*Gaziantep'te iki büyük yanlış plan yapılmıştır. Biri Değirmiçem, diğeri İbrahimli planı

*Belediyeler otopark yapacağız diye para aldılar. Şikayet eden olsa hepsi hapislerde çürür

*100. Yılı Parkı katleden Gaziantep'e en büyük kötülüğü yapmış olur

*Bu memlekette yıllardan beri arsa rantçılığı var. 100. yılda da problem aynı.

*Gaziantep'te 100. yıl gibi iki tane daha bitmiş olması lazımdı, oysa yarısı bitti

*Garaj parası amacına uygun kullanılsaydı, bugün kentte trafik problemi yaşanmazdı

Ömer Arpacıoğlu döneminde 100. Yıl Atatürk Kültür Parkı için yarışma açılması, Celal Doğan döneminde ise parktaki plan tadilatlarının önüne geçilmesi için büyük mücadele veren Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Kurucu ve eski Başkanı Necati Kanalıcı, parkın bütünlüğünün bozulmaması için mevcut yöneticilere de seslendi. Kanalıcı, "Allah için rica ediyorum, 100. Yılı tahrip etmeyin, ekleyerek, katlayarak devam edin, küçültmeyin, büyütün. 100. Yılı hayata geçirin. çünkü daha yarısı bile tamamlanmadı" dedi.

GAZİANTEP'E EN BÜYÜK KÖTÜLÜK

100 Yıl Atatürk ve Kültür Parkı'nın korunması ve hayata geçirilmesi için inanılmaz bir emek ve çaba sarfettiğini anlatan Necati Kanalıcı, "100. yılın katledildiği her yerde biz çok ciddi duruşlar sergiledik. Beğendik'in yeri ile ilgili, Sanko AVM'nin yapıldığı yer ile Metro'nun yeri ile ilgili mücadele ettik. Metro'nun orası spor alanıydı bu nedenle karşı çıktık. Her zaman şunu söyledim. 100. Yılı kim katlederse, o Gaziantep'e en büyük kötülüğü yapmış demektir." diye konuştu.

CELAL DOĞAN'A TEŞEKKÜR EDİYORUM

Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Kurucu ve eski Başkanı Necati Kanalıcı ile Gaziantep'in gözbebeği, akciğeri, nefesi olarak nitelediği 100. Yıl Atatürk Kültür Parkı'nı konuştuk. Belediye Başkanı Arpacıoğlu döneminde 100. Yıl Atatürk Kültür Parkı'nın yarışmaya çıkmasında ciddi katkılarının olduğunu anlatan Necati Kanalıcı, "Yarışmanın ve proje bütünlüğünün Arpacıoğlu zamanında gerçekleştiğini belirten Necati Kanalıcı, "Plan Celal Doğan zamanında hayata geçti. Buradan Celal Doğan'a teşekkür ediyorum. Hatalar var, otel yeri konusunda, projede vardı diyerek o da şikayet ediyor. Ama o projeyi yok edebilirdi olmadı" dedi.

GAZİANTEP'İN BUGÜNÜ VE GELECEĞİ

100. Yıl'ın iyileştirilerek, güzelleştirilerek yaşaması için mekanlara, birimlere ihtiyaç olduğunu söyleyen Necati Kanalıcı, "100 yıl, Gaziantep'in hem bugünü hem geleceği. 100. Yıl bir proje yarışması, bunun hiç olmazsa talan edilmesinin önüne geçilmesi, kurtarılması için Hocamız Ömer ile çok yakın temaslarım oldu. Kendisine hiç olmazsa hiçbir şey yapmasanız bile yarışmaya çıkarın, zaptırap altına alınsın, planı tastik olsun dedim. Projenin hayata geçmesi için bizim o zaman çabalarımız, katkılarımız oldu meclisin kararı ile bunu hayata geçirdiler" dedi.

METRO'YA, BEĞENDİK'E DE KARŞI ÇIKTIK

100 yılın korunması ve hayata geçirilmesi için inanılmaz bir emek ve çaba sarfettiğini anlatan Kanalıcı, "100. yılın katledildiği her yerde biz çok ciddi duruşlar sergiledik. Beğendik'in yeri ile ilgili, Sanko AVM'nin yapıldığı yer ile Metro'nun yeri ile ilgili mücadele ettik. Metro'nun orası spor alanıydı bu nedenle karşı çıktık. Her zaman şunu söyledim. 100. Yılı kim katlederse, o Gaziantep'e en büyük kötülüğü yapmış demektir dedim." dedi.

100. YIL ÜNİVERSİTELERDE ÖRNEK GÖSTERİLİYOR

100. Yılın Mimarlık Fakültelerinde öğrencilere Türkiye'ye örnek proje olarak gösterildiğini belirten Kanalıcı, "Bu proje fevkalede önemli bir proje. Bu projenin bir daha telafisi yoktur. Proje, Alleben Deresi güzergahı boyunca rüzgar koridorunun en önemli noktalardından biri. Bu rüzgar koridorunu kapattığınızda Gaziantep'in nefes alması zorlanır, boğazını kesmiş gibi olursunuz. Sanko AVM'nin önüne gidin, rüzgar farkını bir araştırın. Kesinlikle farkı göreceksiniz" dedi.

BELEDİYELERİN GÜCÜ YETMEDİ

'Bu memlekette yıllardan beri arsa rantçılığı var. Bu memleketin en büyük hastalıklarından biri arsa rantçılığı' diyen Kanalıcı, "Değirmiçem'i yedi bitirdiler. Hiçbir belediyenin gücü yetmedi rantçılara. 100. yılda da arsa rantçılığından kaynaklanan problemler var. Yeşil alanı rant haline getirmeye hakkınız yok. 100. Yıl için çok insan yeşil alan diye yer bağışladı. Yeşil alan yapacağım diye alıyorsun sonra da rant haline getirip satıyorsun. Paralar yendi, yeşil alanlarla ilgili bütün arsalar yendi satıldı. Şimdi 100. yıl kalanın elinde patladı, kaldı, çözemiyorlar. Halbuki o zaman insanlara başka yerden yer verselerdi, bu sorunu çözerlerdi." dedi.

BELEDİYELER TEK TEK SATIP YEDİLER

Gaziantepli belediyelerin Türkiye'de hiçbir belediyenin yapmadığını yaptığını, imar ruhsatı verirken diğer belediyeler yeşil alan, yol için yüzde 25 alırken, bizimkilerin yüzde 50 aldığını ifade eden Kanalıcı şunları söyledi:"Bazı noktalarda yüzde 60 alındı. Bu Türkiye'de bir ilkti. Niçin aldılar 100. Yıl var diye aldılar. Yüzde 50 imar hakkı aldılar. Yüzde 50'nin hiçbiri amacına uygun kullanılmadı. Hepsini tek tek bu belediyeler sattı ve yediler. Bunların hiçbirinin satılması mümkün değildi."

TRAFİK PROBLEMİ OLMAZDI

Belediyelerin otopark yapacağız diye imar ruhsatlarında otopark parası aldıklarını, ancak hiç birinin otoparka yatırım yapmadığını dile getiren Kanalıcı, "Otopark paralarını amacına uygun kullanmadılar. Şikayet eden olsa bunların hepsi hapislerde çürür. Arpacıoğlu döneminden bu yana çoğu yerde garaj parası alındı hiçbiri amacına uygun kullanılmadı. Değirmiçem'de yüzde 50 alındı, tamamı amacına uygun kullanılsaydı, 100. Yıl on defa hayata geçerdi. Otoparklarla ilgili alınan paralar ve plan tadilatları doğru dürüst yapılsaydı Gaziantep'te trafik problemi kalmazdı" dedi.

DEĞİRMİÇEM VE İBRAHİMLİ PLANLARI HATALI

İbrahimli ve Değirmiçem'in imar planlarının hatalı olduğunu iddia eden Kanalıcı şöyle konuştu:"Benim önemli bir tezim var. Gaziantep'te iki büyük yanlış plan yapılmıştır. Biri Değirmiçem diğeri İbrahimli planı. Değirmiçem'in olduğu yer yemyeşil, bağlık ve bahçelikti. Her zaman Gaziantep'i bir tabağa benzetirim. Ortası Değirmiçem'dir. Tabağın etrafındaki de yedi tane tepesidir. Eğer zamanında Değirmiçem'i yeşil alan olarak koruyabilseydik ve etrafındaki tepelere yerleşim kursaydık, Gaziantep bugün dünyanın en yeşil şehirlerinden, en güzel şehirlerinden biri olurdu. Gaziantep bugün bir Madrid olurdu. Buna çok üzülürüm, kahrolurum, o şansı kaybettik, geri dönüşü yok. Değirmiçem'de yemyeşil doğa harikası yeraltı sularını da yok ettik. Yeraltı suyu kalmadı. Eskiden Değirmiçem'de eğilerek kuyulardan su içerdik. O günleri gören insanlar, oranın kıymetini bilir."

ŞİŞE ÇIKIŞLAR VAR

'Değirmiçem yapıldığı zaman sanki orada bitiyor gibi bir plan yaptılar' diyen "Şişe çıkışlar meydana geldi, şişenin ağzı şehrin bittiği nokta. Halbuki şehirler yaşıyor ve büyüyor. Şişe ağzını yaptığı için ikinci plan İbrahimli ile bir türlü bağlantıyı kuramadık" dedi.

İBRAHİMLİ'DEN İPEKYOLU'NA ÇIKAMIYORSUNUZ

İbrahimli'nin de aynı şişe ağzına sahip olduğunu söyleyen Kanalıcı, "İbrahimli'den İpekyolu'na çıkamıyorsunuz. Halbuki şehir büyüyerek devam ettiği için şişenin büyüyerek devam etmesi gerekiyor" dedi.

DOĞAYI GERİ GETİREMEZSİNİZ

Yeşilin bir şehrin hayatıyla, yaşamıyla, sosyal hayatıyla insanların huzuru, mutluluğu ile birebir bağlantısı olduğunu dile getiren Kanalıcı, "Siz mevcut doğayı tahrip ederek yeni birşeyler yaparsınız, 5 katlı ve daha yüksek binalar dikersiniz, ancak mevçut doğayı bir daha geri getiremezsiniz. Kavaklık'taki ağaçları yıkalım sağına soluna ağaç dikelim. Hiçbir kıymeti yok" dedi.

YOK ETMEYİN, BÜYÜTÜN

'Gaziantep'te 100. yıl gibi iki tane daha bitmiş olması lazımdı' diyen Kanalıcı, "Çünkü şehir çok büyüdü, yapısı değişti. Bu şehrin yaşanasilmesi için doğaya ihtiyacı var. Tabi doğamız yok, deniz yok, nehir yok, göl yok, Erciyes, Uludağ gibi dağımız yok. Biz yeşilimizle, doğamızla yaşayacağız. Bunu da yok edersek, taprip edersek, nasıl yaşacağız, nasıl nefes alacağız. Onun için bütün yöneticilerden Allah için rica ediyorum 100. Yılı tahrip etmeyin, ekleyerek, katlayarak devam edin, küçültmeyin büyütün" şeklinde konuştu. Meral KINACILAR