mustafa Yavuz, isimsiz 10 binler var her tümseğin altında. İsimsiz mi,ne yapacaksınız ismi,kahramanlar isimsizdir. İsimsiz kahramanlar ki o toprağı vatan yapmışlardır. Feridun Fazıl Tülbentçi

* Türkler!...Hürmetle eğiliniz. Antep karşısındasınız. Onu, o aşkı vatan timsalini, kendi ezeli ve ulvi kahramanlığınızı selamlıyorsunuz! Antepin destan-i zaferini millet dokuz aydır heyecanlar içinde takip ediyor ve dokuz aydır her gün Antep, o destana yeni bir sahife-i celadet ilave ediyor.

Kahraman Antepliler!.. yanmış yıkılmış evlerinizin enkazını kendinize siper yaptınız.10 kişi 1 tüfeği bekliyorsunuz .Birinizin şehadetini müteakip öbürü tüfeği yakalıyor ve yine topların,tankların hücumuna karşı delik deşik göğüslerinizi kalkan yaparak kazandığınız mevki-i şerefi kimseye vermiyorsunuz.

Gaziantep!..

Sen bir abidesin!

Sen ikinci bir Plevne, ikinci bir Çanakkalesin!..

Onun için hükümet bugün senin asil ve yaralı göğsüne gazi madalyasını takarken, bütün millet birden karşında huşu ile şükranla eğiliyoruz.Gaziantep!.. Dünyada bir tek Türk kaldıkça senin ismin mukaddes tanınacak, dünya durdukça senin Gazi kalen, Türklüğün ebedi bir timsali olacaktır. Hakimiyet-i Milliye, 7 Şubat 1920 Müfide Ferit

Antep savunması, Plevne, Kartaca ve Truva savunmalarından daha üstündür.

Kütahya Milletvekili Cevdet Bey ( T.B.B.M 5.3.1929)

*Bu tek Türk şehri, hiçbir yerden maddi yardım görmeksizin kendi kahramanlığı ile kendini kurtardı. Ve Gazi ünvanına bihakkın liyakat kesbetti.

*Türküm diyen her şehir, her kasaba ve en küçük Türk köyü, Gazianteplileri kahramanlık misali olarak alabilirler.

*Ben Gazianteplileri Nasıl Gözlerinden Öpmem ki.. Onlar Yalnız Gaziantepi Değil Türkiyeyi de Kurtardılar..

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK 25.12.1936

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR