Gaziantepli Şakir Kabakoğlu, Başbakanlık iletişim merkezine Yunanistan'ın Ege denizindeki 16 adalar hakkındaki sorusuna verilen yanıt tartışma yarattı. Şakir Kabakoğlu, sosyal medya sayfasında konuyu duyururken, "Başbakanlık iletişim merkezine 3.5.2016 tarihinde yapmış olduğum basında 16 adaların Yunanistan'a verildiği doğru mu? Verildi ise neye dayanarak verilmiştir? soruma gelen cevap aşağıdadır.Biraz mürekkep yalamış ve okuduğunu anlayan birisi olarak,verilen cevapla soru arasında bir ilişki kuramadım. Yorum sizlerin"dedi. Kabakoğlu Başbakanlık kendisine gelen yanıtı da açıkladı: İşte o açıklama Sayın MEHMET ŞAKİR KABAKOĞLU ,
3.6.2016
Bimer Başvuru Numaranız :515945Türkiye ile Yunanistan arasında Ege’de birbirleriyle bağlantılı bir dizi sorun bulunmaktadır. Ege’de bazı adacık ve kayalıkların aidiyeti ve bununla bağlantılı olarak Türkiye ile Yunanistan arasında geçerli bir uluslararası anlaşmayla tespit edilmiş deniz sınırlarının bulunmaması da bu sorunlar arasında yer almaktadır. Ege Adalarının aidiyetine ilişkin temel uluslararası belgeler, 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmalarıdır. Bu antlaşmalar, adaların egemenliği ve silahsızlandırılmaları ile ilgili ayrıntılı hükümler ihtiva etmektedir. Bu itibarla sorun, Lozan ve Paris Antlaşmalarının ilgili maddelerinin yorumuyla alakalı hukuki bir meseledir. Bilindiği gibi, Ege meseleleri Yunanistan ile aramızda mevcut diyalog kanalları çerçevesinde tüm yönleriyle ele alınmaktadır. Ülkemiz bu sorunların tümüne uluslararası hukuk çerçevesinde hakkaniyete uygun ve ülkemizin temel hak ve menfaatleri gözetilerek diyalog yoluyla çözüm getirilmesini arzu etmektedir. Ege sorunlarının çözümü konusunda izlenen ve bu sorunların ortaya çıktığı ilk andan itibaren benimsenen bu politikada herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Ülkemizin bu mesele dâhil, tüm Ege sorunlarına ve bunların çözümüne ilişkin görüşleri, Bakanlığımızın 1996 yılından bu yana yaptığı muhtelif açıklamalarla kamuoyumuzla paylaşılmış, bu çerçevede Yunanistan’ın statüsü tartışmalı coğrafi formasyonlar üzerinde yaratması muhtemel fiili durumları kabul etmeyeceğimiz ve teşebbüs edilmesi halinde bunların hukuki açıdan bir sonuç doğurmayacağı duyurulmuştur. Saygılarımızla,