20 AĞUSTOS 2016 : SURİYE POLİTİKASININ TÜRKİYE YANSIMALARI

Adım adım nasıl bir girdaba sürüklendiğimizi idrak edebilmek adına BOP’un derinliğine inmemiz şart. George Bush’un savaş koalisyonu ve Condolliza Rice’nin ‘’Vulcan’’ ekibiyle bindirme yaptığı Irak politikası Türkiye adına tam anlamıyla bir yol kazasıydı.

President Bush’un arkadaşı bir koyup üç alamadığı gibi Türkiye’nin Güneydoğu sınırı boyunca bir kara deliğin oluşmasını da engelleyemedi.

İskenderun Körfezindeki Amerikan gücü, 1 Mart tezkeresi, Irak’ın işgali derken, işin ucu bu kez ‘’ Arap Baharı’’ çullanışıyla Kuzey Afrika’ya kadar uzandı.

İslam coğrafyası hızla istikrarsızlaştırıldı. Libya’da Kaddafi’nin karşı devrimci güçler tarafından devrilmesiyle başlayan süreç bugünlerde Aşiretler savaşına dönüştü.

İhanet derecesindeki yanlış Suriye politikası, Davutoğlu’nun maestroluğundaki ‘’sıfır sorun politikası’’ ile giderek kendi ayağına sıkan bir Türkiye faciasına dönüştü.

Kilis’e düşen füzelerden, sinemizde patlatılan bombalara kadar şiddet sarmalının içinde debelenen Türkiye gerçeği bu manada yanlış Suriye Politikasının yansımasından öte bir şey değil.

Son 14 yıllık süreçte yine bu sütunlarda ifade ettiğimiz yalın gerçekliği, altını bir kere daha çizerek tekrarlıyorum.

İSTİKBALDE EN KANLI BOĞAZLAŞMALARIN YAŞANACAĞI YEGANE ŞEHİR GAZİANTEP’TİR.
Bu coğrafyaya bilinçli bir şekilde yığılan insan birikimi demografik yapının değişimiyle tehdit algısını da değiştirmiş, bölücü ve gerici unsurların terörize ettiği kitlesellik, hazırda bekletilen ve uyuyan hücrelerin her koşulda eyleme geçebilecek kabiliyet ve güç kazanmasını sağlamıştır.

20 Ağustos 2012’deki bölücü saldırıyla 20 Ağustos 2016 gerici kalkışmayı rövanşist bir anlayışla yorumlayanların yanılgısı etnik ve mezhepsel kutuplaşmaya davetiye çıkartacak kadar saçmadır.

Bu saldırı Gaziantep’e sonradan yerleşen bir göçmen mahallesinde cereyan etmesi hasebiyle salt bir kesime karşı değil Türkiye’nin tamamına karşı ve Türk milletinin birliğine karşı yapılmıştır.

Elazığ, Van, Bitlis ve Gaziantep hadiseleri teröre karşı fakatsız ve amasız bir şekilde karşı durmanın hayati önemini bir kere daha teyit eden facialardır.

Ciddi bir şekilde beka sorunu yaşayan Türkiye, Atatürk’ün devrim ve ilkelerinden uzaklaştıkça medeni dünya ile arası açılacak, bu manada Batı’dan uzaklaştıkça Ortadoğu’ya yakınlaşacaktır.

Ortadoğu’yla arasındaki mesafeyi kapattıkça ise sıradanlaşacak ve insani değerlerden uzaklaşacak, bunun neticesi olarak kaosa olan aboneliği süreklilik kazanacaktır.

Son Gaziantep saldırısı bu gerçeğin bir izdüşümüdür. Ancak gelecekte vuku bulacak hadiselerin ise göstere göstere gelen ilk ayağıdır. Giderek traji-komik bir hal alan ‘’bunlar sizin iyi günleriniz’’ tabiri Gaziantep’in geldiği son hali en iyi özetleyen tespittir