Gaziantepspor'u Sivas'a uğurlarken, içerde Büyükşehir'in Çaykur Rize ile oynayacağı karşılaşmanın heyecanını şimdiden yaşamaya başladık.. Mustafa Denizli ve hepsi tanıdık isimler olan yardımcılarıyla PTT 1. lige renk katacak olan Çaykur Rize'nin ilk sınavını Gaziantep'te verecek olması, futbolseverlerin bu maça olan ilgisini üst düzeyde arttıracaktır.. Bu maçın Kamil Ocak'ta oynanmasını isterdim ama elden bir şey gelmiyor. Spor tesisi fakiri Gaziantep'te profesyonel olarak doğru dürüst tek sahaya mahkum olmak, onu da Gaziantepspor'u yönetenlerce Büyükşehir Belediyespor'a yasaklamak, kimin ayıbı bilemem.. Bildiğim tek şey, kenti yönetenlerin ve kentte söz sahibi olanların spora olan ilgisizliğidir.. Büyükşehir -Çaykur Rize maçı neresinden akarsanız bakın, Türkiye'nin gözünü çevirip kulağını vereceği maç olacaktır..Umarım Büyükşehir bu maçtan 3 puanla ayrılır ve zirve hesapları yapmaya başlar.. Gaziantepspor'un Sivasspor deplasmanında ne yapacağını doğrusu bende merak ediyorum..Devre arasını iyi geçiremediğini teknik direktörün bile itiraf ettiği bir kulüpte, gönderilen futbolcular kadar, yapılan transferlerin tartışmalı olması, ikinci yarı için Gaziantepspor'u yine gündemden düşürmeyeceğe benziyor.. Traore adındaki futbolcunun Polanyada en iyi yabancı oyuncu seçilmesi, elbette ilk etapta başarılı bir transfer gibi gözükmektedir..Bu konuda transferi gerçekleştirenleri tebrik etmek lazım.. Ancak önemli olan iyi futbolcuyu transfer etmek olmadığı son olarak İbricic ile belgelenmiş Gaziantepspor için, iyimser olamıyoruz.. Hatırlayın İbricic'in gelişini getirilişini..Nasıl heyecan yaratılmıştı..Geriye gitmeye gerek yok, yani Wagner'lere, Sosa'lara, Popov'lara filan.. Gördüğüm şu; Gaziantepspor'un yaptığı bazı transferlerin kalitesine bazen saygı duyuyorum.. Ama kim transfer edilirse edilsin, o futbolcunun kulüpte mutlu olmayışının arkasındaki gerçeğin görülmeyişine kahroluyorum.. Ve bunu kulübü yönetenlere bir türlü anlatamıyorum..