Hukuk; İnsanlar arasındaki sosyal münasebetleri ve toplum hayatını düzenleyen kaideler (kurallar) topluluğu.

İnsanların hayat düzenini ve intizamını sağlayan kurallardan biri de hukuktur. Hukuk, fertler ve çeşitli insan toplulukları arasındaki münasebetleri, adalete uygun olarak düzenlemeye çalışan kuralların bütününden meydana gelir. Hukuk, beşeri münasebetlerde, adaletin meydana çıkmasına hizmet eden bir hayat nizamıdır.

Hukuk, ayrıca insanın toplum içinde, ferdi hak ve hürriyetlerinin kurulup, muhafaza edilmesini de sağlar.

Toplumda özel ve genel hayatın uyuşmazlıklarını da halleder. İnsanlara, işleri, hayatları ve gelecekleri hakkında güven sağlamaya çalışır.

İnsanlık tarihinde, en ilkel kuralları içine Alan hukuki düzenlemeler olduğu gibi, en mükemmel adilane düzenlemeler getiren hukuk kuralları da olmuştur. Şekli ve muhtevası insanlar tarafından düzenlenen hukuk kuralları, zamana, yere ve insanlara göre birçok değişiklikler göstermiştir. Hukukun uygulandığı her ülkede, ayrı ayrı hukuk kuralları geçerlilik kazanmıştır.

Bir memlekette yürürlükte bulunan hukuk, orada yaşayan halkın örf, adet ve sosyal zaruretleriyle, yani dini ve ahlaki telakkileriyle temas halinde bulunmuştur.

Hukuk kuralları, toplumu idare edenlerin siyasi tercihlerine göre şekillenmiş, bazan da asıl gayesinden uzaklaştırılmıştır. Böyle olunca adaletin yerini zulüm almış, haksızlıkların önüne geçilememiştir. İnsanlarda sona erdirilmesi mümkün olmayan fikri ayrılıklar, her zaman ve her yerde hukuk kurallarının farklılığına sebeb olmuş ve olmaya devam etmektedir.

Sosyal adalet, mutlak eşitlik olmayıp, çalışıp hak edenlere karşılığını vermektir. Bu da, adaleti gerçekleştiren hukuk kuralları ile temin edilebilir.

Hukukun kaynağının, devletin otoritesi olduğunu söyleyenler olduğu gibi, sosyal dayanışma sözleşmesi ile din ve Ahlak kurallarından meydana çıktığı esasını kabul edenler de vardır.

1-Beşeri hukuk: Din kurallarının hakim olmadığı toplumlarda, hukuk kuralı vazetmeye (ortaya koymaya) yetkili kişi veya kurumlarca veya gücü yeten birisi tarafından meydana getirilmiş hukuk kurallarıdır.: Anayasalar, çeşitli konuları düzenleyen kanunlar, tüzükler ve yönetmelikler vs. gibi.

2-Tabii hukuk: İnsan iradesinin üstünde hiç değişmeyen evrensel prensiplerdir.

Adalet, hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi anlamına gelir, hukuk kurallarına uygunluğu içerir. Düşünürler eski çağlardan beri adalet kavramına;

1/ Platon’” adalet en yüce erdemlerden biri, insanın ve devletin temel davranış kuralıdır” der.

2/Aristoteles” Ona göre, herkese eşit davranmak adalet için yeterli değildir. Bir hukuk düzeni güçsüzleri koruduğu ölçüde adaletli olabilir.”

3/Aydınlanma Çağı düşünürleri -hukuka ve hukuksal eşitliğe uygunluk adalet için yeterlidir..

Hak; adalete ve doğruluğa saygıyı temel alan bir ahlak ilkesidir. "Kişiye hukuk düzeni tarafından tanınmış yetki, özgürlük, olanak" şeklinde de tanımlanabilir.

Devlete karşı haklar anayasayla hukuk düzeni tarafından tanınmış haklardır. Özel hukuktaki haklar, bir alanı hukuki işlemlerle tanınır ve kazanılır. Ancak bu haklar Medeni Kanun'un 23. Maddesine göre : "Kimse medeni haklardan ve onları kullanmaktan kısmen olsun feragat edemez." hükmü ile kişinin hakkını kullanmaktan ve özgürlüğünden vazgeçmeyi kabul edemez.

Ancak günümüz Türkiye’sinde Olağanüstü bir dönem geçirmesi nedeniyle OHAL kanunlarına göre Hak, Hukuk ve Adaletten sapma olacağı, hak ve özgürlüklerin kısıtlanabileceği çıkarılan kanunlarla ortadadır.

Türkçe deyim olarak “KURUNUN YANINDA YAŞINDA YANMAMASI GEREKİR” Demokratik toplumların yönetim biçmi olan demokrasilerde hiçbir zaman güçlerin ayrı olması OLMAZ İSE OLMAZLARDANDIR.

Fakat Yasama, Yürütme ve yargının Kendi Anayasal görev ve yetkileri çerçevesinde işlevini yapması özellikle Yargının Tarafsız ve Bağımsız olması gerekir.

HAK, HUKUK VE ADALET bilerek veya bazılarının şov maksadı ile bilmeyerek diline doladığı, Sosyal Medya ve Ulusal medyalarda ahkam kesmesi, gündem oluştursa dahi, insanımızın yanlış yönlendirilmesi, yanlış üzerine zihinsel jimnastik yapılarak binalar kurulması , toplumun temelini kaydırmaktadır.

ADALETİN VE BÜROKRASİNİN BİRİLERİNİN TEKELİNDE OLUŞTUĞU, BU TEKEL İLE ÜLKENİN TEMELİNE BOMBA KOYARAK İHTİLAL YAPMA EYLEMİ, HALKINA KARŞI KURŞUN SIKMASI KABUL EDİLEBİLİR OLGU OLMADIĞI GİBİ, KENDİNİ DEMOKRASİNİN BEŞİĞİ SAYAN BATILILARIN DA İHTİLAL YANLI OLMALARI, ŞOV YAPAN KENDİNİ BİLMEZLER İLE AYNI YAPIDADIR.

HERKESİN BAŞ OLDUĞU YERDE HİÇ KİMSE BAŞ OLAMAZ, HİÇ KİMSENİN BAŞ OLMADIĞI TOPLUMLARDA DÜZEN OLAMAZ. O HALDE DÜZENİMİZİN YEGANE KAYNAĞI ANAYASAL DAYANAKTAKİ YARGIDIR.

ÇÜNKÜ BİR GÜN HERKESE ADALET LAZIM OLACAKTIR.

*****