“Takkiye yapmak ve yalan söylemek iliğimize işlemiş! Hele, hele elde edilen koltuğu bırakmamaksa amaç…”
Bende yıllar önce Gaziantep Ticaret Lisesinde “ortaokul” Öğrencisi idim, değerli hocamız “Orhan Yalkın” Derslerimize girmese de kendisine saygım sonsuz… Her “öğretene” olduğu gibi… Evvelsi günkü köşe yazısına yukarıdaki gibi başlamış ve…
“Hayvanat bahçesi, kavaklıktaki çocuk parkı, Alleben gölet'i,” gibi yerleri U. Asım Güzelbey'in yapmadığını, geçmiş dönemlerden kalan mirası kendisi yapmış gibi göstererek yalan söylediğini ifade etmiş ve “Ad Ali'nin Şapka velinin” diyerek koltuğunu bırakmama adına yaptığı kandırıkçılığını yazmış…
Değerli hocam tamamen haklısınız, bu kentin sevdalısı olarak size katılmamak mümkün değil, müsaade ederseniz eksikleri'ni ben tamamlayayım…
Bir insan “yapmadıklarını” belgeler mi?
U. Asım Güzelbey kendi yayın organında, Kültür yolu denen; kale altından başlayarak şıra hanında son bulan aksta “Şahıslar, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, İl Özel İdaresinin” yaptığı yenileme çalışmalarını da kendi yapmış göstermeğe çalışarak yapmadıklarını, yayınladığı bir dergi ve her toplantıda gösterdiği slâyt gösterileri ile belgelemiştir… Kent halkını bu şekilde aldatmağa çalışmanın cezası okullarda hangi cezayı gerektirir hocam? Değerli hocam siz büyüğümüz olarak; Yalan- Ad, Ali'nin Şapka Velinin diyebilirsiniz ama biz buna mimarlık dili ile başka şey söyleriz daha da ağır olur sanırım… Kültür yolunda yaptım diyerek sıraladığı, sizin deyiminizle işte yalanlar…
Gaziantep kalesi…
Butik otel…
Şirvani camii…
Handaniye camii…
Paşa hamamı…(eski haliyle duruyor)
Hışva Han… (dört tahta çakılmış duruyor)
Göymen (Pazar) Hamamı… (çivi çakılmamış)
Millet Hanı… (şahıs)
Yeni Han… (şahıs)
Yüzükçü Han… (şahıs)
Gümrük Han…
Karagöz Camii…
Alaüddevle Camii…
Anadolu Han…
Dutlu Hamam… (boş)
Eski et hali…
Camiler hanlar hamamlar ve şıra ve yemiş hanı sıralamanın kırkıncısı… Şimdi diyecekler ki, biz bu Kültür Yolu aksındaki tarihi ve kültürel eserleri sıraladık… Yok, öyle değil… Biz yaptık diyorsunuz, gösterileriniz ve yayınladığınız dergiden başka bir şey anlaşılmaz… şayet Eski et halinin karşısına, Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yenilenmiş deseydiniz, şapka çıkartırdık…
Sevgili hocam Orhan Yalkın… Eminim benim gibi sizde “U. Asım Güzelbey'i 30 Mart'ta yine doktor olarak görmek istersiniz, kırıkçı olarak değil…”  Dünün sözü: “yalancının ampülü 30 Marta kadar yanar…”(benden) Bu gazete ve her gazeteyi “okuduktan sonra” lütfen okunacak bir yere bırakın… Hiç bir yazının “son kullanma tarihi yoktur…”
[email protected]