*ADAYLAR PARTİ TEŞKİLATINDAN ÖNCE CEMAATE NİYE GİDİYOR ?

Bu sorunun aslında yanıtını herkes bilir.. Ama açıkça çıkıp söylemez, veya yazmaz.. Biliyorsunuz, partilerde seçim hazırlığı henüz tam anlamıyla sürmüyor..Hareket başladı ama bu parti teşkilatlarında değil, milletvekili aday adaylarında..
Her zaman olduğu gibi gözler iktidar partisinde..Şimdilik 100'ü buldu denilen aday adayı sayısının daha da artacağından kuşkum yok..Şimdi sıra bürokrat kesimine geldi..Onlar da istifalarını en kısa zamanda vermek zorundalar. Tabii kazanamazlarsa yeniden görevlerine dönecekler. Burada bir ayrıntı olacak, istifa edenler iktidar partisi dışındaki partilere adaylığını koyarsa, seçimde kazanamadıkları takdirde işlerini zora sokacak, bunu belirtmeliyim..
12 milletvekili çıkacağı kesinleşen şehrimizde gözler mevcut milletvekillerinde.. AK Parti'de her kafadan bir ses çıkıyor. En sağlam görülenler Mehmet Şimşek ve Fatma Şahin.. Diğerleri için bireysel olarak görüş ifade ediliyor ama kesin konuşan yok..
Kimisinin arkasında cemaat, kimisinin genel merkezden destekli, kimisinin ise yapmış olduğu çalışmaların karşılığı olarak tekrar mecliste olmayı hak ettiği söyleniyor..
Aslında burada tam da sırası gelmişken bir konuyu dile getirmek istiyorum.. AK Parti'de aday olmak isteyenlerin ilk başvurduğu adres nedense teşkilat olmuyor..Hemen hemen hepsi de kendilerine Cemaat desteği almak için tanıdıkları bildikleri kişilerin kapısını çalıyorlar. Onların desteğini istiyorlar.. Sonra partinin teşkilatlarına gidiyorlar.. Bu uygulama geçen senelerde bu kadar fazla değildi, sadece dikkati çekmek istedim..
Tabii bir şeyi daha dikkatlerinize sunuyorum.. Şu sıralarda şehrimizden önemli isimlerin önderliğini yaptığı bir Umre gezisi var.. Bu gezide bulunan birçok isim milletvekilliği hesabı yapıyor.. Bazıları aday adayı oldular bile.. Diğerleri ise bürokrat ağırlıklı. İş ve sanayi dünyasından da önemli isimler var kafilede, ama onların çoğunun hesapları ayrı.. Bu gezide milletvekilliği hesabı yapanlar, işte yukarıdaki tarife o kadar uyuyor ki..
Şahsen ben o kişilere de fazla birşey diyemiyorum çünkü bu yolun kapısının ancak bu şekilde açılacağını düşünüyorlar. Veya inanıyorlar..
Burada şunu da belirtmeyi görev sayıyorum elbette.. Cemaatlerin son derece saygın isimleri bu gerçeklerden hareketle kimseyi kırmak istemiyor elbette.. Kendilerine gelenleri dinliyorlar, ama asla sen bizim adayımızsındemiyorlar..Sadece hayırlı olsun ile geçiştiriyorlar..
Bu yönde saygı duyduğum isimlerden birisi, bu söylediklerimi anlatınca bizim kapımızı kim çalarsa hepsini dinleriz. Aslında söylediğiniz doğrudur. Önce hangi partiden aday olacaksa o partinin ileri gelenlerinin bilgisine başvurmaları lazım. Bizim yanımıza gelmeleri siyasi yönlü olmamalıdiye konuştu.. Ama maalesef yanlarına kim gidiyorsa hepsinin de destek beklentisi içinde olduğunu da itiraf etti..
Evet.. AK Parti'den aday olmak isteyenlerin büyük bölümünün böyle bir düşünce içinde olması elbette düşündürücü.. Ama onlara da kızamıyorsunuz, çünkü böyle bir ortam yaratılmış veya kendiliğinden oluşturulmuş..

*KÖY YOLLARINDA TABELA EKSİKLİĞİ

Uzun süreden beri söylüyorlar ama kendim görmeden yazmak istemiyordum.. Geçenlerde Burç yöresinde bir köye gitmek istediğimde bu gerçeğin canlı şahidi olunca yazmaya karar verdim. Belki köylüler biliyor diye ciddiye alınmıyor. Ama yollarda levha eksikliği ciddi sıkıntı yaratıyor. Yolların büyük bölümünün asfaltlı oluşu takdire değer.. Ama o bölgeyi bilmeyenler için köylerin adını yazan ve yön gösteren levhaların olmayışı büyük eksiklik.. Ben 3 köye gittim, üçünü de tarif üzerine buldum..Oysa levha olsaydı o kadar sıkıntı çekmezdim..Özellikle il özel idaresinin dikkatine sunuyorum..

*OKULLARDA KENDİN PİŞİR KENDİN YE YARIŞMASI

Eğitim konusunda görüşlerine değer verdiğim ve inandığım bir dostumun göndermiş olduğu maili sizlerle paylaşmak istiyorum..Bu konuda milli eğitim müdürlüğü ile bazı okullar rahatsızlık duyabilir. Ama bu mailde yazılanların okullarda ve öğrencilerde yarattığı travmayı da dikkate almaları halinde fazla tepki göstermelerine gerek kalmaz sanırım. Eğer aksini söyleyen olursa, bu köşede onların da açıklamalarına yer vereceğimi belirtiyor ve bundan sonra bu tür yarışmalarda daha titiz ve adaletli olunmasını diliyorum..Tabii aynı sözüm seçilen jüri üyeleri için de geçerlidir.. İşte üzüntü yaratan yarışmanın perde arkası:

Sayın Özekşi
Eğitim konularındaki duyarlılığınıza güvendiğim için, size bu kez farklı bir gelişmeyi yazmak istiyorum.. Okullarda eğitimin bir parçası da düzenlenen çeşitli etkinliklerdir..Bunlar öğrencilerimiz için son derece önem taşır.. O yarışmalarda adil olunmasını bekler, haksızlığa uğramamayı ister.. İşte bu noktadan hareketle size bir olayı anlatmak istiyorum.. 12 Mart M. Akif Ersoy?u anma törenleri için yapılan Şehitkamil İlçesi M. Akif şiirleri okuma yarışması seçmeleri ne yazık ki şaibelerle tamamlandı. Günlerce büyük bir titizlikle hazırlanan öğrencilerin emeği, seçilen jüri üyelerinin öğrencilerin okuma yeteneğine bakmayıp kendi okul öğrencilerine fazla puan vermesiyle heba oldu. Dört kişiden ve özel okulların edebiyat öğretmenlerinden oluşan jüri üyeleri ne tesadüftür ki ilk dört kendi okullarından oluştu. Puanlamada jüri üyelerinin kendi okullarına çok fazla puan verdikleri tespit edildi. Bu durumu öğrenen diğer okullar Şehitkamil İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne itiraz dilekçesi vermesine karşın sonucu değiştiremediler. Emekleri boşa giden öğrencilerin, öğretmenlere ve idarecilere olan güveni ne yazık ki bir kez daha sarsıldı. Şikayetlerinin haklılığını belgeyle kanıtlamalarına karşın sonucu değiştiremeyen okul idarecilerinin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün yeni yöneticilerine olan güveni de sarsıldı. Önemli olan bir organizasyon yapmak değil. O organizasyonu şaibesiz ve hakkını vererek yapmaktır. 12 Marta kadar düzeltmek için hala şans var.
Not : Olayın doğruluğunu ve yarışmaya 15 okulun katıldığını, katılan 15 okuldan 10 okulun, yarışmanın katılan okulların dışında veya belirlenecek başka bir jüriyle tekrarlanması gerektiği konusunda itiraz dilekçe vermiştir. Belirlenen 4 jüri üyesi Mutafoğlu, Seçkin, Sanko Okulları ve Fen lisesidir. Sıralama da 1. Mutafoğlu, 2. Seçkin, 3. Sanko okullarıdır.

ESKİ ADANA YOLU ÇÖPLÜK YAPILDI

Sayın Ökkeş Özekşi ,
Antep?lilerden yolculuklarında Bahçe veya Kömürlere kadar olan mesafede otobanı kullanmayıp eski Adana yolunu özellikle seçenler az değil. Seyahatlerine keyifle sıkılmadan güzel yeşil bitki örtüsü ile doğal yeşillik ve dağ manzarası arasında zevkle başlangıç yapanlar azınlık değil.Son bir yıldan bu yana dikkatimi çöp yığınları ,kömür artıkları çekmeye başladı.Bir keresinde traktörün birisini yakaladım ve ikaz ederek yol kenarına dökmemesi için ikaz ettim.Gaziantep?in sorunları deyince akla ilk gelen kanalizasyon , kaldırım,asfalt,trafik ışıkları geliyor. Düşünce ufkunu biraz daha genişletince yeşil alanlar , kirlilik ve gürültü ekleniyor.
Tabiiki yoğun yaşam alanındaki sorunların çözülmesi öncelik arzeder.Ancak derin nefes alan canların genişleyen akciğerlere sahip olması şarttır. Kentimizin akciğerleri de bu yöreden gelen hava ile genişler?Kentin çevresinin temiz tutulması ve bu bilincin sağlanması ile kentimizde daha yaşanabilir ortamlar yaratırız. Köylerimiz kendi çevre ve yaşam alanlarına karşı daha duyarlı olmalılar. Yol kenarları ve doğal çevrelerine yüksek sesle sahiplenmekten korkmamalarını sağlamanın yolu dernek ve kulüplerin köy sakinleri ile birlikte çevreyi sahiplenmesi ile olur. Araptar ,Cerit ve Sof yöremizi gelecek kuşaklara en az tahribatla devretmemiz gerekir.
Rahmetli Babam Ökkeş Boyno ?nun bana aktardığı bir anı:
O zaman köyün bilgesi dedem Memik Boyno çevreye o kadar duyarlı ki
Bir köylümüz Orman diye bahsini ettiğimiz çalılık alanlardan arazi kenarından bir katır yükü odun kesiyor.Ormanı ve ağacı geliştirecek şekilde değil de kökünü kazıyacak şekilde yaptığı için adalete teslim ediyor ve orman kolcularından ceza almasını sağlıyor.
Saygılarımla, Bayram Boyno

BAYILTAN MAİL

Bugün sizlere kesinlikle güleceğinize inandığım bir fıkra sunuyorum. Bir dostum göndermiş. Okurken ancak bu kadar tesadüf olur veya ancak bu kadar güzel dile getirilir demiştim.. Gelin hep birlikte okuyalım veköşemizi gülümseyere kapatalım..

Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve fırsat bu fırsattır diyerek karısına e-mail atmaya karar verir. Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....
Tesadüf bu ya, Mail farklı bir yerde farklı bir bayana gider. Tam bu sırada kadın, kaybettiği kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür.. Arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır. Odaya giren annesi, yerde yatan kızına koşarken o sırada ekrandaki mesajı görür: Bilgisayarın ekranındaki mail de şunlar yazılıdır:

Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarh : 14 Mayıs 2009

Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Seninde kayıtların hazır. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
Not : Burası çok sıcak.

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR