'Darbe yapacağız yapmasına da öncelikle darbeye bir gerekçe yaratmak lazım ve bu ülkenin kaosa sürüklenmesi gerek.İşte bu ifadeler zamanın diktatörü ya da maşası Kenan Evrene ait.Netekim Kenan Evren aydın gençliği yok etme, ülkenin karanlığa gömülmesi ve bir neslin yok edilmesi adına iyi bir görev süreci yaşadı.

Okuyan, tartışan, sorgulayan aydın gençlikten rahatsız olan egemen güçler her yönü ile yaratılan çatışma ortamını iyi şekilde idare ederek , sağ sol adı altında resmen savaş gibi çatışma ortamları yarattı.Ne hikmetse sağcı da solcu da aynı fikri savunur pozisyonda ama düşman gibiler çünkü böyle olmalıydı ve aynı silah hem solcu hem sağcı öldürüyordu.

Her gün gencecik insanların öldüğü,sakat kaldığı,yok olduğu korkunun hakimiyeti yaratıldı.Siyasal istikrarsızlık ve ekonomik sıkıntılar derken olgunlaşan bir durumda 'netekim Kenan Evren 12 Eylül 1980 sabahı yaşanan bu olumsuzluklardan dolayı ordunun yönetime el koyduğunu duyurdu ve demokrasi bir kez daha askıya alınmış oldu.

Ne hikmetse yaşanan çatışma ortamı bir gecede bıçak keser gibi bitti şimdi sıra daha önemli görevde idi.

Çatışmalarda ölen gençlerin dışında siyasi fikri olanlar bir şekilde bertaraf edilmeliydi. Çünkü bunların hepsi aydın gençlikti ve tehlike idi.

Onlarca genci asan anlayış bir çoğunu işkencelerde ölümüne neden oldu, bir kısmı kayboldu,bir kısmı çatışma adı altında vuruldu,yüz binlerce aile ızdırap yaşadı.Ne kadar düşünen,okuyan varsa başına gelmedik kalmadı .Korku imparatorluğu kuruldu.Adına '1402 diyerek memurlar öğretmenler görevini kaybetti,yıllarca hapis hayatları sürdü.Gençlerin,ibret olsun diye suçlu aranmaksızın bir sağcı bir solcu asma talimatı verildi.Asmayalım besleyelim mi denildi.Hatta olmadı yaşı küçük olan kişi yaşı büyütülerek asıldı.

Yani bir süreci yok etme adına taş taş üstünde bırakılmadı, bazı gençler korkudan yurt dışının yolunu tuttu yani kısaca seksenli yılların kuşağını yok etme adına her şey yapıldı

O dönemi yaşayanların hala travmayı atlatamadığı gerçeği saklı olmakla beraber o süreçte yaşananların gün yüzüne çıkarılmadığı gibi darbe yasasının halen var olması bu ülkenin önemli bir ayıbı.

Herkes karşı ama değişiklik yok çünkü sistemden beslenen siyasilerin sistemi değiştirme niyeti yok

Düşünen okuyan sorgulayan gençliğin yerini de ne güzel okumayan sorgulamayan düşünmeyen egemenleri rahatsız etmeyen gençler doldurdu.

35 yıl sonra gelen yargılama süreci ise sonuçlanmadan cunta diktatörü öldü.Yargıtayda olan dosyası sonuçlanmadığı için karar uygulanmadı ve hiçbir siyasinin katılmadığı bir devlet töreniyle gitti.

Bu arada asıl olan diktatör gitti de o dönemin işkencecileri zulümcüleri hala yok ve yargılanmadı. Sağcıya solcuya işkenceyi kim yaptı, insanlara yapılan işkencelerin sanırım yeryüzünde örneği olmayacak kadar kötü olduğu ve bunu yapanların hangi anlayışla yaptığının karşılığı nedir acaba? Bu soruların cevabı nerede? Sadece komutanlar yargılanarak olay kapatıldı.Yani 12 eylül anlayışının sonucunun hala devam ettiği görülmekte,yasalar korunmakta,demokrasi gereği gibi yaşanmamaktadır..!12.05.2015

Ali KOÇ