7 Haziranda yapılan milletvekili genel seçimleri sonuçlandı, sonuçlar hem ülke genelinde hem de ilimizde tahminleri alt üst etmiş gibi.

Seçim çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren partiler, sanki bir araya gelmeyecekmiş gibi ağza alınmayacak kelimeler ve öfkelerle kampanya yürüttüler, ama çıkan sonuç görüşmeleri zorunlu kılmanın ötesinde, belki de birlikte olma zorunluluğu da getirecek.

Uzun yıllar iktidarı tek başına elinde bulunduran Ak Parti, hırsına yenik düştü ve tek başına iktidar olma şansını kaybetti.İlimizde ise 9 milletvekilinden 3ünü kaybetti

Cumhuriyet Halk Partisi seçim kampanyalarında ekonomik vaatleri öne çıkarmış olmasına rağmen sanki inandırıcı olamamış gibi mevcut oyunu bile koruyamadı, yani halk ekonomik vaatlere itibar etmedi. İlimizde ise mevcut vekil sayısını korurken 3. parti konumuna düştü.

Milliyetçi Hareket Partisi oyunu önemli ölçüde artırırken,vekil sayısını neredeyse iki katına çıkardı.Oluşacak yeni hükümet için kilit rolü de mevcut gibi. MHP de ilimizdeki oyunda önemli bir artış yakalarken vekil sayısını 2ye çıkardı.

Halkların Demokratik partisi seçimlerin esas galibi gibi.Seçim kampanyalarında izlenen yol, söylevler ve dayanışmalar önemli ölçüde oyların artmasına neden oldu. HDP ülke genelindeki sinerjisi ile ilimizde de patlama yaparak vekili yokken 2 vekillik kazandı ve en başarılı parti konumuna geldi.

Şimdi süreç, hükümet olma süreci. % 40la 1. parti olan ve 258 vekil çıkaran Ak Parti ilk olarak hükümeti kurma görevi alacak gibi.Halkların Demokratik Partisi koalisyon için kapıları kapatırken, Milliyetçi Hareket Partisi de, aynı yolu izledi.

Çeşitli senaryolar konuşulurken koalisyonların dışındaki seçenek ise erken seçim. Erken seçim,yaşanacak olumsuzlukları beraberinde getirecek gibi.Belirsizlik durumu başta ekonomik olarak ve piyasalar açısından olumsuzluk yaratacak durumda.Koalisyon ihtimalinden kaynaklanan ve daha ilk günden dövizde yaşananlar, ekonomiyi etkileyecek düzeyde.Bu nedenle bir an önce karar vererek doğru işler yapılabilir ve koalisyonlarla da sağlıklı iktidarlar olabilir. Hatta yapılacak işlerde hükümetteki partiler birbirine karşı denetim vazifesi görebilir.

Geçmişte yaşanan koalisyon olumsuzluklarının örnek alınmamalı ve birçok ülkede olumlu örneklerin yaşanıldığına bakılmalıdır ve ülkemizde kişisel hırslar bir tarafa bırakılarak ülke menfaatleri için pekala bir araya gelinerek çok doğru işler yapılabilir.

Yeni hükümetle beklenen yeni demokratik bir anayasa, ülkemizin huzuru, refahı ve geleceği adına yapılacak tüm çalışmaların yapılabilmesi, aynı zamanda anti-demokratik olan özellikle seçim yasası ve partiler yasasının tamamen değişmesi gerçekleşebilmelidir. Zaman iyi değerlendirilerek fırsatçılara pirim verilmemelidir.