Baro Başkanı Av. Bektaş Şarklı, alışılagelmişin dışına çıkarak genel kurulda aday olmayacağını açık mektup ile duyurdu. Şarklı, "Bu ayrılık kararını kendi açımdan da çok düşündüm. “vicdanımla – işlerim,yorğunluğum,sağlık problemlerim arasında inanın çok sıkıştım. Ancak, bundan sonra artık çok verimli olamayacağımı düşündüm ve böyle bir karar verdim" dedi.

"2008 yılında ilk Gaziantep Barosu YK üyeliğiyle başlayan, daha sonra 2010 -2014 yılları arasında Gaziantep Barosu Başkan vekili ve Ekim 2014 tarihinden bugüne Gaziantep Barosu Başkanı olarak yaptığım dönemi sonlandırma kararını almış bulunuyorum" diyer Şarklı, "Bu süreler zarfında seçildiğim genel kurulda da yaptığım konuşmada, “kendi kabuğuna çekilmiş, içe dönük çalışan bir barodan” daha çok “suya sabuna dokunan,her şeye burnunu sokan bir baro” anlayışıyla yola çıktık ve çalıştık. Hakkımızda soruşturma açıldığından ağır dediğimiz yargının gayet hızlı işlediğini/işleyebildiğini de , bizim müşteki olduğumuz dosyaların ise kaplumbağa hızıyla dahi yürümediğini de gördük.Ama hiç birini de unutmadık, notunu da aldık yanımıza giderken" şeklinde konuştu.

ÖRNEK OLSUN

Kararının barolarda da ve siyasette de sadece koltuğuna yapışmış evrak imzalayıp usulen toplantı yapıp sadece görüntü verip ,içerikle ilgili,toplumla ilgili hiçbir hedefi olmayan her makamdaki başkanlara da belki de örnek olmasını temenni eden Şarklı, "Türkiye’de seçileceğini bilmesine rağmen bu kararı vermek zordur. Böyle bir adetimiz maalesef çok yoktur.Ben eleştirdiğim başkanlardan olmak istemedim.Yıllarca hiçbir şey yapmadan sadece koltuğu işgal etmiş,adeta koltuğa yapışmış kalmış, koltukla özdeşleşmiş , muhtemel başkan adaylarını hep tehdit olarak görmüş bir başkan da olmadım ,olmak ta istemedim. Başkanlığım dönemimde üzüldüğümüz şeyler de oldu.En büyük acıyı ve üzüntüyü bürosunda öldürülen, abi dediğim meslektaşım Av.İsmail Akkaya’nın öldürüldüğü günün gecesi Baro Başkanı olarak bürosunda cenazesini olay yeri incelemeyle gittiğimde yaşadım. Hakikaten o gün gördüğüm manzarayı ömrüm buyunca unutmam mümkün değil. Bu dönemde ortak ve birlikte çalışma kültüründe ne kadar zayıf ve kötü bir durumda olduğumuzu da görüm.Bir sorun dile getirildiğinde , hadi birlikte yapalım !dediğim de çoğu zaman yalnız kalmanın burukluğunu da yaşadım.Meslektaşlar olarak yaşanan sorunlarda çoğu kez şikayet edenin sadece kendi işinin çözülmesiyle sınırlı görüp,sorunu çözüldükten sonra kurumsal çalışmaya destek olunmadığını da yaşadım ve gördüm"

PİŞMAN DEĞİLİM

Şarklı, "Avukat olmuş ancak Hukukçu olamış,hukuku özümsememiş kimi çevrelerce “paralelci”, kimi zaman alevi kimliğime vurgu yapılarak “ tehlikeli-düşman” , kafa yapısı halen 70’lerde kalmış kimi çevrelerce “faşist”, Av.Tahir Elçi’nin anmasından dolayı “hain” olmayı 2 yıllık süreç içerisinde başarmış (!) bir başkan olarak yaptığım hiçbir şeyden ve karardan pişman da değilim. Evet, Başkanlığın okulunda okumadım.Çoğu şeyi yaşayarak,yaparak öğreniyorsunuz.Elbette başkanlığım dönemimde kırdığım veya verdiğim yanlış kararlarım olmuştur.Ama bunların hiçbirinde art niyetim olmamıştır.Bu mesleği namusuyla ,onuruyla yapan meslektaşım her zaman başımın tacı olmuştur. Her zaman çayını içebileceğiniz, sizle sohbet etmeye daha fazla zaman ayıracak , artık aday olmayacak Baro Başkanınız. Sevgiyle,saygıyla ve dostça kalın…."